IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17 Ağustos 2014, 17:08   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Kübizm




KÜBİZM

20. y.y. içinde doğan ve önemli bir etkinlik kazanan bu akim cezanne'nin doğadaki her şeyin geometrik bir bicimle ifade edilebileceği fikrinden kaynaklanmaktadır. klasik form anlayışına tamamen arkalarını donen kübistler; görünen nesnelerin direk bir tasvirini degil onların değişik görünüm ve görüntülerinin bir araya getirilişte oluşturulmuş bütünü eserlerine aktarmışlardır. Çeşitli görüntüleri bir araya getirerek cisme geçerli yeni köseler yüzey ve geometrik formlar eklenerek yeni bir görünüm oluşturmuşlardır. XX.yy İçinde doğan ve önemli ölçüde etkinlik kazanan bir akım olan Kübizm, cezanne’ın doğadaki her şeyin geometrik bir biçimde ifade edileceği fikrinden kaynak almaktadır. Fransa’da 1906-1907 yıllarına doğru ortaya çıkan, 1910 yıllarına doğru gelişen öne sürdüğü görüşlerle estetik anlayışında devrim yaratarak resim sanatının tümüyle dönüşüm geçirmesine yol açan modern sanat akımı olan kübizm nesnelerin yapısını veren bir sanattır. Bu akım izlenimcilikten fovizm yanlısı ressamların başarısızlığa uğramalarından sonra kendini kabul ettirmeyi başaran ilk resim hareketidir. Kübistler de Empresyonistler gibi doğaya yaklaşma çabası içinde işi başlıyorlar. Fakat her iki sanat akımının doğadan anladığı ve onda aradığı başka başka şeylerdi. Empresyonistler uçarı izlenimleri arıyorlardı. Kübistler nesnelerin özünü değişmeyen kalan yanını duyumculuğa aklın tepkisi karşı çıkıyor. İlk kübist resimler bu karşıt eğilimlerin çatmasından doğuyor. Kübistler görünen nesne veya nesnelerin direkt bir tasvirini değil onların değişik bekim veya görüntülerinin bir araya getirilmesinden oluşmuş bütünü eserlerine aktarmayı hedeflemiştir. Yani görünen cismin göründüğü anki biçimi dışlanarak aynı cisim için geçerli bulunan değişik köşeler, yüzeyler ve bölümlerin gerçekçi algılamalardan uzaklaşarak mantık yoluyla geometrik formlar halinde yeni bir bütün teşkil edecek şekilde yeniden kurulmasını sağlayan tek bir görüntü değil çeşitli görüntüleri bir araya getiren bir eser meydana getirmektedir.1 Kübist bir ressamın tualinde renk öğesi her zaman desene bağımlı kalır; kullanılan renklerse beyaz, gri siyah gibi yansız renklerdir. Bunlar ren karışımlarını ışık yansımalarıyla nesnelere dönüştürmeye yönelen tablolardır. Latisse, 1908 Sonbahar sergisinde Brague’in “ Estague’taki evler” adlı tablosunun karşısında küçük küpler gördüğünü söylemiş bu terim Apollinaire ve ardından basın tarafından benimsenmiştir. Adı böylece konmuş olan yeni akım, Braque ve Picasso’nun araştırmalarının aynı doğrultuya yönelmesinden doğrulmuştu.2 Kübizm Masaccio’dan bu yana ilk kez yeni özlü bir mekan kavramı saptamış ve Resim tarihinde bu bir dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. “ Avignonlu Genç Kızlardaki “ figürler geleneklere güçlü bir baş kaldırışı belirler. Bu yapıtta insan anatomisi Picasso nun inanılmaz hayal gücünün ham maddesi olarak kullanılmıştır.4 Akımlar arasında natüralist sanat geleneğini yıkarak yeni bir biçim dili yaratan sanat akımı kübizm duyar. Rönesans tan bu yana sanat doğanın duyularla algılanan dış görünümünü yansıtmıştı. Duyulara güven olmayacağı için, Kübistler natüralist sanatı bir aldatmaca olarak görüyorlar onlar nesnelerin dış görünümünü değil özünü değişmeyen yapısını vermek istiyorlardı. Nesnelerin değişmeyen yanı duyularla algılanamazdı ancak okulla kavranabilirdi. Batı düşüncesinde Deocartes’ten beri kökleşmiş olan dalcılık felsefe tarihinde olduğu gibi bu kez sanat tarihinde devrim yapıyordu. 5 Natüralizm doğrultusunda gelişen beş yüzyıllık bir gelenekte Kübizm le yıkılmıştır. Kübistler Cezanne gibi hacmin yapısını arıyorlardı ama Kübistler için hacim nesnelerin özüydü. Duyulan niteliklerden elendikten sonra değişmeye kalan yanı yok. Kübistlerin kavram ressamlığı, Giotto’dan beri süre gelen yeni çağ sanat geleneğinin değişmez ilkesi olarak kabul edilen tek bakış noktasını kırıyor ve resim sanatına hacmi çeşitli yanlarından gösterebilme olanağını açıyor. Kübistler’in kavram ressamlığı, Giotto’dan beri süre gelen yeni çağ sanat geleneğinin değişmez ilkesi olarak kabul edilen tek bakış noktasını kırıyor ve resim sanatına hacmi çeşitli yanlarından gösterebilme olanağını açıyor. Kübistler hacmi, düşüncelerinde irili ufaklı geometri biçimlerine bölüyor bunları resim yüzeyine paralel planda yan yana üst üste getiriyor; hacmi hazır ve bitmiş bir biçim olarak vermiyor. Onu oluşturuyor ve yeniden kuruyorlardı. Kübistler Empresyonizm’in kavramlardan yoksun plan duyumculuğunu yüzeysel kaldığı için, bir tür körlük olarak görüyorlardı. Buna karşılık Kübistlerin kavram ressamlığı boş değildi5. Duyulardan ne kadar soyutlanmış olurlarsa olsun görsellik düzeyinde bir düşünce ressamlığıydı ve duyulardan büsbütün yoksun değildi5. Kübistlerin sanatında Fütüristlerde olduğu gibi teknik dünyaya ve onu dinamizmine karşı aşırı bir hayranlık görülmez. Kübizm yapısal bir sanattır. Konu değil biçim önemlidir.
Yeni doğan endüstri kültürü ile beraber farklı bir duyarlılık da doğmuştur. Klasik kültürün biçim dili ve estetik anlayışı, modern duyarlılığa cevap vermemektedir. Artık sanatçı doğayı etmeyeceğine göre yeni biçim dili yaratmak için farklı alanlara yönelmiştir. Yirminci yüzyılın en önemli sanat akımlarından olan kübizm de yansıtmacılığın rönesanstan itibaren süre gelen kurallarını kökten sarmış ve bütünüyle farklı bir biçimsel kurgu yaratmıştır. Kübizmin devrim niteliğinde bir patlama olmasının sebebine bakacak olursak; her şeyden önce değişen dünya görüşü, buna bağlı olarak sanatçının hem fiziki çevresinin değişmesi hem de yine buna bağlı olarak öznelliğini ön plana çıkarmasıdır. Fiziki çevresi değişen dönem sanatçısı, artık doğayı taklit etmekten vazgeçmiştir. Bunun yanında kübizm doğaya dayalıdır, doğadan izler görürüz. Soyutlama ve kavramsal yönü ile soyut sanata yol açmış olan akımdır. Kübizm kendinden sonra gelen ve günümüze kadar ulaşan birçok modern biçimleme ve anlayışın temelini oluşturur.
Çoğunlukla geometrik şekiller kullanan artistik stile verilen. Bütün şeklin dağıtılması, parçalanması. 1907-1914 yılları arasında Fransa'da İspanyol asıllı sanatçı Pablo Picasso (1881-1973) ile Fransız George Brague'in (1882-1963) önderliğinde gelişen sanat akımıdır. Resimlerde geometrik şekiller esas alındığı için kübik-izm diye anılmıştır. Kübizme yön veren ilke, üçüncü boyutun tualin üstüne perspektifin göz yanıltıcı etkisine başvurmadan yalnız resim öğeleriyle getirebilmesidir. Öyleyse perspektif her zaman bir mekan yanıltması getirdiğinden, bundan böyle resimde ele alınmamalıdır. O nedenle resimler parçalanır, dışa katlanıp açılır, önden ve arkadan gösterilir. Biçim ise tümüyle ressamın egemenliğindedir. Artık yalnız görüldüğü ya da algılandığı gibi değil, düşünüldüğü gibi resme geçilir...

