IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/)
-   -   Aşkın Olumsuzlukları - OtherSide - (https://www.ircforumlari.net/siir-hikaye-ve-guzel-sozler/607743-askin-olumsuzluklari-otherside.html)

OtherSide 29 Ağustos 2014 04:04

Aşkın Olumsuzlukları - OtherSide -
 
Toplu taşıma araçlarında genellikle ayağıma basılır. Dolmuşta cam kenarlarına oturmam. Serseri bir kurşuna açık hedef olabilirim. Ne zaman arabalara paralel olarak kaldırımda yürüsem araba tekerleklerinin denk getirip herhangi bir taşı yüzüme sektireceğinden korkar, elimi lastikten gelecek hayali bir nesneye karşı uzatır, siper alarak adım atarım. Bu hengameden çıkıp yine badire sanrılarına tutulur, sokak lambasının sarkıklığından, evlerin balkonlarında gelişi güzel konulmuş saksılardan kaçarım.

Aşık olmak, bu saydıklarımın yanında tanrı'dır. Kendimi kaybederim. Ne dediğim anlaşılmaz. Hafızam çürür. Bir tente misali benliğimi kapsar bu duygu, tutku. Azıcık bir oyuk bile açamam nefes almak için. Varlığının bilinci şuursuzlaştırır beni. Yokumsarım kendimi. Alaşağı ederim kendimi.

Keşke sevebileceğimiz insanları belirlemek elimizde olabilse. Gariptir ki, fanatiği olunan takımları, müzisyenleri, edebiyatçıları sevip sevmememiz irademiz dahilinde. İş aşka gelince başka bir hesap defteri konuyor önümüze ve bu kezinde ne yeyip içeceğimiz bize sorulmuyor. Sadece hesabı istemsizce ödüyoruz. O'na yüz binlerce kez 'seni sevmiyorum' da desek, sevmekten vazgeçemiyoruz. Oysa herhangi bir insanı -gerçek anlamda herhangi biri- "sevmiyorum" dediğimizde sevmekten lök diye vazgeçeriz...
Öyle sanıyorum ki kalbimizin bir yerinde -henüz keşfedilemeyen- bir mekanizma var. Bu mekanizma irademiz dışında, kendine buyruk. Ne zaman ona işimiz düşse yani aşık olsak, bir jokey gibi üstümüze çıkıyor, ipleri eline alıyor. Ve bizler de o, tepemize bindikçe durduraksız, teklifsiz tükellefsiz koşturup duruyoruz...

Eğer ki böyle bir durum söz konusu olmasaydı nefret etmek isteyip de bir türlü bunu neden başaramıyoruz; neden O'nu her görüşünde -görüş gününmüş gibi- kalbin, içinde bir yerlere düşüyormuş gibi oluyor?

Bunlar önemsiz, önemsiz... gerçek acıyı unutturmasını umduğumuz içi kof kuruntular. Bu şuursuzluk bizi vicdansız kılıyor. Birine aşık olmak, insanlığını unutmaktır. Çevrende, çevreni de geç, çehrende, içinde gerçekleşen değişimin ayırdına varamıyor, heyulaya dönüşsek bile aldırmıyoruz. Ölü bir kedi görmüş gibi acıyla yaşamak gerekir oysa. Her an mutlu olabilir; fakat bir kedinin ölü düşlemi devamlı onu paramparça eder. Akıl melekelerimiz bizi terk etmeye başlar. Susuz kalmış gibi bilinçsizleşir, körleşiriz. Anlamsız, beş para etmez şeylerin en bonkör tüketicileri oluruz. Bir şarkı seçer bir şiir buluruz. Nice kumaşı kalite şairi üç kuruşluk aşkımıza tanıtlarız. Ve nice şair bu yüzden çok kötülere satar mezarında, ağusunu...

Değişiriz. İçtiğimiz sigaranın markasından, tuttuğumuz takımın rengine dek görüşlerimiz değişir. Dilimiz değişir. Sesimiz değişir. Ve kişiliğimizi bir yılan gibi sıyırır atarız.
Yanıldığımızı anlamak travmaya kadar varır. Artık ne ileri gidebilir ne de geri dönebiliriz. Arafta sıkışır kalırız. Bu delilik!

Bu yüzden kaldırımlar da güvenli değil. Trafik lambası geçmemi emreder etmez hemen adımımı atmam. Suyun durulmasını, bulanıklığının gidip tüm pürüzlerin yok olmasını beklerim. Ne olur ne olmaz, aşk dediğin, karşıya geçerken sağa sola bakmamaktır. Aşık olmamalı. Çünkü asıl daimi mutluluk yalnızlıktadır. Yalnızlık her şeyden üstündür. Ve o, kazanılmadan kaybedilen tek şeydir.

Işığında Çaresiz Kaldığı Karanlıklar Vardır.
Emrah BAŞER..

OtherSide 19 Eylül 2014 00:43

Cevap: Aşkın Olumsuzlukları - OtherSide -
 
Ben karamsar değilim. Kör bir adamın rüyasını yaşıyorum sadece. Üşüyorum, soğuktan donmak üzere olduğunu fark etmekte zorlanıyor bedenim. Kirpiklerime kadar hissettiğim bu soğuk, uykumu getirmişti. Uyumak istemiyorum. Gerçeği söylemek gerekirse uyumaktan korkuyorum. Uyuduktan sonra uyananamaktan. Siz hiç böyle bir hisse kapıldınız mı? Hiç gelmeyecek bir otobüsu bekleyen, terkedilmiş bir duraktaydım.
Artık bedenime hükmedemiyorum, gözlerim kapanıyor, dudaklarım kuruyor, kalp atışlarım zayıflıyordu. Ayağa kalkmak için çaba sarfetmiyordum bile. Birkaç saat daha bana katlanacaktı bu durak...

Uzun yıllar önce...

Bazı gerçeklerin farkına varmak, üşüdüğünü hissetmek kadar kolay değildi. Bu yüzden uzun yıllar boyunca yazmak temel aldığım ilkelerden biri haline gelmişti. Güven duygusunu sömüren insanlara, çığlıklarımı savurasım geldi bazen. Gerçeği bile bile, uçurumun gözleri üzerimdeydi. Geç olsa da fark ettim, karanlığın ışığa direnme isteğini.

Gördüm:
Çığlıklarınızın aşamadığı duvarlarımda, kazanılmadan kaybedilen tek şeyin yalnızlık olduğunu.

Emrah BAŞER..
Ben Karamsar Değilim.


Not : Devamını halen yazmaktayım. İlk anlatım sayfasıdır.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:33.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net