![]() |
İmkansız Dostluk İmkansız Dostluk Değil kardeşim, dal yeşil değil,gök mavi değil, Bilsen! Ben hangi alemdeyim, sen hangi alemde! Aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler? Sanmam! Yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil; Sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde; Vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler! Cahit Sıtkı Tarancı |
Gece Şarkısı Gece Şarkısı Âlemde gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. Günün geçit vermez karlı dağlarını Sanki sihirbaz bir el eritincedir. Bütün gün beklediğim bahar ki gece, Gökte yıldızların da ümidincedir. Yollar, yollarda nihayet içime denk, Sonsuzlaşarak başı boş gidincedir. Ben ister güleyim, ister ağlayayım, Sesimi yalnız kendim işitincedir. Âlemde gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. Cahit Sıtkı Tarancı |
Anlamak Anlamak Yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum. Cahit Sıtkı Tarancı |
Avuçlarıma Sığmıyor Yıldızlar Avuçlarıma Sığmıyor Yıldızlar Öyle dalmışım ki bu akşamüstü, Komşu arsadır gözümde gökyüzü. Ben dünyadan bihaber bir çocuğum, Kayıp zıpzıplarımı arıyorum. Koşun çocuklar, koşun komşu kızlar, Avuçlarıma sığmıyor yıldızlar. Cahit Sıtkı Tarancı |
Gün Olur Ki Gün Olur Ki Gün olur ki ne gökyüzü para eder, Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler. Gün olur ki ne kız ne rakı ne şiir, Hiçbir sey insanı sarmaz, kandıramaz; Her çeşmeden boş döner, elindeki tas. Gün olur ki çıldırmak işten değildir. Cahit Sıtkı Tarancı |
Renkler Renkler Gündüze alışan renkler, Her gece perişan renkler. Eşyada bakış mısınız, Zamanda akış mısınız, Gözümde hatıralar mı? Yekpare varlığımı Siz misiniz parçalayan, Farksız kırık aynalardan? Sizde mi yaşamaktayım, Gülmekte,ağlamaktayım, Gündüze alışan renkler, Her gece perişan renkler? Cahit Sıtkı Tarancı |
Sende Her Şey Gibi Sen De Her Şey Gibi Sen de her şey gibi,yakınımda iken, Sen de oluyorsun gözlerimde diken. Git,git benden uzak,uzak bir yere git; Ne olur,içimde her zaman bir ümit, Her uzak şey gibi öyle yalnız hayal, Yalnız rahiya,renk,şarkı halinde kal. CAHİT SITKI TARANC |
Bir Lahzam Bir Lahzam Aynadaki aksim, gölgem, bir de ben. Var mıdır, yok mudur onlar sahiden? Aşina değiller çektiklerime; İçlerinden biri gelse yerime. Ben bir gölge olsam, yahut bir hayal, Onlar gibi hissiz, onlar gibi lal. Olsa bütün ömre bedel bir lahzam; Var görünsem, onlar gibi yok olsam! CAHİT SITKI TARANCı |
Gariplik Gariplik Babam kırdı beni ilkönce babam Dosttan gördüm kahrın daniskasını Nankör çıktı iyilik ettiğim adam Sevdiğim kız da savdı sırasını Bendim hayal üstüne hayal kuran Gözüm kapalı olduğu zamanlar Benim başımı taştan taşa vuran Sandığım gibi değilmiş insanlar Garibim dünyada garip nafile Gelse boynuma dolansa da bahar Kendi hoş kendi masum sesinizle Siz söyleyin garipliğimi kuşlar CAHİT SITKI TARANCI |
Korkunç Güzel Korkunç Güzel Bu el titremesi kadeh tutarken Bu yaşta nasıl koyuyor insana Orhan gibi vaktinde gitmek varken Değer mi oyalanmana Rakıdan tütünden beter alışık Olduğumuz korkunç güzel bir şey var Tutmuş bırakmaz bizi bir sıkımlık Canımız çıkana kadar CAHİT SITKI TARANCI |
Hep Yaşadığıma Dair Hep Yaşadığıma Dair Bu gölge yer pazar günü Bu şehir, bu tren sesi Gök bildiğim bu mavilik Yeşil dallardan süzülen Oturduğum rahat koltuk Beyaz örtüsü masanın Sigaram, kahvem, gazetem Elimin çizdiği kavis Kovmak için sinekleri Kolumda işleyen saat Ve esnemem arada bir Hep yaşadığıma dair CAHİT SITKI TARANCI |
