Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Oyun içersinde oyun yaşıyoruz

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

neler neler söylerim de... artık insanlar cidden saf değil neyin ne olduğunu anlıyorlar. " imar " yerleri hep.. daha da bişey demiyorum. yazık ya Türkiye 'nin haline, 10 sene sonra oksijen tüpüyle gezeriz.

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Aklı selim her kişinin farkımda olduğu konu işte tam olarak bu.

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Kendi sonumuzu, kendimiz getiriyoruz. Kabul etmesekte, bizim bir vasfımız yok pek artık.

Her şey planlı ve tıkırındalar.

Allah yardımcımız olsun..

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Canı sıkılan ormana ateş bırakıyor

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

fenomenlere ne demeli.
Arkada yangin yaniyor, muzikli yayin yapip kendilerini sergileyenler..
Yangin makyaji diye, begeni pesinde olanlar.
insanligindan utanmayanlar.

sebebini bilmiyorum ama duamdir, bir an evel yanginlar sonsun, daha fazla can kaybi yasanmasin.
Allah yardimcilari olsun.

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Ormanlar Yanıyor, Güven Tükeniyor
Her yıl yaz ayları geldiğinde yüreğimiz ağzımıza geliyor. Çünkü artık biliyoruz: Yine ormanlarımız yanacak, yine binlerce dönüm yeşil alan küle dönecek, yine yetkililer "kontrol altına alındı" diyeceği zamana kadar bir şey yapmayacak. Ve biz yine kendi gözümüzle izleyip çaresiz kalacağız.

Peki neden?

Çünkü bu yangınların büyük bölümü doğanın kendi doğal süreciyle değil, insan eliyle çıkıyor. Kimi zaman bir rant projesinin önünü açmak için, kimi zaman “bilinmeyen” bir şekilde başlayan ve kısa sürede büyüyen alevler olarak... Nedense hep aynı bölgeler yanıyor: Kıyılar, zeytinlikler, potansiyel turizm ve yapılaşma alanları...

Her yangının ardından klasik açıklamalar geliyor: "Soruşturma başlatıldı", "Yangın sabotaj olabilir", "İhmal yok", "Tüm imkanlarımız seferber edildi"...

Ama gerçek şu ki, halk artık bu sözlere inanmıyor. Çünkü her sene aynı senaryo tekrar ediyor. Ne önlem alınıyor, ne cezalar caydırıcı, ne de adalet yerini buluyor. Bir yerde yanlış varsa, yıllardır aynı şekilde devam etmezdi.

Halkta artan bu güvensizlik, sadece yangınlara müdahale yetersizliğinden kaynaklanmıyor. Şeffaflık eksikliği, sorumluluktan kaçış, hesap vermezlik ve doğaya karşı duyarsızlık, bu güveni yerle bir ediyor.

Bakın, teknoloji çağındayız. Yangın uydudan izlenebiliyor, hava araçları anında yönlendirilebiliyor. Ama hâlâ "gece görüşü yok" bahanesiyle helikopterlerin uçamadığı, halkın elleriyle yangına müdahale etmeye çalıştığı bir ülkedeyiz. Üstelik gönüllü halkın müdahalesi bile çoğu zaman engelleniyor.

Ve sonra bir bakıyoruz, yangından birkaç ay sonra yanan alanın imara açıldığını, otel projeleriyle dolduğunu görüyoruz.
İşte bu yüzden kimse “bu yangın kaza” demiyor artık. Çünkü kasıt kadar ihmalkârlık da bir suçtur.


Artık Yeter!
Bu topraklar, bu ormanlar bizim. Her ağacın, her canlının, her yeşil parçasının bu ülkenin geleceğinde yeri var.
Ama doğamız, sistemli bir ihmalkârlıkla yok ediliyor.

Biz sadece ağaçlarımızı değil, güvenimizi de kaybediyoruz.
Ve ne yazık ki bu yangınlar sadece ormanı değil, içimizi de yakıyor.

Herkesin bilmesi gereken bir şey var: Ormanlar yanınca sadece ağaçlar ölmez. Vicdan da ölür, gelecek de ölür.

Artık gerçekten birileri hesap vermeli.

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

Kim tarafindan hangi nedenle onu bilemiyorum fakat bilerek ve istenilerek yakildigini dusunuyorum.Halkin ihmali ile oldu diyelim neden ayni zamanda bir cok yerde olsun bu bir tesaduf olamaz.

Cevap: Gündem : YANGİNLAR
 

ne deniliyordu ?

* insansız yangın söndürme hava araçlarımız Avrupa'da 1.'ci, Dünya'da 2.'ci sıradayız.. aynen aynen avrupa bizi cekemiyor. o yüzden mi insanlarımız öldü.. bunlar da unutulur gider, gündemler değişir, degismeyen tek şey geride kalan vefat edenlerin evlatları, ailesi olur.