IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 11 Temmuz 2022, 11:52   #1
Çevrimdışı
Yardımcı Admin
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İzzet Günay 27 yıl sonra sinema filminde rol aldı





Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İzzet Günay, 27 yıl sonra ilk kez bir sinema filminde rol aldı. Türk sinemasının unutulmaz jönlerinden biri olan Günay, gazete ilanıyla başladığı kariyerinde sanatın üç kulvarında da yer aldı. 1970'li yıllarda erotik filmlerde rol alması için teklifler alan İzzet Günay, ekonomik darboğazın tüm hışmına rağmen "Hayır" diyerek adını korumayı başardı

1994’te üniversiteden mezun olduktan sonra çalıştığım gazetede ‘Nerede O Eski Jönler?’ başlığı altında Yeşilçam’ın jönleriyle röportajlar yapmıştım. Amacım; bir yandan Türk sinemasının evrelerini gözden geçirmek, diğer yandan da jönlerin sinemanın yeni dönemine ayak uydurup uyduramadıklarını öğrenmekti.

Murat Soydan, Engin Çağlar, Tanju Korel, Ediz Hun, Tanju Gürsu ve İzzet Günay ile yaptığım röportajlardan çıkardığım sonuç, 1990’lı yıllarda Türk sinemasının içinde bulunduğu krizin de etkisiyle sinemadan uzak kalmalarıyla geçinmek için başka işlere yönelmelerinin jönlerimizin ruhunda derin yaralar açtığıydı.
Zira 1990’lı yıllarda çekilen film sayısı, sadece 505'ti.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


İzzet Günay’ın Şişli’deki antikacı dükkânına giderek “İzzet Bey, ‘Nerede O Eski Jönler?’ içerikli röportajlar yapıyorum. Sizinle de konuşmak istiyorum” dediğimde “Tabii bizler eskidik değil mi?” diyerek gülümsedi. Sonra da kimlerle röportaj yaptığımı sordu.

Röportaj yaptığım jönlerin kimler olduğunu sıraladıktan sonra “Aralarında en eskisi benim. Çünkü diğer arkadaşlar zaman zaman sinemaya bir şeyler yapıyor. Ben hiç yapmıyorum. Otur haydi konuşalım” dedi.
Ben de henüz hazır olmadığımı, randevu almak için geldiğimi söyleyince “Ne hazırlığı yapacaksın?” dedi demesine ama ben ikna edip bir hafta sonrasına randevu istedim.

Ertesi günü Taksim’deki Atatürk Kütüphanesi’ne gidip gazete kupürlerinden İzzet Günay’ın haberlerini ve röportajlarını okudum.
Bir hafta sonra dükkânına tekrar gittiğimde sordu; “Allah aşkına ne hazırlığı yaptın?”
Kütüphaneye gidip hakkında yayımlanan haber ve röportajları okuduğumu söyleyince gülümseyerek “Tamam o zaman. Haydi aç bakalım teybini” dedi.

İzzet Günay’ın Türk sinemasındaki yerinden söz etmeye rakamlarla başlayalım.
Rol aldığı film sayısı... 119.
Filmlerin toplam süresi... 9.620 dakika.
Filmlerini yerinizden hiç kalkmadan peşi sıra izlemek isteseniz yaklaşık bir hafta sürer.
Filmlerinin negatiflerini uç uca ekleseniz 285 km uzunluğa erişir ki bu İstanbul ile Eskişehir arasındaki mesafeye tekabül eder.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



İzzet Günay’ın Türk sinemasına bulunduğu katkıyı film bazında değerlendirmek istersek fenomen olmuş yapımlarının adını vermek yeterli olacaktır.

Vesikalı Yarim
Ağaçlar Ayakta Ölür
Şoför Nebahat
Tophaneli Osman
Kezban
Akşam Güneşi
Anadolu Çocuğu


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Ağaçlar Ayakta Ölür (1964)
1934'te Sarıyer'de dünyaya gelen İzzet Günay, 13 yaşındayken babası Necati Günay'ı kaybettikten sonra 1949'da Heybeliada'daki Deniz Harp Okulu'na başladı. İki yıl sonra askerliğin kendisine göre olmadığını anlayan Günay, sınavlardan birinde kağıdı boş vermesiyle okuldan atıldı. Haydarpaşa Lisesi'ne başlayan İzzet Günay, başarısından dolayı sınıf atlatıldı.