Gidiyorum Gidiyorum Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde Kavrulup gidiyorum. Serseri bir rüzgar gibi hep ganimet peşinde Savrulup gidiyorum Serçe kadar pervasız, bir günden ötekine Atlayıp gidiyorum. Bütün kumaşlarını açtığım gibi yine Katlayıp gidiyorum. Bir kış güneşi gibi ben keyfimin esiri Görünüp gidiyorum. Ne belli yerim var, ne de sevdiğim biri Sürünüp gidiyorum. CAHİT SITKI TARANCI |
Korktuğum Şey Korktuğum Şey Gün çekildi pencerelerden; Aynalar baştan başa tenha. Ses gelmez oldu bahçelerden; Gök kubbesi döndü siyaha. Sular kesildi çeşmelerden; Nerden dolacak bu tas nerden, Nergislerin açtığı yerden Ey kuş uçurtmıyan ejderha? Ne yardan geçilir, ne serden; Korkuyoruum bu gecelerden. Bel bağladığım tepelerden Gün doğmayabilir bir daha. CAHİT SITKI TARANCI |
Yalnızlık Macerası Yalnızlık Macerası Öyle yalnız kaldım ki hayatımda Kimi gün öldüm kimi gün ilah oldum Çok zaman annemin dizlerine hasret Koydum başımı kendi dizlerime Doya doya ağladım Paylaşırsa dost paylaşırmış İnsanın derdini sevincini Dost ümidiyle ortalığa düşmeye gör Hangi kapıyı çalsan kimseler yok Hangi omuza dokunsam yabancı çıkar Aşık mı olmadım taparcasına Bir Mecnun geçti o çöllerden bir de ben Diz mi çektirmedim alemde Kerem gibi Ferhat gibi gürz mü sallamadım dağlara Ne Leyla yar oldu bana ne Aslı ne Şirin O gün bugün sırtımı kendim sıvazlıyorum Sabahları sokağa çıkmadan evvel Cesaret şairim cesaret Kendi saçlarımı okşuyorum geceleri Sevgilimin saçları niyetine. Cahit Sıtkı Tarancı |
İnsan Hıçkırıkları İnsan Hıçkırıkları Geceyle bir durgunluk oldu suda Balıklar yosunlar gibi uykuda Dallarda rüzgar hışırtısı dindi Bütün kuşlar yuvalarında şimdi Korkusuyla başbaşa kaldı çiçek Artık emniyette hem fil hem böcek Yarab! Semada yıldız yerde kabir Herşey bahtınca huzur içindedir Ürperten bu sakin karıncaları Baştan başa insan hıçkırıkları Cahit Sıtkı Tarancı |
Ben Aşk Adamıyım Ben Aşk Adamıyım Dolaştığım denizlerce düşünüyorum, Bineceğim son gemi değil midir Hayır sahibi omuzlarda giden tabut. Herkes gibi teselliye muhtaç olsaydım eğer, Derdim ki: "Elbet bir ağlayanım olur benim de; Ramazan geceleri Yasin okuyanım, Baharda kabrime menekşe getirenim de." Fakat bütün bunlar da olur, Yine tasa etmem, Yine kırılmam kimseye. Ben aşk adamıyım, Sevmeye geldim insanları, Gönlümle, elimle, kafamla sevmeye; Hesapsız, karşılıksız, Ayrılık gayrılık gözetmeden. Gün gelip gidersem şayet, Öyle severekten gideceğim ki, Karanlık kıyılardan bile olsa, Candan selamlarım, Civarımdan geçecek gemileri; Güneşli gemileri; Şarkılı gemileri; İçlerinde kendim varmışım gibi! Cahit Sıtkı Tarancı |
Hepsinden Beter Hepsinden Beter Kimi insan derbeder Ömrünü heba edip gider. Kimisi maişet derdine düşmüş Rahattan bihaber. Olmayacak işler peşinde Kimisi taban teper. Kimisi dul, kimisi öksüzdür Alınyazısı kahreder. Aklından zoru var kiminin Merhamet ister. Ben sevda çekerim Hepsinden beter. Cahit Sıtkı tarancı |
Ömrümde Sükut Ömrümde Sükut Çıngıraksız, rehbersiz deve kervanı nasıl, İpekli mallarını kimseye göstermeden, Sonu gelmez kumlara uzanırsa muttasıl, Ömrüm böyle esrarlı geçecek ses vermeden, Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika, Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek. Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka, Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek! Cahit Sıtkı tarancı |
