Bu mânâda Bosna[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ecdadımızın fethettiği yerlerde emperyalist gayeler gütmediğinin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aksine sadece insaniyet[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] adalet[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] medeniyet götürme idealine sahip olduğunun güzel bir misâlidir. Tarih boyunca birçok gücün hâkimiyet kurduğu bu coğrafyada[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dinî ve kültürel sahada en büyük tesiri Osmanlılar bırakmıştır. İskân siyaseti sonrasında Türk-İslâm kültürü[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sadece Bosna'da değil[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bütün Balkanlarda kök salmıştır.

Bugün Sırplar dahi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] "Bizi 530 yıl idare ettiniz; ne dilimize[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ne dinimize müdahale ettiniz. Siz gideli bir asır oldu; ancak sizden sonra bölgede huzur diye bir şey kalmadı." itirafında bulunuyorlar. Bölgenin etnik yapısını bilenler "Beş asrı aşkın bir zaman[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] burada nasıl durabildiniz?" diyerek hayretlerini ifade ediyorlar. Diğer yandan ecdadımızın hoşgörülü ve âdil idaresi ile bunca zaman bölgede nasıl kaldığını teyit eden en çarpıcı gelişmelerden birisi Bosna Savaşı sırasında Belgrat'ta düzenlenen bir mitingde yaşanmış ve bir Sırp göstericinin elinde bulunan 'Neredesin Osmanlı' yazılı pankart herkesin dikkatini çekmiştir.

Bosna'daki Türk-İslâm kültürünün derinliğini aksettiren en önemli mekânlardan biri de Blagay (Alperenler) Tekkesi'dir. Mostar şehrinin Blagay köyündeki bulunan tekke[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ziyaretçilerini duygulandırmaktadır. Lavanta tarlalarının arasında geçilerek gidilen[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Avrupa'nın en büyük ve en temiz tabiî su kaynaklarından Buna Nehri'nin doğduğu devasâ bir kayanın dibinde yer alan iki katlı tekke binası[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı'nın bu coğrafyada inşa ettiği manevî dünyanın bugün bile hâlâ devam ettiğinin müşahhas bir örneğidir.

Aşk[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gönül ve aksiyon insanı Ahmed Yesevî Hazretleri'nden feyz alan derviş ruhlu alperenlerin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Sarı Saltukların Osmanlı'dan evvel 'hicret ufku' ile buralara gelerek İ'lâ-yı Kelimetullah adına yöre halkına İslâm'ı hâl diliyle anlatmaları ve ahalide bir merak uyandırıp kalblerini İslâm'a ısındırmaları fevkalâde mühim bir hâdisedir. Bir kanaate göre Blagay Tekkesi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı Devleti'nin Bosna'yı fethedişinden elli sene evvel inşâ edilmiştir. Bu durum da tekkeye adını veren alperenlerin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı'dan çok daha evvel buralara geldiğini ortaya koymaktadır.

O zamanın 'önden giden atlıları'; sevginin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hoşgörünün ve paylaşımın temsilcileri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sırtlarını sıvazlayan mâneviyat erenlerinden aldıkları güçle dağları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tepeleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dereleri aşarak vazife şuurunun gereğini yerine getirmişlerdir. Tekkeleri ve gönülleri mekân tutan dervişler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] diğerkâm ruhlar ve fedakâr eller sayesinde İslâmiyet[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Orta Avrupa'ya Osmanlı akıncılarından daha evvel girmiştir. Bütün bu samimi gayretler Osmanlı ordularının önünü açmış ve Balkanların fethine zemin hazırlamıştır.

Asrımızın kara sevdalıları da[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ahlâkî değerler adına dünyaya yeni şeyler taşırlarken geçmişin tecrübelerinden ve güzel misallerinden yararlanmayı ihmal etmemişlerdir. Dünyanın farklı yerlerine hâlisane niyetlerle giden gönül erleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] temsildeki derinliği yakalama gayretlerini[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] insaniyet ve medeniyet götürme ideali ile taçlandırmaktadır. Tıpkı geçmişte olduğu gibi mânevî[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] insanî ve ahlâkî değerlerin yanında[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] imkânlar zorlanarak yörenin diğer ihtiyaçlarına da yardım eli uzatılmaktadır. Günümüzün adanmış ruhlarının[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ecdadımızdan miras kalan bu şuuru temsil etmeleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hem milletimizin hem de insanlığın kurtuluşu adına büyük önem arz etmektedir. Dünyada meydana gelen hâdiseler ve Anadolu'dan beş kıtada yüz elliyi aşkın ülkeye yayılan eğitim merkezli hizmetler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu tespitin haklılığını her geçen gün daha fazla ortaya çıkarmaktadır. Dün olduğu gibi bugünün alperenlerinin[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 'Yeryüzü Mirasçıları'nın da -Allah'ın izni ve inayetiyle- mukaddes vazifeyi göğüsleyeceklerine olan inancımız tamdır.

Murat DUMAN