İzzet Günay'ın kadrosunda yer aldığı Haydarpaşa Lisesi'nin okul takımının kalecisi sonraki yıllarda sinemada karakter oyuncusu olarak 169 filmde rol alacak olan Süleyman Turan'dı.
GAZETE İLANI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Liseden sonra İstanbul İmar Müdürlüğü'nün harita şubesinde çalışmaya başlayan İzzet Günay'ın amacı mimar olmaktır. Ne var ki mimarlık öğreniminin pahalı olmasından dolayı bu arzusunu gerçekleştiremedi. Askerlik dönüşü sonrası linyit kömürü ticaretiyle uğraşan Günay, 1957’de Taksim - Galatasaray arasında turlarken aldığı bir gazetede Haldun Dormen'in açtığı Dormen Tiyatrosu Okulu'nun ilanını gördü.

İzzet Günay, okula başvurmak için Küçük Sahne'ye girse de çekingenliğin etkisiyle kimseyle görüşemedi. Ertesi gün "Aman ne olacak? Bunda utanılacak bir durum yok" düşüncesiyle tekrar Küçük Sahne'ye giden Günay, yine çekingen davranarak kimseyle görüşmeden çıkmak istese de kapıda durduruldu. "Madem geldin, form doldur" denmesiyle başvuruda bulundu.

Uzun bir süre okula kabul edilip edilmediği yönünde cevap alamayan İzzet Günay, "Bari gidip çekimi için 50 lira harcadığım fotoğrafımı geri isteyeyim" düşüncesiyle yeniden Küçük Sahne'nin yolunu tuttu. Orada karşılaştığı Haldun Dormen'in başvuru formundaki fotoğrafından tanıyıp "Siz İzzet Günay değil misiniz?" demesine oldukça şaşıran Günay, meğerse okula bir gün önce kabul edilmiş. Dormen, "Biz de sana mektup yazacaktık" dedi. İzzet Günay'ın kariyeri Dormen Tiyatrosu'nun 'Kara Ağaçlar Altında' adlı oyundaki 'Şerif' rolüyle başladı. Daha sonra 100 lira maaşla tiyatronun kadrosuna alınan Günay, bu konuda "Başka tiyatroya gitseydim ne olurdu bilmiyorum ama Haldun Dormen gibi bir hayat adamının eline düşmem, her şeyin en iyi şekilde başlamasını sağladı" dedi.

Dormen Tiyatrosu'nun 1962'deki kadrosu.

Kısa bir süre sonra tüm hayatı kendisinin de tahmin edemediği ölçüde tiyatro olan İzzet Günay'ın sinemaya da başlamasına ünlü hikâyecimiz Tarık Dursun Kakınç vesile oldu. Kemal Film'in hikâye danışmanı Kakınç, 1959'da Osman Fahri Seden'e "Küçük Sahne'de bir oğlan var, 'Baytekin'e benziyor. Onu bir yerde kullanalım" şeklinde telkinde bulundu. Seden, o anda geçiştirse de 8 ay sonra Zeki Müren, Belgin Doruk ve Ayfer Feray'ın başrollerini paylaştığı ‘Kırık Plak’ın çekimlerinin başlamasına yakın bir zamanda Kakınç'a şöyle bir uyarıda bulundu: Senin 'Baytekin'e benzettiğin bir oğlan vardı. Filmdeki 'şoför' rolünü ona verelim ama çekimler esnasında repliklerini hiç teklemeden sarf etmesi gerekir. Yoksa Zeki çok kızar."

