![]() |
Osmanlı'dan Enstantaneler OSMANLI'DAN ENSTANTANELER Osmanlı Hukuku: Mohaç Savaşı'nda Türklere esir düşen ve daha sonra Osmanlı ülkesinde gördüklerini "Türklerin Gelenek ve Görenekleri" isimli kitapta toplayan Macar asıllı Bartholomaus Georgi- evic' in, Osmanlı adalet anlayışı ile alakalı olarak: "Türkler ve Hristiyanların hakimleri aynıdır. Müslümanlar arasından seçilen hakimler ayrım gözetmezler, herkese aynı adaleti uygularlar. Öldüren öldürülür. hırsızlık yapan veya zorla birşey alan asılır. Pazarda sütünü satan bir kadının sütünü içen ve parasını ödemeyen bir "lenitzeren" (yeniçeriye) de aynı kaide uygulandı. Ben buna Şam'da şahit oldum" diye yazdığını, Biliyor musunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Osmanlı'da Savaş Disiplini: Mohaç Savaşı'nda (1 528) Türklere esir düşen ve daha sonra 1535'de kaçarak kurtulan Macar asıllı Bartholomeus Georgievic'un 1544 yılında yazdığı Turcarum ritu et caere "De moniis" (Türklerin Gelenek ve Görenekleri) isimli eserinde Türklerin savaş gelenekleri ile alakalı olarak: "Savaş zamanında öyle sıkı bir disiplin vardır ki, hiçbir asker adaletsiz birşey yapmaya cesaret edemez. Adaletsizlik yapan hiç acımaksızın cezalandırılır. Gözcüler ve düzen sağlayıcılar vardır. . Geçip gidilen yolların kıyısındaki bağ ve bahçelerde sahiplerinin izni olmaksızın, bir elma bile koparılamaz. İzinsiz koparanın cezası ölümdür. İran seferine katıldığımda gördüm: Ortalıkta dolaşan bir at, birinin tarlasına girdi diye bir sipahinin atı ve uşakları ile birlikte başı vuruldu" diye yazdığını, Biliyor musunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Sanata Ve Sanatkara Verilen Değer: Osmanlı padişahlarının ilim ve sanata büyük kıymet vererek bu uğurda gayret gösterenleri maddi manevi desteklediklerini . . . 'Veli' lakaplı Sultan II. Bayezid'in, büyük hat sanatkarı Şeyh Hamdullah'ın sanatına olan hürmetinden ve sevgisinden dolayı, hat üstadının yazı meşkederken hokkasını tutup, rahat etsin diye sırtını yastıkla beslediğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Hilal, Lale ve Allah: Lale, hilal ve Allah(cc) lafızlarının ebced değerinin aynı olduğunu ve bundan dolayı kültürümüzde laleye apayrı bir değer verilip sevgi beslenildiğini... Özellikle Osmanlı kültüründe, lalenin oldukça yoğun bir alaka görüp bir lale soğanının bin altına kadar müşteri bulabildiğini ve zamanın padişahı III. Ahmed'in bir ferman yayınlayarak bu fiyatlara bir sınırlama getirmek zorunda kaldığını... Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçeğin o dönemde 1108 çeşit renkte üretildiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Süleyman: İleride Avrupalı kralların üzengi öpmek için sıraya geçecekleri büyük bir devlet adamı olacak olan Kanuni'nin doğum haberi Yavuz Sultan Selim'e ulaştırıldığında, huşu içinde Kur'an okumakta olan baba Yavuz'un okumakta olduğu Kur'an-ı Kerim'den başını kaldırarak: "Adını Süleyman koydum" deyip Kur'an okumaya devam ettiğini... Ve o anda okuduğu ayetin mealinin de (Neml Suresi 30. ayet) "O muhakkak ki Süleyman'dandır ve O (mektubun ilk satırı) Bismillahirrahmanirrahim,dir" olduğunu, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Hasaneyn'in Ruhu İçin: Gençliğinde güçlü ve kuvvetli iken, savaş meydanlarında düşmana karşı kılıç sallayarak hizmet eden yeniçerilerin, artık sakalına ak düşüp de kılıç sallayacak dermanı kalmadığı zaman da, sırtlarına meşin bir su kırbası geçirip elde bir kalaylı tas alarak sokak sokak gezinip Kerbela'da bir yudum suya hasret giden "Hasaneyn'in (Hz. Hasan ve Hüseyin) ruhu için" su dağıtıp sevap kazanmaya çalıştıklarını, Biliyor muyduk? