🔔 Çevrimdışı bildirim almak ister misiniz?
Bir konuya etiketlendiğinizde, özel mesaj aldığınızda, bir mesajınız alıntılandığında forumda olmasanız bile anlık bildirim almak için lütfen izni verin.
Bayburt'lu şâir Zihnî (1797–1859), bir işi için, Bâbıâlî'deki bir daireye gitmiş. Sultan II. Mahmud'un kıyâfet inkılâbı îcâbı memûrîn artık Avrupâî kılık-kıyâfet giymekte, pek çoğunun sırtında İstanbulînler bulunmaktadır. Zihnî ise hâlâ eski taşra kıyâfetleri içindedir. Memurlar bizimkini Cer mollalarından biri sanıp biraz alay etmek istemişler:-Hoca Efendi! Sen akıllı ve bilgili bir zâta benziyorsun. Hele söyle bakalım ben kaç yaşındayım?Sorunun ne maksada mebnî olduğunu hemen kavrayan Zihnî, oradakilerin âmiri durumundaki adama şöyle cevap vermiş:-Zât-ı âlîleri, 30-35 civarında gösteriyorsunuz.Bu sefer diğer memurlar da, saf bir mollaya rastladıklarını vehmederek sormaya başlamışlar. Zihnî, her birini münâsip şekilde 15-20 yaş gençleştirerek gönüllerini hoş etmiş.Böylece dairede ne kadar insan varsa yaşı söylendikten sonra âmir olan yaşlı zât tekrar sözü almış:-Efendi, ne güzel tahminlerde bulundunuz. Hemen herkesi tam isâbetle bildiniz. Sizde bu kabiliyet doğuştan mıdır, yoksa nasıl iktisab ettiniz?Sözün burasında Zihnî, beklediği ânın geldiğini görüp cevabı yapıştırmış:-Hiç düşünmedim; ama rahmetli pederim baytar idi. Bakar bakmaz hangi hayvanın kaç yaşında olduğunu bilirdi. Gâliba ben de ondan tevârüs etmiş olmalıyım.