IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Etiketlenen Kullanıcılar

Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Konuyu Değerlendir Stil
Alt 31 Ekim 2009, 20:31   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Söyleyemediklerim...




[flash]http://web3.alpha515.server4you.de/ccswf/unut.swf[/flash]

Sevdiğimiz eşyayı, dostları yada sevgiliyi.
Sonunda yürekte kalan hep ayni duygu, hüzün...
Çünkü yitirilene alışmışızdır, sevmişizdir, bizimle olan beraberliği keyiflendirmiştir. Çünkü o beraberliğe değer vermişizdir.

Ya o güzelliği yasarken; paylaşımı, keyfi, sevmeyi ve sevilmeyi birlikte hissederken...

Hep korkmaz miyiz? İçimizi en güzel anlarda bile hep sarmaz mı?
Ya biterse? Ya yok olursa bu güzellik?; endişesi..

Tabii ki bitecek. Yaşadığımız mutluluklar, hüzünler hep bitmedi mi?
Hep yerine başka başka hüzünlere, mutluluklara bırakmadı mi?

Gene ayni korkular, ayni endişeler...

Peki sahip olduğumuz güzellik için yitirme korkusuyla ağlamak niye? Kime? Ne için ? Biliyor musunuz?

Dökülen göz yaşları sadece kendimiz için..
O değere sahipken de, yitirdiğimizde de..
Çünkü bizi asil korkutan YALNIZLIK..

İçimizde hissettiğimiz o güzel duyguları uzunca bir süre tekrar yaşayamamak..

Özlemek, özlenmek, sevmek, sevilmek, sım-sıkıca sarılmak,
o bedenin canini, kanını hissetmek, sevişmek.. Hangisi kolay vazgeçilir hazlar ki?

Biten aşklarda da, biten ömürde de yanaklarımıza dökülen gözyaşları hep kendimiz için.

Çünkü merkez hep biziz, doymak bilmeyen egomuz..
Ve o egoyu doyurabilmek, hoşnut kılabilmek için ne kadar çok çırpınır dururuz.

Bizim sevdiklerimiz bizi muhakkak sevmeli, özlediklerimiz özlemeli,
doğrularımız her zaman tek doğrudur.

Ya yanımızda ki insan ? Onun egosu ? Arzuları, özlemleri veya usandıkları...

Ne kadar o sevdiğimiz insana karşı fedakarız?
Vermeden neyi ne kadar alabiliriz ki?

Bizler; hep ilişkilerimizde hesap kitap içinde değil miyiz ?
Her zaman denge.. Verdiğimiz kadar alalım, aldığımız kadar verelim hesapları yapar dururuz.

Sonuç YALNIZLIK .

Peki bu kadar yalnızlıktan korkuyor, yaşanılan güzellikleri,
paylaşımı bir daha yasayamamak endişesiyle kaybedeceğimiz
değere ağlıyorsak niye bu kadar ince hesaplar.

O değer bize mutluluk yerine hüzün, kargaşa yaşatıyorsa zaten vazgeçmeliyiz.

Yok eğer yaşamın sıkıntılarından biraz da olsa bizi alıp mutluluk veriyorsa o zaman gözyaşı yerine biraz daha akilci olmak daha doğru değil mi?
Sıkıca, hiç bitmeyecekmiş gibi o güzelliği, huzuru sonuna kadar yasamak varken neden korku??

Bilirsiniz.. Anılarımızda öylesine anlamlı, mutlu anlar vardır ki, kimi zaman onca geçen yıllara değerdir. Tabii ki bu değerler karşılık bulduğunda daha da değer kazanacaktır.

Eh iste o zaman bize biraz daha is düşüyor demektir. Daha çok özen...
Çünkü yasam içinde, ayni frekansı yakalamak o kadar zor ki...