'PATRON, NE YAPMALIYIM?'
İzzet Günay ile tiyatrodaki maaşının 200 liraya çıkarıldığı dönemde 150 lira yevmiyeyle 10 günlük anlaşma yapıldı. Günay, sahnelerinin çekimlerini Zeki Müren'i kızdırmadan tamamladı. Günay'ın sahnesi o kadar azdı ki kendisini filmde görebilmek için Şan sinemasında ‘Kırık Plak’ı ardı ardına iki kez izleme gereksinimi duydu. Aslında senaryoda rolü o kadar az değildi. Sinema perdesinde kısa bir süre görünmesinin nedeni yanlış kamera ayarı nedeniyle bozuk kaydedilen gece çekimlerinin çoğunun kurguda atılmasıydı.

Sinemadaki ilk çalışması yanlış ayara kurban gitse de İzzet Günay'ın turne amirliği de yaptığı Dormen Tiyatrosu'nun oyunlarında sergilediği performans gün geçtikçe sinemacıların dikkatini iyiden iyiye çekmeye başladı.

Önce Zeki Müren, ardından da Ayhan Işık ile aynı filmde rol alması sonraki filmlerde İzzet Günay'ı başrole terfi ettirdi. Artık yıldızlara yardımcı rolle eşlik etmeyecek, afişlerde adı başrol hanesinde yazacaktı. Melek Film'in "Senin üzerine oynamak istiyoruz ama sinema ve tiyatroyu eş zamanda yürütemezsin. Tiyatroyu bırakman lazım" teklifiyle zihni karıncalanan Günay, Haldun Dormen'e giderek "Patron, böyle böyle. Ne yapmalıyım?" dedi. Dormen'in "Sinemayı yapabildiğin kadar yap. İstediğin zaman tiyatroya dönersin" demesiyle İzzet Günay, tam zamanlı sinema oyuncusu oldu.

Kendisi sinemayı, sinema kendisini çok sevdi. Filmlerin büyük ölçüde gişe yapmasıyla o kadar şöhretli oldu ki birbiri ardına film çekmekten dolayı tiyatroya dönemedi.
İzzet Günay’ın alamet-i farikâsı zengini de yoksulu da, romantiği de kabadayıyı da başarıyla canlandırması, her rolün izleyicilerden kabul görmesiydi.

İzzet Günay sinema kariyerinde yer alan 119 filmin % 37.8’inde Türk sinemasının ‘Dört Yapraklı Yonca’sı olan Fatma Girik, Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray ve Filiz Akın ile rol aldı.

İzzet Günay - Fatma Girik (14)
• Fatoş’un Bebekleri (1962)
• Hop Dedik (1963)
• Barut Fıçısı (1963)
• Tatlı Sert (1963)
• Tophaneli Osman (1964)
• Kimse Fatma Gibi Öpemez (1964)
• Öpüşmek Yasak (1964)
• Varan Biiir (1964)
• Kumarbaz (1965)
• Kartalların Öcü (1965)
• Şeker Hafiye (1965)
• Dolmuş Şoförü (1967)
• Duyduk Duymadık Demeyin (1970)
• Şoför Nebahat (1970)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



İzzet Günay - Hülya Koçyiğit (13)
• Kavga Var (1964)
• Aslan Marka Nihat (1964)
• Nazar Değmez İnşallah (1965)
• Yalancı (1965)
• Hırçın Kadın (1967)
• Zalimler de Sever (1967)
• Söyleyin Genç Kızlara (1967)
• Kardeş Kavgası (1967)
• Kezban (1968)
• Bebek Gibi Maşallah (1971)
• Kezban Paris’te (1971)
• Yarın Ağlayacağım (1971)

İzzet Günay - Türkan Şoray (13)
• Beni Osman Öldürdü (1963)
• Çalınan Aşk (1963)
• Macera Kadını (1964)
• Fıstık Gibi Maşallah (1964)
• Bomba Gibi Kız (1964)
• Anasının Kuzusu (1964)
• Elveda Sevgilim (1965)
• Emekçi Kadın (1965)
• Akşam Güneşi (1966)
• Ağlayan Kadın (1967)
• Vesikalı Yarim (1968)
• Seninle Ölmek İstiyorum (1969)
• Birleşen Yollar (1970)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



