IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Avuçlarında tuttuğun kutsal ve ışıltılı bir kâse gibi düş,
Bir gün parmaklarının arasından kayıp kırılmıştır,
Pencerenden içeri giren manzara,
Sevilenin bir başkasının dudaklarıyla zehirlenmesi
ve o bir başkası tarafından da sevilmesi olduğunda.

İşte böyle bir zaman ikâmet eder dünyanın dibinde, yerleşkesinde;
Öyle bir zaman ki;
Kırmızıdan siyaha dönüşmüştür şöminenin arka planı.
Evet, zaman bir mayın tarlası
Ve o gündür ki, üzerine bastığın mayın.
Bu gece organların ulaşamayacağımız kadar uzaklarda.
Velhasıl,
Başka bir deyişle, o gün
Yeni yaşam için kayıt tarihinin başladığı gündür,
eskinin ise artık hatırlanmayacağı.
Sevilen mazide kalmışsa,
"Üzgünüz, kaybettik" diyip ex olmuşun üzerine çarşaf çeken doktorun hüzün barındıran soğuk kanlı edasıyla,
O'nu hiç var olmamış gibi kabul etmekten başka bir seçeneğimiz yoktur.

Mutfak tezgahının bir anda ve nedensizce
hamamböceği kaynaması gibi,
aklında kaynamaya başlar anılar; öldürmek olanaksızdır onları, sinek zehirleyici spreyle.
Anılardan geçilmez hafızan,
karşı caddeye.

Ekmek arası yaptığın elemi,
yeni âşığa ikram bile etmeyeceksin; bırak, aç kalsın o! Ne de olsa, bedeninle doyacak, - ziyafet yaklaşır-
Ve dolayısıyla,
bu ziyafetten önce sen toksun, yoksun, daha çok toksun;
Kaplanların akşam yemeği davetini kabul etmeye bile gerek yoktur;
Sen aslında devin dişinin kovuğundaki bir maydonozsundur, yaşayan bir formdan ziyade.

Kimden kurudu dilin?
Trabzandan kayarken sen,
ucunda,
seni tutmak için bekleyenin adı kime ait?