Gözlerimi açtığımda dikdörtgen bir güneş ışığının içerisindeydim.
Ama etraf zifiri karanlıktı.
Sanki ben etrafın güneşine el koymuştum sadece kendimi düşünüp.
Bir an “o” geldi aklıma-hiç aklımdan çıkmıyor da-.
Acaba dünyada da güneş “o” muydu?
Ben başkalarından zorla mı almıştım “o”nu?
Yoo, hayır “o” gerçekten isteyerek geldi.
Ama biliyorum göndermek istemeyen o kadar çok kişi vardı ki…

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Akşama kadar düşün dur şimdi…
Zehir olsun gün…
Unutuyorum, unutuyorum, unuttum.
Yoo, hayır UNUTAMADIM!!!
Bıraksam gitmek ister mi acaba?
İşte en çok da bu yüzden bırakamıyorum.
Ya dönerse geride kalanların birine, tüm hayallerimizi başkasıyla yaparsa…
İzin veremem buna…
Hayallerimize çok az kaldı…
Kavuşacağız.

[AngeLus]

Yıllar önce söylenmesi gereken bir cümleyiz biz.
Bekledikçe eksildiğimiz gittikçe çoğaldığımız…
Yasak, ahlaksız heceler barındırıyoruz.
Sana müjde!
Tabuları kırdık beraberinde bir sürü çürük dişleri…
Sözlükten kovulduğumuzdan beri yatağa girmek için kullanılıyoruz…
Ölüyoruz ama...yatmıyoruz!