On üçüncü yüzyılın sonlarında; Kuzey-batı Anadolu’da Sakarya Nehri’nin ve kollarının aktığı vadilerin yer aldığı topraklarda kurulan Osmanlı Devleti; çok hızlı bir gelişme göstermiş ve büyük bir imparatorluğa dönüşmüştür. Selefi Bizans’ın yerini alan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] onu tarih sahnesinden silen Osmanlılar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Türkler’in yarattığı büyük bir siyasal varlık olmanın yanı sıra[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İslam dünyasının da en güçlü temsilcisi olmuştur. Birbirinden uzak alanları ve buralarda yaşayan farklı köken ve kültürden gelen insanları da siyasal şemsiyesi altında toplamıştır. Bu şekilde[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] üç kıtaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] birçok kültürle iç içe yaşamış ve her alanda olduğu gibi yiyecek içecek alışverişinde de bulunmuşlardır.

Saray mutfağı da[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı İmparatorluğunun gelişme ve büyümesine paralel olarak büyük bir gelişme göstermiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] saray ileri gelenlerinin bir sofra etrafında toplanması devrin en büyük sosyal hareketlerinden biri olmuştur. Bu nedenle[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] aşçıların bütün yaratıcılıklarını ve becerilerini gösteren çok zengin ve lezzetli yemek türleri ortaya çıkarılmıştır. Sultanlar ve devlet büyükleri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yabancı misafir ve elçileri[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] saraya gelen konukları doyurmak ve ziyafet vermek amacı ile aşçılarına çeşitli yemek tarifeleri de geliştirtmişlerdir. Sarayda ve konaklarda aşçılar günün en sevilen kişilerinden sayılırdı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fransız devlet adamları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Sultan Abdülaziz’in Paris ziyareti sırasında yanında ***ürdüğü aşçılarını[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] alıkoymak için padişaha ricada bulunmuşlardı3. Yükselme devirlerinde de fethettikleri her yeni yörenin mutfak kültürünü de kendi mutfaklarına katmışlardır. Osmanlı saray ve özellikle İstanbul mutfağı imparatorluğun yükselme döneminde daha da zenginleşmiş[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gerilemenin hızlandığı XVIII. ve XIX. yüzyılda ise doruğa ulaşmıştır5.