Sevgiyi, özlemi birlikte yasamak doyumsuz bir hazdır.
Artık o sevdiğin insan kendin olmuşsundur.
Korursun, tıpkı kendini koruduğun gibi. Üzmekten, incitmekten korkarsın.
Artık hesap, kitap yapılamaz. ; Daha çok vermek vermek istersin.
Çünkü ego vererek de doyumu öğrenmiştir. Çünkü gönlünü ayna tutmuşsundur o sevgiliye. Çünkü yitirme korkusu askı ölümsüz kılar.

Çünkü ayrılmanın da bir vahşi tadı var
Öyle vahşi bir tat ki dayanılır gibi değil
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil Çünkü

AYRILANLAR HALA SEVGILI..

Uğur ilhan

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları tatlim sohbet Mobil Chat
Alt 31 Ekim 2009, 20:32   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Bir adam sevdim ege den...
Ege gibi rüzgarlı
Ege gibi sıcak

Bir adam sevdim.
Ege gibi girdaplı
Ege gibi ketum

Bir adam sevdim
Ege kadar hoş
Ege kadar uzak.

Bir adam ve ege ve ben
Ve ben uzak...



Uğur ilhan

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ekim 2009, 20:39   #3
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Ellerine sağlık..

__________________
Hilalin gölgesinde adalet ol, merhamet ol, derman ol.
Gazi ol, DEVLET OL.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ekim 2009, 20:48   #4
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Tanyeri ağarırken çiğ taneleri üzerinden şavkını paylaştırdığı zamanlardan sesleniyorum sana.Güneşin, karanlıkla aydınlığın üzerine tüllendiğinde "imkansız sevdamı " yolluyorum sana.Durgun suyun dibinden görünen beyaz çakıl taşların üzerine adını yazıp sana geliyorum ve bu sevda mektubunu kelebeğin kanadında sana yolluyorum.

Dolunayda çığlık atan bir gecede sevdim seni.Göremesem de gülüşlerini, seher yelinde yapraklarını güneşe açan ciceklerin yüreğinde bildim gözlerini Sırtımı sıvası dökülmüş duvarlara yaslayıp seni anlatırım karanlıkla inatlaşan yıldızlara Her sabah papatyanın ayak uçlarında uykuya dalmış ceylanları kaldırıp onlarla nice selamlar yollarım sana…

Sakın kederlenme sen Kozasından hayata gülümseyen kelebeğin kirpiklerinde öğüttüm arsız acılarını.Çünkü sen, doğan güne “ umutla " uyanmalısın.Ne olur düşünme içinde kanattığın sancılara Yüreğin irin toplasa da ne olur ağlama.Ben sen uyanmadan gül kokulu yağmurlarla yıkarım kanayan dudaklarını.Cünkü sen, her soluğunda “ baharları “ solumasın.
Duası ıslak, yarınları aydınlık cocukların düşlerinde büyüttüm seni Karakışlara sürgüledim dudaklarına acıyı süren ayazları.Kaç kez dualarıma kattım o narin yüreğini Kaç kez iç geçirdim alnımdan dudaklarıma yuvarlanan damlaların gözyaşı değil, senin gül kokulu terin olmasını bilemiyorum…Sen uyanmadan rüzgarı giyinip üzerime, nice uçurumları aştım saçlarına iğde kokuları bırakmak içinGelincik tarlalarının üzerinde gezinen çardak kuşlarının kirpikleriyle sildim alnının terleyen çizgilerini.Beli kırık virgüllerle uzattım senli cümleleri.Susamış karanfillerin dudaklarına sundum ıslak kirpiklerini.Ve birazdan tüm şehir uyanacak Kaldır üzerindeki hüznün ağır yorganını. Pencerelerini aç ve hayatı solu bir an Ilık nefesinden bir yudumunu uzat şehrin titrek tenine.Yüreğinin sıcaklığını avuçlarından akıtıp yetim güvercinleri emzir terinle.Perdelerini güneşe aralayıp aynalara gülümse.Karanlıklarda ezilmiş bu topal şehir senin varlığında ayağa kalksın Ve güneş ısıtmadan karlı tepeleri, memleketimin mahzun yüklü çocuklarına sevdanın umutlarını uzat.Uzat ki ; yetim uçurtmalar karanlık göğü aşıp vuslat yağmurlarını getirsin kurak bozkırlara.

