![]() |
Osmanlı Parlamento Denemeleri Osmanlı devleti[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 13. yüzyılın sonlarında bir uç beyliği olarak ortaya çıkmış olup[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yöneticilerinin kabiliyeti ve özellikle gazâ ruhunu canlı ve faal tutmaları sayesinde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] öteki beyliklerden daha başarılı olmuştur. Oğuz boy teşkilâtının bölüklere ayrıldığı ve her bölüğün[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] idarecisi olan şahsın adıyla anıldığı bilinmektedir. Söğüt ve civarına yerleşen Oğuzların sağ kolundan Günhan kolunun Kayı boyuna mensup grubun Osman Bey’in adını alması[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] onun babası Ertuğrul veya dedesi Gündüz Alp’ten daha meşhur olmasıyla açıklanabilir. Osman Bey’in[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hemen yanıbaşında bulunan Bizans’a karşı giriştiği mücadelelerde başarılı olması[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şöhretini arttırmış ve başında bulunduğu siyâsî oluşum[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bağımsız bir beylik olarak kendisinin liderliği altında tarih sahnesindeki yerini almıştır. Osman Bey’in aynı statüdeki bir boy beyleri toplantısında başkan seçilmesi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] beyliğin başlangıçtaki siyasî niteliğine ışık tutması bakımından ilgi çekicidir. Başlangıçta dağınık ve karışık görünen beylik yapısı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bir beylik ve devlet için gerekli olan düzenli teşkilâtlanma yolunda kısa sürede önemli bir mesâfe katetmiştir. Başka bir ifadeyle[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] meşveret meclisleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Dîvân-ı Hümâyûn’un önemini kaybettiği dönem ile Tanzimat dönemi meclisleri arasındaki zaman diliminde önemli görevler üstlenmişlerdir. Bu meclisler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] önemli ve kritik memleket meselelerini görüşmek üzere padişahın isteği ve sadrâzamın daveti ile toplanmaktaydılar. Meclislerin gündemindeki konulara baktığımızda[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çoğunlukla diplomatik ve önemli iç meselelerle[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] toplumun genelini ilgilendiren iktisadî ve malî konuları görüyoruz. 17. yüzyılda I. Mustafa’nın (1617-1618[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1622-1623) tahta geçişi ve tahttan indirilişi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Sultan İbrahim’in (1640-1648) tahttan indirilişi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] IV. Mehmed’in (1648-1687) tahta çıkarılışı ve tahttan indirilişi gibi çok önemli saltanat değişiklikliklerinin meşveret meclisleri ile karara bağlandığı dikkate alınacak olursa[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu meclislerin önemi daha iyi anlaşılır. Meşveret toplantılarına devlet erkânı ve ileri gelen idareciler katılıyorlardı (kazasker[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şeyhülislâm[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] defterdar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yeniçeri ağası[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yüksek seviyeli devlet adamları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yüksek rütbeli askerler) (İpşirli[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1999:187-189). Bu meclislerde görüşülecek olan konular[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] uzmanları tarafından teferruatlı bir şekilde ortaya konduktan sonra[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tartışmaya açılmakta ve bu esnada devlet erkânı (ricâl) konuyla ilgili olarak görüşlerini beyan ederek[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] meseleyi enine boyuna tartışmakta ve karara bağlamakta idi. Alınan kararların[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] özellikle tefrikaya sebep olabilecek nitelikte olanların[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ittifakla alınmasına dikkat edilmekteydi. Mesela[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] I. Abdülhamid (1774-1789) döneminde Kırım’la ilgili bir konu bu mecliste uzun uzadıya tartışılmıştı. Padişahın bu meclise gönderdiği hatt-ı hümâyûnda yer alan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] “herkes bildiğini ve düşündüğünü açıkça ve çekinmeden söylesin; meşveretten sonra arkadan konuşulmasın[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ona göre karara bağlansın” (İpşirli[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1999:188) cümlesi dikkat çekicidir. 18. yüzyılın sonlarına doğru[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Batıda başlayan sanayi devrimi ile hızla ilerleyen teknolojik gelişmelerin ve 1775’te Batıdaki dokuma sanayii[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1800’de demir-çelik ve 1825’te ulaşım sanayii ile gerçekleşen hızlı yükselişin gerisinde kalan Osmanlı devleti[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1789 Fransız İhtilali’nden sonra ortaya çıkan düşünce akımlarının da dolaylı tesiriyle[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yeni çâreler aramaya başlamış ve alınması gerekli tedbirler için III. Selim (1789-1807) yeni bir meşveret meclisi oluşturmuştu. Bu çerçevede[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] karşılaşılan problemlere yönelik çâre arayışları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı devletinin demokratikleşme sürecine katkıda bulunacaktır. Bu dönemde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bilindiği gibi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Nizâm-ı Cedîd (Karal[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] C. V/1999:61-73) adıyla bir program yürürlüğe konmuştur. Bu programda dikkati çeken en önemli