Mesaj: #1İslamda tasavvuf var mı ?
Malumunuz İslami forumda yazılar yazan Bmbeyaz arkadaşımızın üye olduğu hanf dostlar sitesinde tasavvuf ve alimleri hakkında okadar haddi aşmışlarki aşağıya aktaracağım paragraf bunun delilidir.Ehli sünnet kardeşlerimden bu görüşün islamda olup olmadığüını,tasavvufun neden bu kadar iftiralara maruz kaldığını açıklarsanız sevinirim.

Günümüzde pekçok kişi tasavvuftaki inanışların, tarikatlardaki uygulamaların sadece islamın farklı bir yorumlanışı olduğunu sanıyor ver bunda bir yanlışlık görmüyor. Oysa bu konularla ilgili basit bir araştırma ve Kuran ayetleri ile karşılaştırma yapıldığında ‘’ İslamda tasavvuf var mı ?’’ yerine ‘’Tasavvufta islam var mı?’’ demek gerek. Çünkü tasavvuftaki inanışlar Hint (Budizm, Vedalar, vb.), İran, Mısır (Hermes, vb.), Arap (Cahiliye Dönemi), Yunan (Pisagor, Sokrat, Eflatun, vb.), Türk (Şamanizm, vb.), Yahudi (Zohar, vb.) ve Hristiyanların (Gnostikler, Denys, vb.) uydurduğu ruhbanlık ve tasavvuf uygulamaları islama değil başka inanç ve kültürlere dayanır

İmamı Rabbani KS Mektubatında özetle şöyle der

İnsan CC ya 2 yolda ulaşır.

1. Peygamber vasıtası ile

2. Veliler vasıtası ile

Peygamberlik artık bitti. Bundan sonra peygamber gelmeyecek.

O Zamanda yaşayan sahabeler Hz. Rasul SAV ye olan yakınlıkları, sohbetinin feyzi bereketi ile çok kısa zamanda çok uzun yol aldılar. Hepsi kendi başına müctehid, mezhep imamı oldular.
(Sahabelerim bir yıldız gibidir. Hangisine tutunursanız kurtulursunuz)

Sahabe efendilerimiz RHA Hz. Rasul SAV ye olan yakınlıklarından dolayı ibadet etmeyi, nefisle mücadele etmeyi zaten ister istemez yapıyorlardı. İlimden hisslerine düşeni sohbetlerinden alıyorlardı.

Sahabe Efendilerimizin hepsi Peygamber vasıtası ile Hakk CC ya ulaştı.

Ama Hz. Rasul SAV den sonra bu yol kapandı.

Veliler vasıtası ile Hakk CC ya ulaşma başladı.
(Alimler Peygamberlerin Varisleridir)

O Zamanda ve devamındaki 3 devirde ibadet etme kolaydı. İlim ehlinden öğreniliyordu.

Fakat daha sonraki zamanlarda fitneler fesadlar oldu.

Savaşlar çıktı. Bidatler türedi.

(Hz. Rasul SAV bir hadis-i şeriflerinde kendisinden sonraki 30 yılın -40 da olabilir tam hatırlamıyorum- Halifelik sonrasının saltanat olduğunu buyurmuş)

Nitekim islam tarihine baktığınızda örneği çoktur.

İşte bu zamanlarda bir grup müslüman Hz. Rasul SAV zamanında yaşanan neyse onunla yaşayıp onunla amel etti.

Bu zatlar Hz. Rasul SAV nin, 4 halifenin, sahabenin, ashabın ameli ne ise onunla amel etti.

Onlar ne yaptı ise onlarda güçleri dairesinde onları yapmaya çalıştılar.

Bu zatların yaptıkları ameller SİLSİLE denilen yolla bozulmadan günümüze kadar ulaştı. CC nın izni le kıyamete kadar da gidecek.

Hz. Adem babamız yaradıldığından beri HAK ile BATIL devamlı çarpışmakta.

Bu arada şeytan ve oyuncakları, fitneciler boş durmadı.

Anlamadıkları şeyleri ŞİRK le, küfürle suçladılar.

Bir kısım çıktı Hadisleri sünnetleri reddetti.

Bazı gayrimüslimler kendilerini mümin müslüman gibi gösterip İSLAMIN ÖZÜNÜ tam tersi şeylerle İTHAM ettiler. Çünkü onlar da hem İstanbulun fethinden dolayı kuyruk acısı var hem de biliyorlar ki içinde iman olan insanı yenmeleri mümkün değil.