“ Sana baharları getirirken
Terlemiş yüreğimi
Ilık nefesinle kurula
Sevdanın kundağına sarıp
Düşlerinde uyut beni
Üşüyen tenimi
Nefesinin sıcaklığıyla sar
Avuç içlerinde uyurken
Gülüşlerimden öperek uyandır beni"
alıntıdır

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ekim 2009, 23:26   #5
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Çocuk gibiyim bu günlerde.herşeyden alınıyorum.Biri azıcık içime dokunan bir söz söylese ağlayacak gibi oluyorum.Sanki sonu olmayan kapkaranlık bir yoldayımda çıkış arıyorum.

Gülüşüm bir türlü yansımıyor dudaklarıma.Hep yarım,hep eksik günler yaşıyorum.Yüreğim ağır geliyor bana,hayata karşı bir yenilmişlik,bir boşvermişlik içindeyim.Oysa kent uzun zamandan sonra güneşe açtı kucağını,bense nereye gitsem gri bulutları sürüklüyorum peşimden.

Güneş bir benim içime doğmuyor nedense.Gece yarılarında sıçrayrak uyanıyorum nicedir.Nicedir huzurla uyumanın ne demek olduğunu unuttum.Yeni güne dayanılmaz kalp ağrılarıyla uyanıyorum.Tatsız tuzsuz bir hayat işte...Bu salak,bu saçma,bu delice mutsuzluktan kurtulmak istiyorum,ama mümkün olmuyor.Nereye baksam seni görürken nasıl yapacağım bunu.Bunca zaman sonra gidişinin beni böyle teslim alacağını bilseydim ''git'' dermiydim sana.Gidişinin ardından her giden gibi bende bir iz bırakacağını ve sonra yok olacağını düşünüyordum. Olmadı...Ben yüreğimden ve beynimden çıkardığımı sanarken seni,sen saklanmışsın bende.Meğer çoğalmışsın,kök salmışsın...

Şimdi yeniden açıyorsun ve yayılıyorsun bütün bedenime.Seni yok sayarken yaşamak daha kolaydı,kalbimin önüne bir duvar örmüştüm. Aslında ben değilde sen örmüştün o duvarı bilmeden. Acı,hüzün,özlem gibi duygular giremiyordu yüreğime,kendimce rahattım.Bir yol tutturmuş gidiyordum öylesine ve beklentisiz. Olmazdı,imkansız bir aşktı diyordum,avutuyordum kendimi.

Şimdi seninle yaşadığım ne varsa resmi geçide çıkmış tören kıtaları gibi önümden geçiyor.Bu kent,bu sokaklar,köşedeki park,sahildeki dondurmacı,meydandaki simitçi,küçük masalı meyhane...Hepsi sanki ''o burada'' dermişcesine birer birer dikiliyor önüme.Söyler misin bütün bunları yaşarken nasıl silebilirim seni,nasıl olmadığını varsayabilirim? Özledim seni yar... Özleminle baş edemiyorum artık.Gel desem gelir misin? Kollarını açarak koşar mısın bana? Bu sevdayı benimle ötelere taşır mısın? Beni sensizlikten kurtarır mısın...?

Elvan Kınay

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ekim 2009, 23:35   #6
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




İçimde derin yarıklar bırakıyorsun git dediğim cümlelerde.Yanık kağıt uçları kokuyor hava.Ben ki sana git demedim hiçbir zaman, gittiğinden dolayı gitmeleri ezberlemiş gözlerime ağır geliyor gözyaşları biliyorsun.

Of bu ne ağır bir akşam, bu nasıl derin iç soluklanması ölüm desem bu kadar kara değil.
Ezberi bozulmuş kederler taşıyorum satırlarımda. Soluklandığın dünyanın insanıyım hala. Soluklandığın kıyıların ıslaklığında gözyaşlarım. Bu kaçıncı sarhoşluk ne önemi var. Bütün sarhoşluklarım sana çıkıyor ezberli.