Sen Yoksun Ki Sen Yoksun Ki Gün çingeneler gibi göçebeydi ufukta, Çimenler üzerinde yuvarlandığımız gün, Akarsulardı gittikçe kararan boşlukta; Sularda yüzünden yayılan tatlı bir hüzün.. Göğe sessizce yükselen ay on dördündeydi; Gece akasya dalında asılı gölgeydi, Bahtiyar başlarımız aynı penceredeydi! Hala o penceredeyim, lakin sular ölgün; Sen yoksun ki, vefasız, sularda ay görünsün... Cahit Sıtkı Tarancı |
Kırkıncı Oda Kırkıncı Oda Kırkıncı odanın kapısındayım; Ne varsa bu kapı arkasındadır. Açsam, ya açmasam kaygısındayım; Aklım iki cihan arasındadır. Kim bilir neler oluyor içerde! Yarab! İnsan bahtım hangi ellerde? Ha ben ha masaldaki o şehzade; Gönlüm bir güzelin sevdasındadır. Cahit Sıtkı Tarancı |
Gençlik Böyledir İşte Gençlik Böyledir İşte İçimi titreten bir sestir her gün. Saat her çalışında tekrar eder: "Ne yaptın tarlanı, nerede hasadın? Elin boş mu gireceksin geceye? Bir düşünsen yarıyı buldu ömrün. Gençlik böyledir işte, gelir gider; Ve kırılır sonra kolun kanadın; Koşarsın pencereden pencereye." Ah o kadrini bilmediğim günler, Koklamadan attığım gül demeti, Suyunu sebil ettiğim o çeşme, Eserken yelken açmadığım rüzgâr Gel gör ki, sular batıya meyleder, Ağaçta bülbülün sesi değişti, Gölgeler yerleşiyor pencereme; Çağınız başlıyor ey hâtıralar. Cahit Sıtkı Tarancı |
Hatırası Yeter Hatırası Yeter Yattın mı yalnızlık; Yolculuk sanırsın Issız deniz dibi. Kalksan kalabalık; Ormanda ağaçsın, Bir gölge sahibi. Duy rüzgârı dal dal, Her yaprağında gün; Çiçek aç, yemiş ver. Gerçek yahut masal, Güzel geçsin ömrün; Hâtırası yeter. |
Ben Ölecek Adam Değilim Ben Ölecek Adam Değilim Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. Alıştım bir kere gökyüzüne; Bunca yıllık yoldaşımdır bulutlar. Sıkılırım, Kuşlar cıvıldamasa dallarında, Yemişlerine doymadığım ağaçların, Yağmur mu yağıyor, Güneş mi var, Fark etmeliyim Baktığım pencereden. Deniz görünmeli çıksam balkona. Tamamlamalı manzarayı Karlı dağlarla sürülmüş tarlalar. Ekmekten olamam doğrusu, Nimet bildiğim; Sudan geçemem, Tuzludur teneffüs ettiğim hava. Ya nasıl dururum olduğum yerde, Öyle upuzun yatmış, İki elim yanıma getirilmiş, Hareketsiz, Sükûta râm olmuş; Sanki devrilmiş bir heykel? Ellerim ne der sonra bana? Soğumuş kalbime ne cevap veririm? Utanmaz mıyım ayaklarımdan? Kalkmalıyım, Dolaşmalıyım, Sokaklarda, parklarda. El sallamalıyım Giden trenlere, Kalkan vapurlara. Bilmeliyim, Gölgelerin boyundan, Saatin kaç olduğunu. Islık çalmalıyım. Türkü söylemeliyim Yol boyunca, Keyfimden ya hüznümden. Geçmiş günlerimi hatırlamalıyım, Dalıp dalıp akarsuya, Hayaller kurmalıyım, Güzel geleceğe dair. Yanımdan geçenler olmalı, Selâm almalıyım; Robenson’u düşünmeliyim, Garipliğini: Şükretmeliyim İnsanlar arasında olduğuma. Nedir ki eninde sonunda ölüm? Ayrı düşmek değil mi aşinalardan? Kapımı çalıp durma ölüm, Açmam; Ben ölecek adam değilim. |
Kavs-i Kuzeh Kavs-i Kuzeh Yalnız âşıklara mahsus Şeffaf yaz akşamlarında, Misafiri olduğumuz Gün görmüş çamlar altında, Kolumun çizdiği kavis, Sarmak için yâr belinden, Kavs-i kuzehlerle ikiz Çıkmıştır Tanrı elinden. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 17:22. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk