05 Aralık 2012, 20:14
|
#1 |
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
| Türkçe kelimeler ve anlamları [Z]
Zağ: Karga. Zahit: Süs ve makamlarından feragat eden kimse. Sofi. Zahm: Yara. Zahman: Vatan, ülke, bir kimsenin doğup büyüdüğü yer. Zail: Sona eren, devamlı olmayan, geçen. Zalım: Zalim. Zar çekmek-zarı çekmek: Acı çekmek: ağlamak, inlemek. Zar etmek: Ağlamak. Zar: Ağlama, inleme. Zara-çalmak: Ağlatmak, inletmek. Zara-salmak: Ağlatmak, inletmek. Zarılanmak: Acı çekerek ağlamak, inlemek. Zarıncı: Yatalak hasta. Zeher: Zehir. Zehrimar: Yılan zehiri. Zemheri : Kışın en sert dönemi, karakış. Zemzem: Kabe yakınındaki bir kuyu, bu kuyunun Müslümanlarca kutsal suyu. Zencir: Zincir. Zer: 1. Altın. 2. Altın sarısı renk. Zer-cığa tel: Turnanın renkli tüyleri ve telekleri. Zer-cığa: Altın sarısı ve yeşil karışımı renk, altın yeşili. Zerli tuğ: Altın tuğ, altın bezeli tuğ. Zerre: Pek ufacık parça. Zerrin: Altından yapılma, altın görünüşlü, altın renkli. Zikr: Zikir, anma. Zilf-zilif: Zülüf. Zinet: Ziynet, bezek, süs, takı. Zöhre: Zühre. Tahir ile Zühre adlı halk hikayesinin baş kadın kişisi, Tahir'in sevgilisi. Züban: Lisan, dil. Zükür: Erkekler. Zül-cenan: İki cennet. Zülfikar: Hz. Ali'nin çatallı kılıcı. Zülf-zülüf: Şakaklardan sarkan saç demeti, saç lülesi. |
| |