Sarı , evet akşamlar senin dışında ve sarı. Üç adımda atabilirim sonsuzluğu heybeme, sarı.
Ve hayır ama. Dillenmeli bir kez gördüğüm akşamın yapışkan sevdası dillerde. Ardında kocaman yalnızlıklar saklı sevdanın ayakları terlemeli rıhtımımda. Suskunluğu altın bilmiş kalabalıklara inat sözler akmalı geceme.


Bilesin istiyorum, yakışmıyor o dudaklara bu hüzün. Hani çocukluğumuzun masallarındaki gibi bitmeli kötü başlangıçlar. Bir yerde iyi bir şeyler olmalı. Duymalı bunu herkes. Birilerinin sevinç şaşkınlığını yüzüne yapışmalı çıkmalı karşıma. Diğeri patlayıncaya kadar oh be demeli. Demeli işte.

Koşup gelmeli mutluluk ayaklarımın dibine, kapıyı açtığımda çıkmalı karşıma, piyango gibi çalmalı telefonumun zili, içimi serinletmeli telefondaki ses, dilimi uyuşturmalı, kalakalmalıyım oracıkta sevinçten. İçimde bahar çiçeklerinin kokusu, şaşkın, çocuksu ,çırılçıplak , sapsalak ama.

Göğsümü yaran bu şarkılara kapamalıyım kulaklarımı biliyorum. Her sözcüğü özenle seçip saklıyorum heybemde. Bütün harfleri parlatıp büyütüyorum. Yanık kağıt uçları kokuyor hava. Kim bilir belki bu sabah ,belki akşam , belki…


Belki isimsiz telefonların birinde senin nefesin…
Kim bilir?

A.parıltı

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Ekim 2009, 23:39   #7
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Suskunuz... Hem de çiglik çigliga bir suskunluk bizimkisi...

Bu konusacak bir seyimiz olmadigindan degil. Konusmaya çalistigimiz seylerin, alistigimiz yalnizligimizdan uzaklastirmasi aslinda bizim korkumuz...

Ikimiz de cesaret edemiyoruz. Öylesine alismisiz ki içimizde büyüttügümüz
yalnizligimiza. Seviyoruz onu. Bekli de yasandiginda yok olacagi korkusu bizi tereddütte düsüren. Kaybetmekten korkacagimiz bize ait bir sey olusturma kaygisi...

Sen yapamadigin hamlenin, hayatin boyu inanmak istedigin degerlere sahip gibi gördügün düzeni yok etme girisiminden Baska bir sey olmayacagini düsündün hep...

Bense yillarin verdigi bir aliskanlikla içinde var ettigim bana daha fazla aci vermemek için susmayi tercih ettim...

Içimden çiglik atarak susuyorum... Susuyorum... Içimde o kadar güzelsin ki...

Sana susuyorum...

Demistim ya "yüregim susmayi ögreniyor". Asli yok. Sevdigini anladiginda içinde duydugun çigligin yankisi hiç bitmiyor. O hiç susmayacak... Her gün, her saat bana haykiracak, bagiracak, parçalayacak içimi. Benimse yüzümde o gülümsemem yer edinecek tekrar...

Her soguk üsütemedigi gibi, her ates de yakamazmis insani... Üsüyorum; alev alev üsüyorum... Hani saatlerce sessiz, tek kelime etmeden sana bakislarim var ya;gözlerinde beni isitacak olan anlamlari yakalamaya çalisma çabamdan baska bir sey degil...

