IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

Osmanlı Haremindeki erkek personeli kısaca anlatır mısınız
ve görevlerini açıklar mısınız?

Osmanlı haremine alınan hadım erkek hizmetçiler (tavaşiler) iki gruba ayrılmaktaydı:

Birincisi; Ak Hadımlardır. İslâm hukukunda erkeklerin hadım edilmesi yasaklandığından dolayı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Osmanlı Devleti’nin genişleme yıllarında[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İstanbul’a çok sayıda Macarlar’dan[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Almanlar’dan ve Slavlar’dan esir getiriliyordu. İlk ak hadımlar bunlar arasından temin ediliyordu. Daha sonraları Gürcü[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Ermeni ve Çerkezler’den hadım olanlar satın alınarak temin edilmeye başlandı. Osmanlı hareminde istihdam edilen bu ak hadımlara ak ağalar adı verilmekteydi. III. Murad’ın 1582 tarihinde Bab’üs-Sa‘âde Ağalığını yani kızlar ağalığını zenci Habeşi Mehmed Ağa’ya teslim edişine kadar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kızlar ağası ak ağalardan seçilirdi. Ak ağaların en önemli görevi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Padişahın mâbeyn dâireleri ile harem dairesini korumak ve gerekli hizmetleri görmekti. Dış göreve atandıklarında vezâret payesi verilir ve genellikle Mısır Valiliğine gönderilirlerdi.

İkincisi; Siyah Hadımlardır. Hem fitneye daha çok yol açma ihtimali[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hem teminindeki güçlük ve hem de hadım edilmelerinin zorluğu ve dayanıksız olmaları sebebiyle[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] özellikle III. Murad zamanında Osmanlı Hareminde ak hadımların yerini zenci olan siyah hadımlar alınmaya başlandı. Bunun üzerine esir tüccarları[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Mısır[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Habeşistan ve Orta Afrika’ya kadar giderler[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] türlü yollarla elde ettikleri zenci çocuklarını hadım ettirdikten sonra başta Mısır ve Beyrut olmak üzere Akdeniz limanlarında satarlardı.

Bu yollarla Harem’e alınan zenci hadımlardan bir ocak kuruldu ve adına da ağalar ocağı dendi. Ağalar ocağına alınan zenci çocukları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kendilerinden daha büyük hadım ağalarınca yetiştirilirdi. Bunlara Türkçe öğretilir ve güzel isimler takılırdı. Sarayın ve haremin âdâbı hem nazarî ve tatbiki olarak öğretilirdi. Enderun okulunda olduğu gibi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] harem de bir okuldu. Belli bir yaşa kadar eğitilen ve eğitimlerini tamamlayan hadımlar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] daha sonra Harem’deki hizmetlere tevzi edilirlerdi.

Harem’in Medhalinde görev yapan hadımağaları veya bir diğer adla harem ağalarının sayıları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Fâtih zamanında 20’yi[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1517 tarihinde 40’ı[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 1537 tarihinde 20’yi ve nihâyet 100’ü geçmemesine rağmen[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] batılı kaynaklar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu sayıyı 500[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 600 ve hatta 800 olarak ifade etmişler ve karalamak istemişlerdir. Bu hususta Batılı yazar ve seyyâhların verdikleri rakamlar[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tamamen hayale ve özellikle Müslüman bir devlet olan Osmanlı Devleti’ni karalamaya yöneliktir. Bu iddiaları ileri sürenlerin ellerinde ciddi bir tarih kaynağı da bulunmamaktadır[1].