IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Yeni bir “Arap Lawrance” filmi için kolları sıvayan Suriye, daha önceki Hollywood yapımı filmden farklı bir bakış ortaya koyacak. Film, Osmanlının yıkılışını yeni bir gözle el alıyor.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Suriyeli yönetmen Sair Musa, Ramazan ayında Suriye televizyonunda gösterime girecek olan yeni çalışmasında Arap Lawrence’ı, daha önce Hollywood yapımı bir filmde anlatılandan daha farklı şekilde ele alacak diziyi çekmek üzere hazırlıklara başladı. Yakında çekimine başlanacak olan dizinin senaryosunu Hevazin Akku yazacak. Çekimler Suriye’nin 160 farklı yerinde yapılacak.

Prodüksiyon müdürü Salah Tume’nin bildirdiğine göre, yapımcılığını Star TV şirketinin üslendiği dizi, 1914–1918 yılları arasındaki olayları yeni bir gözle ele alacak. Dizide Cihad Sa’d, Merah Cubr, Rana Ebyad, Zuheyr Ramazan, Abdurrahman Ebu’l Kasım, Mazin Natur, Sad Medine, Abdülhakim Kutayfan, Faysal el-Umeyri, Sabah Ubeyd, Amr el-Kadı, Sellaf Mimar, Hasan Yunus’un da içinde bulunduğu 200 kişilik bir kadro rol alacak.

Olaylara ilişkin Çelişkiler

Filmin yapımcılarından Tarık Zuaytar, dizinin konusunun yüzyıldan daha az bir süre önce meydana gelmiş yakın tarihe ilişkin bir olay olduğunu belirterek, olayların bedevi ve şehirli Araplarla, Osmanlı İmparatorluğu ve Britanya İmparatorluğu arasında geçtiğini söyledi. Dizinin, Arap devrimini çölün ortasından alarak medeniyetin zirvesine götüren basit bir İngiliz askerinin etrafında şekillendiğini belirten Zuaytar, bu basit İngiliz’in, komutanlarını ikna ederek Arap kabilelerin Türklerden bağımsızlığına kavuşturma konusunda başarılı olduğunu ifade etti. Yapımcı, dizide Arapçanın Irak, Mısır, Şam ve bedevi lehçesi gibi farklı lehçeleri konuşulurken, ayrıca İngilizce ve Türkçenin de kullanılacağını kaydetti.

Zuaytar, dizinin öneminin sadece katılan oyuncu sayısının çok olması ya da devasa bir kadroya sahip olmasından değil; aynı zamanda filmin konusunu oluşturan kişiye ilişkin yeni bir bakış açısı geliştirmek olduğunu söyledi. Dizide en başından itibaren hayalci bir adamın yaşamöyküsünün anlatılacağı belirtilirken, bu kişinin aynı zamanda sahip olduğu azim ve kararlılığın bu hayallerini gerçeğe dönüştürmeye imkân tanıdığını kaydetti.

Galeyan Yılı

Dizi, 1914 yılında bütün dünyada bir galeyanın meydana geldiği bir yılla başlıyor. Avrupa, birinci dünya savaşının beşiğinde, yaşlı Osmanlı İmparatorluğu ise kendisini yıkılmaktan kurtarmaya çalışmakta, Mısır’da ve Şam’da İngilizler ise bu yaşlı imparatorluğu yakından takip etmek amacıyla casusluk şebekelerinin tohumları ekmektedir. Lawrence o dönemde Suriye’nin kuzeyinde bir arkeolog olarak çalışmaktadır.

Öte yandan Yahudi Arinson ailesi kızlarını, Şam’daki Türk yönetiminin merkezine yerleştirerek dönemin Şam’daki en kudretli yönetici olan Cemal Paşa’nın sevgilisi yapmayı başarmıştır. Bu dönem, Lawrence’ın Arapçayı ilerletmeye çalıştığı bir dönemdir.

Yıldızın parladığı an

Lord Kitchener, Sina yarım adasında büyük bir askeri operasyon başlatma kararı aldığında Lawrence’ın yıldızı parlamaya başlamıştır. Lawrence, yapacağı göreve arkeolog süsü vermesi kendinden istenerek göreve çağrılır. Lawrence bunun üzerine ilk görev olarak, Arap arkadaşı Muzhil Dahum’la beraber yola çıkar. Operasyon erken başlayınca görevini tamamladıktan sonra Lawrence, arkadaşıyla birlikte Bilad-ı Şam’daki Kala’ gezisine çıkar. Sonra birinci dünya savaşı başlayınca 1916 yılında Londra’dan Arap yarımadasına döner.

Büyük Arap Devrimi’nin başlamasından üç ay sonra, Şerif Hüseyin’le buluşur ve hayatının en önemli safhası bu andan itibaren başlamış olur. Bu dönemde, Kral Faysal’la ve onun Arap Devrimi hakkındaki düşünceleriyle tanışır. Faysal, Arap Devrimi’ni daha da ileri noktalara götürmek istemektedir. Bu sırada Şeyh Avde Ebu Taye adlı yeni bir Arap kahramanı sahnede yerini almaktadır. Bu adam, Lawrence’ın gözüne üzerinde sanki Ortaçağ romantikliğinden bir hale taşıyan bir savaşçı gibi görünmektedir.

Sonuçta Lawrence’ın Şam’da geçirdiği günlere gelinir. Bu dönemde Arapların İngilizler tarafından aldatıldığı, Faysal’ın ve Arapların taleplerinin onca vaatlere rağmen yok sayıldığı bir dönemdir. Lawrence, kendisini, kendi devleti tarafından aldatılmış bir halde bulur ve Şam’dan ayrılmak zorunda kalır. Arkasında elim ve başlangıçta rüyaları olan ama daha sonra kâbusa dönüşen anılar bırakır.

timeturk