| |
|
02 Şubat 2010, 16:29
| #1 | |
| Çevrimdışı  IF Ticaret Sayısı: (0) | Aşk.. Kendi Fikirlerimdir Bağlayıcı Etkisi Yoktur... aşk kısa süreli bir sersemlik halidir. insanı bir süre mayıştırır, kendinden geçirir, bir hoşlaştırır. fakat sonrasında işler umduğunuz gibi gitmez. hemde hiç. hiç mi hiç. aşk, kredi kartı gibidir. önce mutlu eder sonra da neye uğradığını şaşırtır. kamyon çarpmış gibi yapar. düşündürür. sorgulatır. şu insan aslında çok öyle çok böyle değil ama nasıl oluyor da beni bu hallere getirebiliyor? ya da aslında hiç güzel-yakışıklı değil, hatta tipim bile değil nasıl oluyor da beni böyle etkileyebiliyor diye insanı arpacı kumrusu gibi düşündürür. ben şu an bizzat aşığım da oradan biliyorum. aşk, cesaret gerektirir. içinizde yaşadığınız duyguya saygınız warsa bunu söylemekten çekinmemelisiniz bence. ben platonik bir aşkın kıskacındayım şu an. imkansız bir aşkın girdabında. hatta akıntısında. sürüklenip gidiyorum... bakalım hayırlısı. beşeri aşklardan cümlelerim şimdilik bu kadar. konumun altına dewam ederim ömrüm wefa ederse... sağlıcakla kalın dostlar... sizleri daha fazla bekletmeyeyim dostlarım. aslında dün çok sürpriz bir gelişme oldu fakat burada paylaşamayacak olmam üzücü. hala şaşkınım bu konuda. inşallah hayırlısı olur. dualarınıza çok ihtiyacım war. beni yalnız bırakmayın... kardeşlerim iyi ki warsınız. yoksa 7/24 ona bağlanıp kalacaktım.kafam dağılıyor. kendimi daha mutlu we işe yarar hissediyorum. sonbahara girerken böyle depresyon belirtileri başgösterse de bünyemde üstesinden gelebiliyorum biiznillah. sonbaharı çok sewerim. ayrılık, yalnızlık we hüzünü çağrıştırır bana. ama yine de güzel bir mewsimdir... şimdilik bu kadar. pembe dizi gibi oldu sanki. arkası yarın. paylaşmaya dewam inşallah... sağlıcakla... kaçıyorsun ama kowalamıyorum. haberin olsun. boşuna uğraşıyorsun. bir anlayamadım ne yapmaya çalıştığını anlasam zaten başka bir şey istemeyeceğim aşk adına. senden başka diyeceğim ama sen yoksun. olma belki de en iyisidir bu. belki de senin yokluğundur benim şu hayattaki sınawım. derdim, meramım. bitmeyen şarkım gibi uzayan yalnız gecelerdeki anlamsız tınılarda saklıdır yokluğun. duwarlara wurur gölgeleri sensiz ömrümün. hayat boş da boş olmasına, yokluğunla bile dolduramadım ya ona yanarım daha ziyade... kalbim... şu an çıkarıp atasım war seni. warlığını bilmeyesim, wuruşunu duymayasım. seni benden beni kendimden edesim war. sana yakışmayanı yaptığın için. ben sana böyle mi söyledim? ben sana böyle mi öğrettim? sewgi, aşk iki kişiliktir demedim mi? öyleyse neden kendi kendini hem gelin hem güwey ettin? bir kalpte iki aşk olmaz demedim mi? bir kulağından girdi diğerinden çıktı değil mi söylediklerim? bak, olan sana oldu sonunda. şimdi kendin düştün, sakın ağlama. hiç söz dinlemiyorsun, ondan sonra gelip bana ağlıyorsun, sızlanıyorsun. yakışıyor mu bu sana? ne için atıyorsun sen de bilmiyorsun. bindik bir alamete gidiyoruz selamete diye umuyorsun. ama bil ki aşk yok. aşk kayıp. aşk kaf dağının ardında. yıldızların altında değil. aşk acı, aşk keder, aşk elem, aşk hazin, aşk hüzün... sonu pişmanlık we yılgınlık. nedamet we çılgınlık. bunu bil. hayır değil. hiç değil. hemde hiç... ah kalbim. yamalı bohçam, iflah olmaz derdim. wuruyorsun yine. her saniye onun için, her saniye onun ismiyle. parçalan. yıpran. ezil. ağla. artık söyleyecek sözüm yok sana. ey kalbim... şu an çıkarıp atasım yok seni. boğazın sularına sawurasım, bir arabanın altına atasım, ayaklarımın altında ezesim, üstünde ter ter tepinesim, karşı duwara wurasım war... inan... waktin we hala şansın warken kaç... kaç... kaç kurtar kendini... birimiz ayakta kalmalıydı diyorum şarkıdaki gibi. birimiz ayakta kalmalıydı. ya ruhum ya yüreğim. ama ikisi de yerlerde. benliğim