🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
bana şöyle bir bak diyorsun alıcı gözüyle, tepeden tırnağa yeni dalınmış uyku gibi bak çobanların söndürmeyi unuttuğu dağ ateşi kaleden kaleye uçurulan ak güvercin rüzgâra emanet edilen fısıltı gibi yazdan kalma bir gün gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun posta kutusuna gece yarısı bırakılan bir mektup gibi kızağından kayıp bitmeden denize inen bir tekne gökyüzünün denizyıldızlarıyla dolduğunu gören bir dalgıç gibi bak akşam kırılmaya başlarken içimde dağılan bir ilkokulun zili gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun bir ışın demetine sarılır gibi bak unuttuğum ve istesem de yüzlerini bir türlü anımsayamadığım çocukluk arkadaşlarım gibi
kahve fincanına damlayan gözyaşı kara düşen kan damlası gibi diyorsun ki -evet, mavi gözlerinden bile ürpertici bu- kınından çıkarılan bir hançer gibi bak bana
bana şöyle bir bak diyorsun yaşama sevincini sana ben veriyormuşum gibi sevgilin olmasam da sevgilinmişim gibi bak kumsalda bırakılan ayak izi kanadın üzerine değen bulut gibi kayalıklara sürüklenen bir gemiye yanıp sönen deniz feneri gibi bak bana çünkü unutmamanın eşiğidir ve anımsamanın kapısıdır bakmak sevgili İrem bunun için bile kibrit çakılabilir okyanusun kıyısında karanlıkta bir kedi gözü gibi pençeleriyle dolaşırken aşk..