30 Temmuz 2013, 12:20 | #1 | |
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0) | Hazine Kethüdası Ve Rikâbiyye Osmanlıda Hazineden kimler Sorumluydu ? Hazine kethüdası, hazine koğuşu ile hazine-i hümayunun (iç hazine) amiri idi. Kendisinin görev değişikliği olduğunda bütün hazineyi bir başkasına en ince ayrıntısına kadar sayarak devir teslim etmek zorundaydı. Bu durum 1680'de hazine kethüdası iken vezir olan MermerMehmed Paşa'nın, ölümünden sonra bıraktığı şeyler arasında saraya ait mücevherler ile kıymetli bazı eşyaların bulunmasından sonra sıkı bir şekilde uygulanmıştı. Hazine kethüdası olanların elinde, Yavuz Sultan Selim'in vasiyeti üzerine enderun hazinesinin dış kapısına basılan kırmızı akikten yapılmış bır mühür bulunmakta idi. Yavuz'un "Benim altınla doldurduğum hazineyi (iç hazine) bundan sonra gelenlerden her kim mangır ile doldurursa, hazine anın mührüyle mühürlensin ve illa benim mührümle mühürlenmekte devam olunsun" şeklindeki vasiyetine son zamanlara kadar uyulduğu belirtilmektedir. Her yeni padişah başa geçtiğinde hazine ziyaret edilir, önce hazine kethüdası anahtarı getirir, Yavuz'un mührü muayene olunur ve onun mührüyle mühürlenmiş kilit ve kapı özel bir törenle açılırdı. Rikâbiyye Padişahların zaman zaman enderun hazinesini ziyaret ettikleri, burdaki ambarlar, sandıklar ve dolaplar içinde saklanan eşya , silah ve mücevherden oluşan hazineyi gördükleri bilinmektedir. Hazine-i Amire (hazine-i hümayun)'nin Yavuz Sultan Selim (1512- 1520) döneminde, Dış Hazine, Silahtar Hazinesi, Raht Hazinesi, Harem Hazinesi, Muhallefat Hazinesi ve İfraz Hazinesi olarak çeşitli birimler halinde gelişme gösterdiği anlaşılmaktadır. Fatih köşkü ( bu günkü hazine dairesi) odalarında bulunan Hazine-i Hümayun'un da kendi bünyesi içinde Bodrum Hazinesi, Elçi Hazinesi ve Ceyb-i Hümayun Hazinesi gibi bölümleri bulunmaktaydı. Hazine-i Hümayun'da elçi armağanları yanında padişaha; sadrâzam, devlet ileri gelenleri ve valide sultan tarafından verilen hediyeler de bulunurdu. Geleneklere göre padişah, hediye almasının yanında, seferde başarı gösteren serdar-ı ekreme, eyalet valileri ve çeşitli görevlerde bulunan devlet ileri gelenleri ile yabancı elçilere de hediyeler verirdi. Verilen bu hediyeler darphane-i hümayunda yeniden yaptırılan değerli eşyalardı. Bu hediyelerle ilgili bilgiler hazine defter kayıtlarından öğrenilmektedir. Meselâ, Kanuni Sultan Süleyman dönemine ait bazı belgelerde, ehl-i hiref sanatkârlarının adet olduğu üzere Ramazan bayramında padişaha hediyeler verdiği belirtilmektedir. Ayrıca padişaha saray mensuplarının Nevruz (yılbaşı)'da "Nevruziye" denilen kuyum işleri, sadrâzam ve vezirlerin ise "Rikâbiyye" denilen hediyeler verdiğini yine kaynaklar belirtmektedir. Padişahlar bile Saray kuyumcuları, harem ve padişahtan gelen siparişlerin yanında bazen de büyük enderun ağalarının siparişi ya da tamir işleriyle uğraşırlardı. Yapılan her iş için ücret, bizzat o işi yapan ustalara ödenirdi. Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir. | |
|
Etiketler |
hazine, kethüdası, rikâbiyye, ve |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Cevaplar | Son Mesaj |
Osmanlı Sadaret Kethüdası | Liaaa | Tarih | 0 | 08 Nisan 2012 00:35 |
Yürüyen hazine | Soul | Haber Arşivi | 2 | 21 Mayıs 2011 14:04 |
Kucağındaki Hazine | Afrodit | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 28 Eylül 2010 18:39 |
Karanlıktaki Hazine | Kayahan | Şiir, Hikaye ve Güzel Sözler | 0 | 29 Temmuz 2010 03:07 |