![]() |
Şiirin ve sözün Osmanlı’daki yeri nedir? PALA: Osmanlı’da edebiyat[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sözün bütün estetik boyutunu üzerinde taşıyarak hemen hemen hayatın tamamını doldurmuştur. Modern eğlence ve iletişim sistemlerinin henüz bilinmediği ortaçağ dünyasında[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hemen bütün milletlerde edebiyatın ön plâna çıktığı ve âdeta bir nevi zevk ve haz vesilesi edildiği görülür; teşbih doğru olursa günümüzdeki tiyatronun[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sinemanın[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] televizyonun yerini o çağlarda söz tutmuştur. Osmanlı toplmunda bunun uç sınırı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sözün şiir kılığında hayata katılmasıdır. Çünki Osmanlı söze kutsallık kazandırmış ve sözü ustaca söyleyenlere daima itibar etmiştir. Bunların başında da elbette şairler gelmektedir. Osmanlı dünyasında sözün üç ayrı muhitte nazma döküldüğünü görürüz. Aydın çevreler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tekkeler ve halk yığınları. Bu üç muhitin de sözü ifadelendirişteki gelenekleri (sanatkârane söyleyiş dereceleri) yahut aldıkları eğitim ölçüsünde kullandıkları dil kademe kademe değişiyordu. Ama o coğrafyadaki bütün şairler aynı İslamî toplumun ve aynı geleneğin şiirini dillendiriyorlardı. Şiirin temelleri İslam’a endeksli olarak (âyetler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hadisler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kıssalar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] menkıbeler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelam ve ilmihal bilgileri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gelenek ve sistem[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çağın ilimleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ata sözleri ve deyimler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gündelik hayatın renkleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gönüllerde çarpışan ışıklar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] güzel sanatlarla büyütülen hisler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aşklar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] acılar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kederler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sevinçler vs. hep o toplumun temel dinamiklerine göre şekillenmişti) geliştiği için de toplumun bütün kesimlerini kucaklıyordu. Şiirin kategorisi ne olursa olsun Osmanlı insanının hepsi şiirden hoşlanıyor; ondan bir tür manevî lezzet alıyordu. İster köy odası yahut kasaba kahvehanesinde Battal Gazi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Kerem ile Aslı dinleyerek göz yaşı döksün; ister herhangi bir tekkenin zikir meydanında ilahî[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] nefes[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devriye nağmeleri arasında kendinden geçsin; isterse bir konak yahut sehilsarayda gazeller[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şarkılarla coşsun[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] o toplumun insanı şiiri gönlünden ve kulağından hiç eksik etmiyordu. Ömrü boyunca en belirgin düsturlar onun kulağına beyit kisvesiyle çarpıyor; en değişmez hakikatler vezinlere dökülüp ruhuna akıyordu. Peki devleti yönetenlerin şiir ve güzel sözle münasebetleri hangi derecedeydi? PALA: Osmanlı şiiri batınî gücünü İslamî gelenekten alırken zahirî gücünü devlet politikasından devşiriyordu. Devletluların hemen hepsi şiirden anlıyor ve hatta şiir yazıyor[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] söylüyor idiler. 33 Osmanlı hükümdarından 27’si şiirle bizzat meşgul olmuştu. Devlet adamları şiirleri asla karşılıksız bırakmıyor; bütün sanatçılara verdikleri destek gibi şairleri de himayeden geri durmuyorlardı. Bu himaye[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dalga dalga ülkenin her yanına dolayısıyla her tür şiire yayılıyor; ama şiiri himayeden birileri mutlaka çıkıyordu. Velhasıl Osmanlı ülkesinin her karışında şiire talep var idi ve şairlerde asla küçümsenemeyecek sanatkârlar olarak yaşamışlardı. Bugünkü şiirimiz belki o gelenekten pek çok güzelliği[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şekilce değil ama ruhça bizi anlatan pek çok güzelliği çağımız yeniden taşıyabilir. Bu[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] eskiyi tekrar değil[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bizim öz çizgimizi yeniden vitrine çıkarmak olacaktır belki. Hem bakarsınız[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] belki bizim olan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bizden olan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hatta biz olan değerleri tanıdıkça[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gelecek nesillerimizin yeniden şiire itibar etmeleri mümkün olur. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:29. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk