IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/)
-   -   El-alem Ne Der Sendromuna Mahkum Kaderlerimiz (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/494190-el-alem-ne-der-sendromuna-mahkum-kaderlerimiz.html)

Liaaa 07 Temmuz 2012 15:23

El-alem Ne Der Sendromuna Mahkum Kaderlerimiz
 
An gelir boğuşup durduğun realitelerinden ve beynini kemirip duran düşüncelerden, soru ve sorunlardan sıyrılmak ve yeni bir sayfa açmak istersin. Bu bir irade midir yoksa baş edemediğin, içinden çıkamadığın var olan sorunları yok edip bilinçaltına gömmek veya hepimizin yaptığı hatayı tekrarlayıp sadece yumurta kapıya gelene kadar sorunlarla yüzleşmeyi veya çözüm üretmeyi erteleme tembelliği midir?


An gelir yeni ilkeler, yeni hedefler ve kendinize koyduğunuz yeni kurallar sıralarsınız alt-alta... İyi de; yok saysanız da yok olmayacak geçmişiniz, yok saysanız da yok olmayacak geçim vs. gibi hayat gaileniz, borçlarınız, alacaklarınız, sevseniz de sevmeseniz de akraba, konu-komşu efradınız... Tutar çekiştirir bir yerlerinizden. Her kes toplumda alışılmış olan kalıplarda değerlendirir her tutum ve davranışı. Siz öyle tercih etmeseniz de toplum başkalarının aferin demesine şartlanmıştır. "El-alem ne der?" sendromundan ibarettir tüm hedeflerimiz, amaçlarımız ve hayat tarzımız. Kırmak istersiniz bu zinciri, kısır döngüyü... Sorumluluklarınız veya sorumluluklarını taşıdığınız insanların tercih ve ihtiyaçları bağlar. Kıpırdayamazsınız. Asi olmak yetmez, isyan etmek yetmez, yenilikçi olmak, özgürlükçü olmak yetmez... Kalıplar ve klişeler hayatınızın ve çevrenizin her hücresine yerleşmiştir artık. Toplum yargıları sizin itirazınıza rağmen sizi bilinen bir robot yaşama yani alışılmışın tekrarına ya da taklidine zorlar.


Buna rağmen direnmek, makus talihi değiştirmek isteseniz de ya ekonomik zorunluluklar bağlar bir yerlerinizden ya da kaza- bela gibi hesabını yapmadığınız olağan üstü olaylar. Dönenir durursunuz kendi içinizdeki duvarlarını yıkmak istediğiniz daracık dünyada.


Msn listemde olan birinin nickinde çok güzel bir cümle vardı. "Aklı ile övünen kişi hücresinin bolluğuyla övünen mahkuma benzer". Ne kadar güzel bir benzetme. Sıradan olmayışınız, gelişime ve geliştirmeye açık oluşunuz, aklınızın sınırlarını zorlamanız, var olanla yetinmeyişiniz size artı değerler üretecekken; hem var olan toplumsal kalıplardan dışarı çıkamamanın hem de var olanla yetinmeyişinizden kaynaklanan müzmin mutsuzluğunuzun mahkumiyetini çekersiniz...


Kime gitmeli, kime anlatmalı, nerden, nerelerden ya da kimden, kimlerden ve nasıl yardım almalı? Her gördüğünüz zeka pırıltısı içeren kişiyi piyangonun büyük ikramiyesi görüp dört elle sarılır, kafanızda onu özel bir yerlere oturtur ve onu da sizin gibi idealist sanır ve inanırsınız. Ama gün geçip bağlandıkça yeni tavır ve yeni yüzlerini gördükçe, farkedersiniz ki; o da alışılmışın, bilinenin hazzını yaşamak istiyor. Sıradanlığın tadını çıkarmak istiyor.


Ben günler ve gecelerce bana bir kereye mahsus tanınmış bu ömrü; "programlanmış oyuncak bir tren gibi yoldan, yani raydan çıkmamak üzere yürütmek mi, yoksa bana verilmiş aklın üreteceği alternatif çıkar yolları değerlendirmekle mi gel-gitleri?" yaşamakla meşgul olup beynimin ve bilinçaltımın labirent-vari çıkmazlarında debelenmekteyim.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 15:30.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net