husus askerî[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mâlî ve idârî alanlarda yeni arayışlara ve düzenlemelere gidilmesidir. Bundan sonra diplomasi ve dış politika alanlarında uluslararası denge siyasetine doğru bir gidiş başlar. Devletin toprak bütünlüğünün korunması amacıyla karşılıklılık esasına dayalı bir diplomasi atağı başlatılır. Londra (1793)[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Viyana (1797)[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Berlin (1797) ve Paris gibi Avrupa başkentlerinde dâimî elçilikler açılır (Kuran[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1988;Kuran[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1997:11-20;Karal[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] C.V/1999:61-73). Bu elçilikler Osmanlı aydının yetişmesine[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yabancı dil öğrenmelerine[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çağdaş Avrupa ülkelerinde hüküm süren fikirleri tanımalarına hizmet ettiği gibi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dönüşlerinde memleketleri için Avrupa’ya açılan birer “pencere” olmalarında da önemli rol oynadılar. Böylece[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] az da olsa[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] liberal düşüncelerin ülkeye girmesine zemin hazırlanmış olur. Birinci Mebuslar Meclisi’nin çalışmalarının[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dünya umumî efkârı için bir sürpriz olduğu[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanılıların çok geri olduğu ve parlamenter rejime intibak edemiyecekleri yolundaki genel kanaatin sarsıldığına dair yabancı basında haberler yer almıştır. Times gazetesinin 14 Nisan 1877 tarihli nüshasında meclis hakkında şöyle denmekte idi (Karal[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] C.VIII/1999:237): “Osmanlı memleketlerinde Mebuslar Meclisi kurmanın istenildiği gibi kolay olamayacağı sanılıyordu. Halbuki[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bunun tam aksi görüldü. Mebuslar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] görüşülen konularda tam bilgiye sahip görünmekte ve çok eski zamandan beri mevcut bir meclis için iftihar vesilesi olacak surette iş görmektedirler. Medenî cesarete gelince[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] böyle genç bir mecliste az değil belki çoktur”. Daily News’in İstanbul muhabiri olan Sir Edwin Pears tarafından meclis şöyle tasvir edilmiştir (Lewis[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1998:167): “Bağdad[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Arnavudluk[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ermenistan ve Suriye gibi uzak yerlerden gelen temsilciler ilk kez bir arada toplandılar. Tartışmaları müstesna derecede ilginç ve hatta şaşırtıcı idi. Üyelerinin çoğu kendi bölgelerinde düzeltilmesi gereken ciddî bozukluklardan bahsetmekle beraber[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kendi seçim bölgelerinin kötü idâre alanı olarak yalnız olmadığını öğrenmekten de hayrete düşmüşlerdi. Kudüs[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Bağdad[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Erzurum ve Selânik’i temsil eden üyeler biraraya gelince[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] baştan başa bütün ülkede idarenin bozuk olduğunu gördüler ve şikayet sebebi durumları ve bunlara çare bulmak için sistemdeki gerekli değişiklikleri açık kalplilikle tartışmaya koyuldular. Milletvekilleri arasında bir çok yetenekli ve kafası işleyen adam vardı… Ülkenin bir ucundan öteki ucuna kadar devlet idaresinin köklü reforma ihtiyacı olduğunu gösteriyorlardı. Meclisin başında başkan olarak[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] III. Napolyon’un sarayında Türkiye büyükelçiliği yapmış[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] vaktiyle mükemmel bir Fransız öğrencisi olan ve eğitim bakımından hemen bütün milletvekillerinden şüphesiz üstün bulunan Ahmet Vefik vardı. Fakat resmî ve özel hayatta despotlaşmıştı…”. Ancak[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihin akışının Osmanlı lehine olmadığı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bütün toplum müesseselerinin bozulmaya yüz tuttuğu bir dönemde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu yönetim şekli de[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] maalesef[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bozulmayı durdurucu bir etki yapamamıştır. Ülkenin siyasî ve ekonomik durumu pek iç açıcı değildi. 93 Harbi denilen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşındaki yenilginin ardından[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 13 Şubat’ta mecliste heyecanlı ve şiddetli tartışmaların yapılması[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gayri müslim temsilcilerin giderek muhtariyet ve bunun gibi isteklerde bulunmaya başlaması üzerine[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] padişah meclisi (açılışından 10 ay 25 gün sonra) kapatıp anayasayı askıya aldı. Milletvekillerine seçim bölgelerine dönmeleri emredildi (Lewis[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1998:168;Kuran[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1997:265). Bu dönemde meclisin kapatılıp anayasanın askıya alındığı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] basın hürriyetine kısıtlama getirilip[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] mutlakiyetçi idareye dönüldüğü görüşleri dikkate alınırsa[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yeni başlamış olan demokrasi hareketlerinde bir geriye gidiş sözkonusudur. Yard. Doç. Dr. Fatma ÜREKLİ |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:32. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.11
Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2025 IRCForumlari.Net Sparhawk