__________________




 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 17 Ağustos 2014, 17:09   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Kübizm




Kübizm


XX. yy. başlarında ortaya çıkan sanat akımıdır. «Kübizm» terimi 1914 Savaşı'ndan önceki yıllarda Paris'te gelişen bir resim akımını belirtir. O dönemde Avrupa'da biçimlenmekte olan modern sanatın temel halkalarından biri kübizmdir. Genellikle kübizmin başlangıç noktasını, 1907 yılında Pablo Picasso'nun yaptığı ve o güne kadar resim alanında benzeri görülmemiş Avignonlu Genç Kızlar tablosunun oluşturduğu konusunda görüş birliği vardır. Burada, çıplak vücutları baltayla yontulmuşa benzeyen beş kadın görülür; basitleştirilmiş biçimler, geometrik biçimler haline dönüşmüştür.

O sıralarda doğadaki biçimleri basit hacimlere indirgeyen tabloları yapan yalnız Picasso değildi. Paris'te, o dönemde, izlenimcilikten ve başlıca kaygıları ışığın geçici etkilerini resmetmek olan izlenimcilerden hoşnut olmayan bir genç ressamlar kuşağı yetişiyordu; bunlar, Matisse'in çevresinde toplanmış olan «fovlar»ın çok renkli resim sanatından da hoşlanmıyorlardı. Tablolarını sağlam temellere oturtmak istiyor ve bu konuda ressam Paul Cezanne'ın izinden gidiyorlardı. Nitekim bu ressamlar, Cezanne'dan, onun son Provence manzaralarından ve natürmortlarından esinlenecekler, bundan da kübizm doğacaktı.

İç İçe Geçmiş Hacimler

«Kübizm» adı, Georges Braque'ın bir tablosunu gören Matisse'in bu tablo için «küçük küpler» sözünü kullanmasıyla ortaya çıkmıştır. Bir yanılgı sonucu yeni resme uygulanan bu deyim, Picasso ve Georges Braque'ın o tarihlerde birbirine pek benzeyen ilk kübist eserleri konusunda bir fikir verebilir. Her ikisi de hacimlerin iç içe geçtiği portreler, manzaralar, natürmortlar çizmekteydi. Onlar iki boyutlu (en ve boy) olan tuvalin yüzüne doğada üç boyutlu (en, boy, derinlik) olan nesneleri çizebilmenin çarelerini araştırıyorlardı. Bu, yeni bir sorun değildi; bütün resim sanatının sorunuydu; ama o zamana kadar, derinlik izlenimi perspektif aracılığıyla verilebiliyordu.

Picasso ile Braque, her şeyden önce bir tablonun ne olduğunu unutturan bu çözüm yolunu bir yana bıraktılar: tablo, aslında dümdüz bir yüzeydir. Braque ile Picasso, biçimleri tuvalin üzerine kademeli sıralayarak üst üste yerleştirdiler. Zaten onların niyeti, gerçeği gördüğümüz gibi değil, olduğu gibi göstermekti: yerimizi değiştirmeden bir nesneye baktığımız zaman onun sadece bir kısmını, bir köşesini veya bir yüzünü görürüz.

Kübistler ise nesneleri, sanki çevresinde dolaşıyorlarmış gibi, birkaç bakış açısından, cepheden, yandan, üstten, alttan bakarak aynı imge üzerinde göstereceklerdir. Aynı şekilde, bir yüzü hem yandan, hem de iki gözü görülecek biçimde (karmaşık görüntü) vereceklerdir.

1911'e doğru Braque ve Picasso için, nesneleri kat kat açıp saydam küçük yüzeylere bölmek, kenar çizgilerini kırmak, gerçek bir oyun haline geldi; o kadar ki, neyin resmini yaptıklarını anlamak giderek zorlaştı. İki ressam o sıralarda Avrupa'nın başka merkezlerinde doğmakta olan soyut sanata çok yaklaşmış bulunuyordu.

Resme Gerçeği Sokmak

Kübistler, sanatlarını geliştirirken gerçeği tamamen özgün bir biçimde resim sanatına sokmak amacını güttüler: resme tamamen yabancı öğeleri (kâğıt, gazete parçalan, kibrit çöpleri) tablolarına yapıştırdılar. Üstelik boyalarına kum karıştırdıkları da oluyordu. Bütün bunlar günümüz resim sanatında sık sık rastlanan şeylerdir, ama o dönemde hiç görülmemişti. Kübistler bunu hem gerçek ile ilişkilerini yitirmediklerini göstermek, hem de resimde imtiyazlı madde diye bir şey olmadığını, bir tablonun herhangi bir şeyle yapılabileceğini göstermek için yaptılar. Yeter ki, tablo, biçimlerin tutarlı bir kompozisyonunu oluştursun.

Açıklık kaygısıyla, yapısal çizgileri iyice azalttılar ve kompozisyonlarına, hemen belirli bir nesneyi akla getiren resmedilmiş biçimleri eklediler: sözgelimi, bir gitarı belirtmek için teller ve bir eğri, keman için üzerindeki delikleri, şişe için ise şişenin boynunu çizmekle yetindiler...


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.

(Solda) «Mürettip» (1919), Fernand Leger'in eseri. Sanatçı 1910 yılında Picasso ve Braque ile tanıştı. Bu karşılaşma onun açısından son derece önemliydi, zira bu etki altında kübizmi ilk benimseyenlerden biri olacaktı. Staatsgalerie, Münih.

(Sağda) «Sürahi ve Kitap», Juan Gris'in eseri. Leger ile birlikte, Picasso'nun arayışlarına ilk katılanlardan biri olan Gris, kübizmin «sentetik» adı verilen ikinci evresine, yani renge ve mantığa daha çok önem, verilen aşamasına etkin bir biçimde katıldı. Özel koleksiyon, Paris.




Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Kübizmin temel eserlerinden biri: Picasso'nun «Avignonlu Genç Kızlar» (1907) adlı tablosu. Çağdaş Sanat Müzesi, New York.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.




(Solda) Marcel Duchamp'ın «Merdivenden İnen Çıplak» (1912) adlı bu tablosu, tek bir hareketin ardışık aşamalarını üst üste gösterisiyle dikkati çeker. Hareketin böyle soyut bir biçimde verilmesi, Duchamp'ın deyişiyle, zaman ve mekânın birarada ifade edilmesini sağlar. Philadelphia Milli Müzesi, A.B.D.

(Sağda) Georges Braque'ın «Gazete» adlı eseri. Sanatçının tablolarında rasgele eşya (gazete, kumaş parçaları v.b.) kullanmağa başlaması ve bunlara «yapıştırılmış kâğıtlar» adını vermesi 1911 yılına rastlar. Çağdaş Sanat Müzesi, Paris.

__________________




 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
kübizm


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kübizm. Sihir Kültür ve Sanat 1 30 Kasım 2011 09:47