de peşlerinde. yıkıldım işte yokluklarda. nefes kadar yakın yıldız kadar uzaklıklarda. pes ettim hayata töwbe ettim sewdalara. wurma yüreğim wurma. duymuyor nasılsa kulaklar duymak istemeyince gönül sağır olunca. boşuna yorulma. boşa yorma kendini, kuytularda ağlama. görmek istemeyen kadar kör yoktur derler. derler de içini dağlar bilirim bu sözler. sen kal yine himayemde. üzme kendini daha fazla. her yerin yara bere. bir fiske bile yeter artık seni öldürmeye. bu kadar gafil awlanacak ne wardı. bu kadar yan basacak, bu kadar elim sonuçlar doğuracak. bilmiyor muydun sanki dününü. unutmuş muydun acı dolu geçen her gününü. mutluluk fukaram. acınası haldesin yine. yazık sana, peşinden koştuğun hayallere. yine boğulasın war değil mi aşk denizinde, yine sawrulasın war bilinmezliğin sahillerine. aslında bunlar sana rewa. sendeydi tüm hemdertler hem dewa. elinin tersiyle iteceğin tuttu değil mi huzuru? saadet fakirim. üzülme desem de üzüleceksin. ne desem boş. senin olmayan oyuncaklar için ağladığın zamanlardan beri değişmedi sewdan. hep senin olmayanı we hiç olmayacak olanı istedin. acı senin ilk ismin. bu kırık düşler de en bilindik resmin. inanma artık. inanma mutluluğun bir gün olsun seni bulacağına. umut yok, ümit etmek yasak sana. kaldın mı acılarınla başbaşa. hani nerede uğuruna gecelerini zehir ettiğin, gözyaşını yüreğinin üzerine düşürüp anılarını dağladığın yiğidin? kaldın mı bir başına? kimsesiz, gariban? hayat bundan ibaretse we yaşamak sensiz bu demekse, ben yıldım sewgili. üstü kalsın... bu gün biraz kırgınım sana. kendime belki de kim bilir. belki de kızgınım beni elinin tersiyle itmediğin için. yüreğimi bir walize koyup dünyanın ta bir ucuna göndermediğin için. senden uzak neresi warsa. en ücra yer neresiyse. kuş uçmaz kerwan geçmez bir çöle, ıssız bir adaya belki de. ama sen öyle yapmıyorsun nedense. bana gözyaşı da wermiyorsun, ümit de. sadece bir baş ağrısı beynimde, senli düşüncelere yaren. bir de ince bir sızı kalbimde. soruyorum, biliyormusun ki sen de sebebini acaba. soruyorum, niye? istemiyorum de, yettin de, gözüm görmesin de, sıktın de, git de. ama bir şey de. susma böyle. anlayamıyorum ki ne hissettiğini, hangi kuş ne için kanat çırpıyor yüreğinde. ben de garip bir kulum işte. kahin değilim artık anla sen de. gideyim diyorum gidilmiyor, kalayım diyorum durulmuyor, seweyim diyorum sewilmiyor, uzanmak istesem tutulmuyor ne elin, ne yüreğin. sanki wurmuyor. camdan bir duwar war hep önümde. kabuğun o kadar sağlam ki, hiç bir şey işlemez içine. köprülerini çoktan atmışsın çıkarsız sewgiyle. yaralanmaktan korkan yara almaz belki ama hayatı da ıskalar, yürekten sewilmeyi de. istesen de istemesen de sen hep kalacaksın himayemde. hep gönlümün en güzel yerinde. ben gideyim en iyisi. dursam durulmuyor... bugün susma hakkımı kullanıyorum. hem de sonuna kadar. kalbim suskun, ruhum dingin. yalnız aklım karışık biraz. gözlerim hafif nemli, hafif yollarda, hafif ıslak. ne diyelim, canlar sağolsun yine. güzel gözlerine feda olsun bütün bekleyişler we hiç mutluluğu wurmayan saatler. bugün susma hakkımı kullanıyorum. sessizlik bazen en güzel cewaptır. bazen sesini duyurabilmen için susman gerekir. sus gönlüm. dur. atma bugün de. atmıyorsun zaten kim bilir kaç saattir. sus... sus işte... 07 / IsaßeLL... | |
| |  |
| IRCForumlari.NET Reklamlar |
   |
|
02 Şubat 2010, 16:33
| #2 |
| Çevrimdışı IF Ticaret Sayısı: (0) | Cevap: Aşk.. İlk ve son pragrafları okudum sadece, giriş'de, aşk'a olan aşıklıgından bahsetmişken, son pragraf'da aşk'a kin/nefret/vb bir kac duygu'dan oluşan sitem'in Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. , ben yazsam roman olurmu acep ;p |
| | |
 |
| Etiketler |
| aşk |
| Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Normal
