🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türkçe kelimeler ve anlamları [P]
Paca: Baca. Pahıl: Kıskanç. Pak: Temiz, saf, katıksız. Para para: Parça parça. Para: Pare, parça. Paralamak : Parçalamak. Pare pare: Parça parça, küme küme. Parlı: Parlak, ışıldayan, göz kamaştırıcı. Pars: Farsça. Pay pay olmak: Bölünmek, bölüşülmek, paylaşılmak. Pay: Parça, düşer. Payam vaktı: Konuşma, haber alma zamanı. Payam: Peyam, haber. Payız: Sonbahar, güz. Peder: Baba, ata. Penah: Sığınma, sığınılacak yer , dayandığı nokta. Perçem: Alına ve yüze düşürülen saç, kakül. Pergar: Çember, koruyucu. Peri teki: Peri gibi, çok güzel. Peri: Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel, çok güzel dişi varlık. Perişan: Dağınık, karmakarışık.
Perrü bal: Kanat. Pervan : Pervane, geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek. Pervane: Geceleri ışığın etrafında dönen küçük kelebek, haberci, kılavuz. Peyk: Haber ve mektup getirip götüren.
Pervaz etmek: Havalanmak, uçmak. Perveri koç: Besiye alınmış koç, besi koçu. Perveri: Besili, besiye alınmış, beslenmiş. Peş-peş: Ard, arka. Peyke: Tahta sedir. Peymane: Büyük kadeh, şarap bardağı. Pısmak: Sinmek, başı omuzlara doğru çekerek korkuyla büzülmek. Pısmanam: Pısmam, korkuyla sinmem. Pısmanık: Pısmayız, korkuyla sinmeyiz. Pısmazık: Pısmayız. Pilte: Fitil. Pinhan: Gizli, saklı. Pir: 1. Hak katından aşıklık bağışlanmışlara dolu bade sunan Hızır. 2. Yaşlı, büyük, ihtiyar reis, bir tarikatın kurucusu, tarikatta ulu kişi, herhangi bir meslek ve sanatın kurucusu.
Pişe: 1. Sanat, meslek, iş. 2. Yaradılış, huy. Pişvaz: Karşılama. Piyale vaktı: İçkinin, şarabın sunulma zamanı. Piyale: Şarap bardağı, içki kadehi. Piye: Satranç oyununda ön sıraya dizilen taşlardan her biri, piyade. Puc: Hiç, boş. Pucalmak: Hiç olmak, boşa gitmek, boş çıkmak. Puç: Puc, hiç, boş. Pul: Para. Puta: Uğruna dolu-bade içilen Tanrı vergisi sevgili, maşuka. Puş eylemek: Örtünmek. Puş: Örten, giyen, örtü, elbise. zırh. Puta: Put putası. Pür: Çok, dolu, çok fazla. Pür-nur: Çok parlak, çok nurlu.