İzzet Günay - Filiz Akın
• Tığ Gibi Delikanlı (1964)
• Asfalt Rıza (1964)
• Sefiller (1967)
• Ayrılık Saati (1967)
• Arkadaşımın Aşkısın (1968)

1964’teki ilk Antalya Film Festivali’nde ‘Ağaçlar Ayakta Ölür’deki rolüyle ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında Altın Portakal Ödülü’nü kazanarak mesleğinde zirveye çıkan romantik, melodram, komedi, dram ve aksiyon olmak üzere Yeşilçam'a egemen olan bütün türlerde kamera karşısına geçme başarısı gösteren İzzet Günay için de tüm meslektaşları gibi krizli yıllar 1970'li yıllarda başladı. Televizyonun yaygınlaşmasıyla sinemaya olan ilginin azalması çekilen film sayısını azalttı. Bazı yapımcı ve yönetmenlerin izleyicilere televizyonda olmayanı sunma adına çektikleri erotik filmlerle 'Seks Filmi Furyası' başladı.

Beyazperdenin yıldızları, 1960'lı yıllara oranla azalsa da kamera karşısına geçmeye devam ediyorlardı ama yapımcılar bir süre sonra izleyici azlığından dolayı bonoları ödeyememeye başladı. Başlarda bankadaki birikimleriyle geçinen oyunculardan kimi birkaç ay, kimi birkaç yıl sonra paralarının bitmesiyle geçim sıkıntısına düştü.

EROTİK FİLMLERDEN TEKLİF ALDI
Erotik filmlerden gelen teklifleri kabul etmek zorunda olan oyuncular olduğu gibi "Asla" diyenler de vardı. İzzet Günay da "Asla" diyenlerdendi ama ev sahibi, bakkal, kasap, manava ne diyecekti. O dönemlerde Yeşilçam'ın yıldızları için erotik filmlerde rol almaktan başka bir alternatif daha vardı. Şarkıcı olarak sahneye çıkmak...

Gazinocular, sinemanın yıldızlarına şöyle diyorlardı; "Sese gerek yok. 5 şarkı ezberleyip söyleyebildiğiniz kadar söyleyin. Sizi görmeleri yeter." İzzet Günay, Fahrettin Arslan ile Osman Kavran'ın tekliflerine uzun süre "Hayır" dese de tüm birikiminin tükenmesiyle kurucuları arasında yer aldığı İstanbul Musiki Cemiyeti'ndeki müzik geçmişine olan güveniyle şarkıcılık yapmaya karar verdi.

Sinemaya başladığı 1954 'ten 1972'ye kadar olan 18 yıllık dönemde yıllık 6 film ortalaması bulunan İzzet Günay'ın 1972 - 1980 arasındaki 9 yılda ise sadece 4 filmde rol alması durumun vehametini gözler önüne seriyor.

1970'li yıllarda şarkıcılıktan elde ettiği kazançla geçinen İzzet Günay, 1980'li yıllarda da sinemanın ekonomik durumunun değişmemesi üzerine 1981 yapımı 'Unutulmayanlar' ile bir anlamda jübilesini yaptı. Remzi Jöntürk'ün yönettiği film, adıyla da Cüneyt Arkın, Fikret Hakan, Ekrem Bora, Orhan Günşiray, Eşref Kolçak ve İzzet Günay'dan oluşan oyuncu kadrosuyla da Yeşilçam'a bir selam niteliğindeydi.

Habertürk

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Şahane İntikam (1969) İzzet Günay, Belgin Doruk CORDON BLEU Antikacı 0 03 Aralık 2021 17:52
Affedilmeyen Suç (1968) İzzet Günay, Nil Kutval Dedecan61 Antikacı 0 11 Temmuz 2021 17:51
Katil Kim (1971) İzzet Günay, Nazan Şoray Dedecan61 Antikacı 0 16 Haziran 2021 00:48
Tatlı Günler (1969) İzzet Günay, Sema Özcan CORDON BLEU Antikacı 0 08 Nisan 2021 15:28