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler İlk Boğaz Köprüsü Projesi: Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlama düşüncesinin ilk olarak bundan yaklaşık bir asır önce (1900), dâhi padişah II. Abdülhamid tarafından ortaya atılıp projelendirildiğini... Avrupa'nın güney, güneybatı ve merkezindeki demiryollarını bu Boğaz Köprüsü ile Bağdat demiryoluna bağlamayı düşünen cennetmekan Abdülhamid Han'ın F. Arnodin isimli bir Fransız'a hazırlattığı bu dev köprüye ait projede, minareler, kubbeler kuleler ve askeri , savunmayı temin edecek topların yer aldığını... Yine Abdülhamid Han'ın, bu köprüyle bağlantılı olarak oldukça ileri görüşlü bir bakış açısıyla çevre yolları projesi çizdirdiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Ecdadın Ticaret Ahlakı: Yabancı bir kumaş tacirinin Osmanlı ülkesine gelerek bir kumaş imalathanesinin mallarını beğenip hepsini almak istedikten sonra, mal sahibinin kumaş toplarını denklerken bir top kumaşı ayırdığını görüp bu hareketinin sebebini sorması üzerine, Osmanlı esnafının "Onu sana veremem, kusurludur" cevabını verdiğini, Yabancı tacirin "Ziyanı yok, önemli değil" demesine rağmen Osmanlı esnafının o kumaş topunu vermemekte direterek: "Benim malımın kusurlu olduğunu söyledim biliyorsunuz. Fakat Siz onu kendi memleketinizde satarken, alıcılarınız orada benim bunları bize söylemiş olduğumu bilmeyeceklerdir. Böylece de müşterilerinize kusurlu mal satmış olacağım. Neticede Osmanlı'nın gururu şeref ve haysiyeti rencide olacak, bizi de hilekar sanacaklardır. Onun için bu sakat topu asla size veremem" diyerek kumaşı vermeyişinin sebebini izah ettiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Dördüncü Murat'ın Sporculuğu: Osmanoğulları'nın onyedinci padişahı olan Bağdat Fatihi IV. Murat'ın çok kuvvetli biri olduğunu... Bir gün sarayda Murat Han'ın, musahibi Musa Paşayı sağ eliyle kuşağından tutup kaldırarak ve öylece Has Odayı dolaştırdığını ve sonra da en küçük bir yorgunluk ve tıknefeslilik göstermeden, paşayı kaldırdığı gibi tek elle yavaşça zemine bıraktığını... Bir cirit mızrağı ile, arka arkaya konan dokuz kalkanı bir atışta deldiğini... 200 okkalık bir gürzü kolayca kaldırıp salladıktan sonra fırlatabildiğini... Savaş zamanlarında metrise girip topla nişan alıp düşmana isabet kaydettiğini... Ve İstanbul Okmeydanındaki kemankeşlik müsabakalarda 1070,5 gez (706. 5 cm) mesafeye okunu ulaştırıp rekor kırdığını ve okun düşdüğü yere rekorunu belgeleyen menzil taşı dikildiğini... Musul'da bulunduğu bir sırada oraya gelen Hint elçisinin tüfek ve kılıç kar eylemez diye hediye ettiği fil kulağından yapılma üzeri gergedan postu kaplı çok sağlam siperi (kalkann ) el mızrağı ile ortasından deldiğinı ve içini altın ile doldurup elçiye geri hediye ettiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Yavuz'un Tevazuu: Büyük Cihangir Yavuz Sultan Selim'in günde üç saat uyku uyuyup tahta kaşıkla tek çeşit yemek yediğini... Herhangi bir saray halkından ayırt edilemeyecek kadar sade giyindiğini ve bunun sebebini soranlara: "Vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri, padişahlarına saygıdan ileri gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? Bizim Padişahımız (Allah c.c.) vücudun dışına değil, içindeki cevhere(imana) bakar" diye veciz bir cevap verdiğini, Biliyor musunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Batılı Gözüyle Türkler: Birçok batılı yazarın, Osmanlı'yı muhteşem yapan dinamikleri öğrenmek gayesi ile bizim topraklarımıza seyahatler tertip ettiğini... Bunlardan biri olan Edmondo De Amicis'in İstanbuI adlı eserinde Türklerin özellikleriyle alakalı olarak: "Türkler, uzak ve belirsiz bir şeyleri düşünen insanların görünümüne sahipler. Hepsi de sabit fikre dalmış filozof veya bulundukları yeri ve çevrelerindeki şeyleri fark etmeksizin