🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
Değişen şeylerin ardına değişmeyen ruhlarımızı mı gizliyoruz? Yoksa değişmeyen şeylerin karşısına, değişen bir ruhla mı çıkmayı hayal ediyoruz? Kaybedişlerimizin bütün öfkesi kendimize mi, yoksa bütün derdimiz galibiyeti ele geçirenle mi?
Birini affedebilmenin yolu; yanlışları onda aramaktan mı geçiyor, yoksa dönüp de kendi içimizi yoklamaktan mı? Farkında değil miyiz; bir başkasına giydirdiğimiz hükümlerin bizi temize çıkarmadığının, aksine aynı davada hırslarımızı daha da körüklediğinin...
Kendimizi aklamak adına öyle çok yükleniyoruz ki bir başkasına, herkesi inandırmaya çalışırken en çok kendimiz inanıyoruz attığımız iftiralara? Sonrasındaysa biz tertemiz, herkes suçlu ve herkes yanlış... Tek bir kişiye olan hırçınlığımız, bütün insanlara yayılıyor. Kendimizi yücelttikçe herkes daha da aşağılarda kalıyor. Oysa biraz içimize baksak, biraz da kendi yanlışlarımızı kendimize kabul ettirsek; o zaman mükmemmel olmadığımızı anlayıp, mükemmel olanı aramaktan da vazgeçeceğiz.