Ve her yakaladigimda kaybettigimi hissetmemden öteye gitmeyen bekleyisler...
Ve her kaybettigimde yeniden yakalama çabam...

alıntı

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 01 Kasım 2009, 21:00   #8
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




Caddelerde sisli, puslu bir kış ikindisi. Ağaçlarda salkım salkım eski zamanlardan kalma anılar... Yapraklarda yere düşmeye hazırlanan yağmur damlaları...Bir yaprak kıpırdıyor işte,gümüşi bir damla usulca yere düşüyor.Sen sanki,yaprakların arasından bana müzipçe gülüyorsun.Beni her zaman şaşırtırsın zaten.Beni her zaman güldürmeyi bilirsin. Farkına bile varmadan bir şarkı dökülüyor dudaklarımdan ''Caddelerde rüzgar,Aklımda aşk var''.



Rüzgar keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor. İstasyon caddesi'nin tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor. Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler oku***** telefonunu beklesem, telefonunun gelmediği zaman seni başka yerde arasam. Sonra sen gelsen yanıma yine ''Seviyorum'' desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem.Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez.''Caddelerde Rüzgar,Aklımda Aşk Var''..


Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda. Bahçeme melekler yağıyor, hepsi de tanıdık. Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan, kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler... son kez yine seninle gezmiştik oraları. Sen kim bilir belki de, uzakta bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi..


Benimse her şeyim aynı. Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, bugünlerde bir tek bunu öğrendim. Bir de geceleri daha uzun sanki, itmek bilmiyor. Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana anlatacağım yeni bir şeyler yok. Dedim ya, her şey aynı. Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı. Sen olsaydın hemen anlardın.

Sen benim her şeyimdin. Arkadaşım, dostum, öğretmenin,talebem, sevdiğim...


Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni,bağlandım. Sen kim bilir belki de, uzakta bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi. Benimse içimde kocaman bir boşluk var. Hayır, üzülmüyorum, içimdeki boşlukta bir tek özlemin yankılanıyor. Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde,çok istesen hikayeler uydururum. Ama hikayelerimden önce itiraflarım olucak. Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları. Sana aşık olmaktan delice korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini. Daha pek çok, sırrımı anlatacağım sana.


Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen kim bilir, belki de uzak bir kıtanın,uzak bir şehrindesin şimdi.

Bense odamda senden uzak.Hayır beni merak etme,üzülmüyorum.Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız. Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum. Yalnızca biraz, biraz üşüyorum...

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 01 Kasım 2009, 21:05   #9
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




“ Sen üzülme diye satır aralarına ördüm yokluğunun sancılarını. Duyup ağlama diye bir saçak altına sığınıp şimşek gürültülerinde yutkundum sensizliğin çığlıklarını. “


Her kelimem yalnızlığa tutsak.
Her gülüşüm sana uzak.
Yüreğimle yüreğine dokunsam,
Gülüşün düşer haramın avuçlarına.
Gözyaşlarımı yüzüne bıraksam,
İmkânsızlık düşer hasret paydalarımıza.

Güneşler kurutmaz ıslak kirpiklerimizi.
Şarkılar avutmaz ikimizi de.
Gün gelir,
Gözlerimizden akan
Yaş olur ayrılığımız.
Gün gelir,
Yüreğimizi yakan
Yangın olur yalnızlığımız.
Gün gelir,
Yoklukta yüreğimizi dayandığımız sırt,
Uçurumlarda tutunduğumuz bir dal olur
İmkânsızlığımız.

Ve bir gün Cennetin köşelerinde
Sarıldığımız gül kokulu bir sevda olur
Islak gözyaşlarımız…..


ismail sarıgene

__________________
Kimsenin fark edemeyeceği detayları görmeyi çok severim. ❣
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 01 Kasım 2009, 21:10   #10
Çevrimiçi
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Söyleyemediklerim...




süper ellerine sağlik..

__________________
Hilalin gölgesinde adalet ol, merhamet ol, derman ol.
Gazi ol, DEVLET OL.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
soyleyemediklerim, söyleyemediklerim


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Var
Mesaj Yazma Yetkiniz Var
Eklenti Yükleme Yetkiniz Var
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Söyleyemediklerim ol. Tufan Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler 0 08 Ağustos 2014 15:07