yürüyen uyur gezerler gibi görünmektedirler. Hepsi de büyük ufukları seyretmeye alışmış kimseler gibi ileriye ve uzaklara bakan ve gözlerinde ve ağızlarında belli bir üzüntü ifadesi vardır" diye yazdığını, Biliyor muyuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Ulu Çınarın Serencamı: Şanlı Osmanlı Devleti'nin 1299 yılında kurulup 1922 yılında tarihe intikal ederek benzersiz bir şekilde 623 yıl gibi uzun bir süre varlığını sürdürdüğünü ... Bu Kerim Devlet'in, kuruluşundan 230 yıl sonra Viyana kapılarına dayanarak, bir millet ve devletin; başka ırk, başka dil, başka din ve başka kültür dünyasına, bu kadar kısa zaman içinde böylesine hakim olup tesir edişine tarihte başka hiç rastlanılmadığını ... Fakat aynı tarihin, bu bu koca Osmanlı Devleti'nin 46 yıl gibi çok kısa bir süre içinde mahvoluşundaki süratine de şahit olmadığını, Biliyor musunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Fatih İle Napolyon Arasındaki Fark: Adı dünya tarihindeki büyük kumandanlar arasında anılan Napolyon Bonapart'a, Saint Helena adasında hapis bulunduğu sırada "Kimler büyük adamdır?" diye sormaları üzerine Bonapart'ın Fatih Sultan Mehmed'den bahsederek: "Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. 'Niçin?' derseniz, bana pek acı gelen bir gerçeği açıklamam icap eder ki o da şudur.. Ben kılıçla fethettiğim yerleri, hayatta iken geri vermiş bir bedbahtım. O ise, fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır" diyerek bir hakikati ortaya koyduğunu, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Abdülhamid Han'da Yerli Sanayi Düşüncesi: Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid Han'ın sade olmakla birlikte giyiminin kendine has bir zarafeti olduğunu, hatta yeni elbise giyenlere karşı: "Benimki sizinki kadar şık değil ama, halis Türk malı Hereke kumaşıdır. " diye övündüğünü... Kendisine bir yabancı firma tarafından yeni çıkartılan otomobillerden biri hediye edileceği zaman: "Ben bozulduğu zaman yedek parçası memleketimize imal edilmeyen makinayı kullanmak istemem" diyerek almayı reddettiğini ve böylece sanayi politikası bakımından hala bugün bile geçerli olabilecek bir görüşü dile getirdiğini... Fakat hadiselere atgözlüğü ile bakan bazı tarihçilerin Abdülhamid Han'ın bu korumacı metodunu hiç hesaba katmadan, onun, vehimlendiği için arabayı kabul etmediği safsatasını yaydıklarını, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Tşk güzeL payLaŞım.. |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Osmanlı'nın Dayısı: Osmanlı Devleti'nin Cezayir Beylerbeyi Dayı Hasan Paşa ile ABD Cumhurbaşkanı George Washington arasında 1795'te yapılan bir anlaşmaya göre, Dayı Hasan Paşa'nın Amerikan gemilerini vergiye, daha doğrusu haraca bağladığını... ABD'nin yabancı dille (Türkçe) yapmış olduğu bu ilk ve tek anlaşmaya göre Amerikalıların 12 bin Cezayir sikkesi veya 642 bin ABD altını vergi (haraç) vermeyi kabul etmek zorunda kaldıklarını, Biliyor musunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Fatih'in Topları: Büyük dahi Sultan Mehmed'in, İstanbul'un fethi için balistik hesaplarını bizzat kendisinin yaptığı, yaklaşık 17 ton bakır kullanılarak dökülen ve 1,5 ton ağırlığındaki mermileri 1000 metre uzağa atabilen "şahi" adını verdiği muazzam toplar döktürdüğünü... 