Bazı kendini bilmezler ehil olmadıkları halde MÜRŞİDİM diye meydana çıktılar.

Üçbeş kuruş dünyalık için ahiretlerini tehlikeye attılar.

CC dostlarını zan altında bıraktılar.

Bazı müridler (ki mektubatta böyle diyor) Mürşidin ne dediğini anlamadan bilmeden orada burada söz söylediler. Sonra işin içinden çıkamadılar. Kaş yapayım derken göz çıktı. Bunların bilmeden konuşmaları HAK olan şeylerin BATIL gibi anlaşılmasına yol açtı.

Bundan da en çok zararı MÜRŞİD ler çektiler. Hala da çekmekteler.

Ve insan her zaman olduğu gibi zamanla dünyaya daldı ve asıl düşmanını unuttu.

NEFİS ve ŞEYTAN

2 düşman birleşti.

İnsana BEN dedirttirdi. Hala da dedirtmekte.

BEN biliyorum diyenler BEN VARIM diyenler

Şirk, küfür, kafir kelimesini ağızlarına sakız ettiler.

Oysa hiçbir tasavvuf ehli kimseye bu terimleri kullanmaz.

Bilir ki mümine kafir diyen sorumluluk altındadır.

Kimsenin kalbini yarıp ta bakmak mümkün değildir.

Tüm bunları birleştirirseniz

1. Dış düşmanlarımızın kışkırtmaları

2. İçimizdeki bölücüler

3. Olmadan oldum diyenler

4. Dünyalık ve makam mertebe peşinde koşan ama ahireti ve hesabı unutanlar

5. Mürşidin ne dediğini, ne kastettiğini anlamadan orada burada laf söyleyenler

6. Bilmediği halde biliyorum diyenler

7. Olayları zahirde yorumlayıp batını gözardı edenler

8. Tarikat ve tasavvuftan BİHABER BEN diyen kimseler

vs vs vs

İşte tüm bunlar yüzünden İSLAMIN ÖZÜ OLAN TASAVVUF ağır şekilde eleştirilmekte

Mürşidler AllahCC dostları BİLENLER, BEN diyenler tarafından HAŞA SÜMME HAŞA yerden yere vurulmakta

(Öyle bir zaman gelecek ki din ateş olacak. Elde tutsan elin yanacak, bıraksan iman gidecek. Tasavvuftan başka eleştirilen yerden yere vurulan ateş gibi yakan birşey kaldı mı var mı başka bildiğiniz)

(Evliyama hor bakana savaş açarım - Kudsi Hadis-)

----

Yukarıdaki yazı ile ilgili

1. Budistler La İlahe İll demezler. Deseler Müslüman olurlar zaten. oysa tasavvuf ehlinin zikridir

2. Cahiliye döneminde zaten putlara tapılıyordu. ve Hz. Rasul SAV kabul edilmedi. Oysa tasavvuf ehli sürekli O SAV ye özenip O SAV nın ahlakı ile ahlaklanmak için uğraşır.

3. Şamanistler Ateşe taparlar. Oysa Tasavvuf ehli Bir olan CC ye tapar ona ibadet ederler.

4. Tasavvuf ehli hiçbir zaman Yahudiler veya hristiyanlar gibi HAŞA SÜMME HAŞA CC ya evladı var demezler. SÜBHAN derler. Ya Ahad, Ya Samed derler

Bunlardan da anlaşılan o ki yazıyı yazan BEN diyenlerden

Tasavvuftan bihaber birisi.

Ama yazdığının farkında değil.

Tasavvufta islam var mı demekle ne dediğinin, kimlere kimlere İSLAM DIŞI dediğinin farkında değil.

Oysa La İlahe İll Diyen herkes müslümandır.

Gerisini CC bilir.

Tarikat ehli La ilahe İll ehlidir.

Sen nereden biliyorsun

Kalbini yarıpta baktın mı?

Ya da HAŞA CC sana bildirdi mi bunlar islam dışı diye??

yazının sonunda açık açık söylemiş.

Tasavvuf islam dışıdır diye (Yani ben tasavvuf ehline kafir diyor diye anlıyorum)

İsteyen istediğini söylesin