50 çift manda ve 700 askerle iki ayda Edirne'den İstanbul yakınlarına getirilebilen bu, o zamana kadar misli görülmemiş topların ilk deneme atışları yapılmadan önce yakında bulunan kimselerin dillerini yutmamaları ve gebe kadınların çocuklarını düşürmemeleri için şehrin her tarafına münadiler salınarak topların atılacağı zamanın ilan ettirildiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Osmanlı Düşmanlığının Böylesi: Cumhuriyet'in ilanından sonra 3 Mart 1924 tarihinde 431 sayılı kanun ile Hilafet'in kaldırılıp Osmanlı hanedanına mensup kimselerin yurt dışına sürgün gönderilmesine karar verildiğini ... Bu konunun mecliste görüşülmesi sırasında bazılarının hiç olmazsa kadınların memleketten çıkartılmamasına dair bir teklif ileri sürmesi üzerine, mecliste bulunan bazı meb'usların masaların üzerine çıkıp tepinerek "Olamaz!" diye haykırdıklarını ... Topçu İhsan namındaki ecdad düşmanı bir kendini bilmez birinin de : "Osmanlı hanedanının hepsi sürülmelidir. Ne erkeği kalsın ne kadını... Hatta ölülerinin kemiklerini bile mezarlarından çıkarıp atmak lazım gelir" deme utanmazlığını göstererek, Horasan'dan kopup gelerek Söğüt'e yerleşip oradan da koca bir cihan devleti çıkaran Osmanı Hanedanı için böylesine haysiyet kırıcı teklifler ortaya atabildiklerini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Hassa Tacirleri: Zaman şeridini biraz geriye çevirip baktığımızda , İstanbul sokaklarında başı bereli, ince tel gözlüklü Yahudilerin "eskiciii " diye bağırarak para kazanmaya çalıştıklarını ve Karaköy'de çöp bidonuna atılmış balık kafalarını toplayıp, eve götürerek karınlarını doyurduklarını İnşaat işlerini Ermeni kalfaciyanların, tuğlacıyanların yapıp , demircilerin ve kömürcülerin Rumlardan olduğunu... Aynı dönemde Osmanlı tüccarlarının Hassa Tacirleri" ünvanıyla Çin , Yemen , Moskova, Avusturya arasında padişah fermanının gölgesinde gümrüksüz ve ülkesine girdiği devletin koruması altında ticaret yaptıklarını... Milletlerarası ticaret yapıp "Hassa Taciri" ünvanını almanın ancak ehl-i namus, dürüst Müslümanlara has olduğunu... Bunların, yurt içinde derbentler tarafından güvenlikleri sağlanıp, Yurt dışında da padişah fermanıyla emniyet içinde dolaştıklarını ve mallarına zarar geldiğinde devlet tarafından tazmin edildiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Hüsnü Hatta Verilen Değer: Osmanlılarda ilim ve sanat erbabına verilen ehemmiyetin bir göstergesi olarak hüsn-ü hat (güzel yazı) erbabına pek ziyade hürmet edildiğini ... Çoğu Osmanlı kibarlarının, konaklarına her gün bir hattatı davet ederek Kur'an-ı Kerim, Buhari veya şifa-i şerif gibi kitaplardan hiç olmazsa bir-iki satır olsun mutlaka yazdırarak teberrük edildiğini (mübarek sayıldığını) ... Ve birçok Osmanlı zengininin, hüsn-ü hatla kazanılan parayı, asıl helal para gözüyle bakarak hiç ihtiyaçları olmadığı halde kitap yazıp para kazandıklarını ve vefat ettiklerinde techiz ve tekfin masraflarının bu paradan karşılanmasını vasiyet etiklerini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Kıyamete Kadar Çan Sesi Dinlemek: Ahmet Vefik Paşa' nın, Rumelihisarı' nın üst tarafında kurulan "Robert Kolej" adlı misyoner yuvasının arsasını Amerikalı protestan misyonerlere sattığını ... Bu zatın, öldüğünde vasiyet ettiği gibi Eyyüb Sultan 'a gömülmek istediğini, fakat zamanın padişahı Abdülhamid Han'ın buna kat'iyen müsaade etmeyerek: "Protestanlara arsa satan adam, kıyamete dek onların çan sesini dinlesin" diyerek Eyyüb Sultan'a değil, sattığı arsanın hemen önündeki Rumeli mezarlığına gömülmesini emrettiğini, Biliyor muydunuz? |
Cevap: Osmanlı'dan Enstantaneler Enderun Okulu: Üç kıtada altı asırlık bir hükümranlık şanlı ecdadımızın devlet ve medeniyet mirasının sırlarının bulunduğu ve dünyanın en büyük arşivi olan Osmanlı Arşivi'ni, bizler doğru dürüst incelememişken, bine yakın Amerikalı ile yüze yakın İsrailli tarihçinin yıllarca didik didik ettiğini ... Bugün ABD'de sadece "Enderun okulu" hakkında hazırlanan uzman eserlerin ve doktora tezlerinin sayısının 350 tane olduğunu, Biliyor musunuz? |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 12:02. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk