IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Felsefe (https://www.ircforumlari.net/felsefe/)
-   -   II. Kültürel Öncüller ve Temel Kişilik (https://www.ircforumlari.net/felsefe/192525-ii-kulturel-onculler-ve-temel-kisilik.html)

YapraK 29 Mart 2009 04:52

II. Kültürel Öncüller ve Temel Kişilik
 
II. Kültürel Öncüller ve Temel Kişilik

R. Benedict ’in dediğine göre, kültür dil gibidir. “Dil nasıl bütün hançere seslerini, dudaksıları, dişselleri, ıslıkları ve gırtlak seslerini, sessiz ya.. da seslileri, ağızsal ve burunsal sesleri kullanmazsa, kültür de bütün olanakların oluşturduğu geniş yelpaze içinde ögeler, yani etkinlikler, gelenekler ve töreler, inanışlar, kurumlar... arasında bir seçimdir. Bu antropologa göre, bir kültüre ait olguların bütünü düşünülürse, hepsini birbirine bağlayan bir yönlendirici ,ilkenin olduğu farkedilir. Bu ortak örüntü, bu kültürün “genel yönelimi”dir.

Bir kültürel öğenin kültürel bağlamın bütün diğer öğelerine göre anlaşılması gerekir. Bu öğeler de kültürün genel.. yönelimince aydınlatılır. Bir kültürel öğe kültürün “önemli kültürel niyetleri”ni kendine göre yeniden ifade eder.. Örneğin bizim toplumumuzda evlilik, kıskançlık, büyüklerin çocuklara karşı takındığı otoriter tavırlar... ve ‘diğer bir çok öge, çağdaş insanı yönlendiren sahip olma mantığına göre anlaşılabilir olur; bu mantık kültürümüzü (Fransız) büyük ölçüde tanımlar. Bir kültürün genel yönelimleri bireylerin eylemlerini belirler. Bu yönelimler kültürün gözükmeyen “değerleri”nin yardımıyla ifade edilebilir. “Bir kültür az çok netleşmiş bir düşünce ve eylem modelini (pattern) temsil eder...” Bu model kültürün yönelimlerinin gerisindeki değerlerden oluşur.

G. Bateson (1936) gibi bir başka kültüralist antropologa göre, kültürel davranışların (tipik’ ve paylaşılan davranışlar) bütünü bir önermeler sistemi ile ilişkilidir; bu önermeler sistemi sözkonusu davranışların “mantıksal ergiticisi” olarak düşünülebilir. Bir davranışlar bütününün kaynağına bir tür “kültürel öncül” konulabilir. Bu öncüller bütünü kültürün temel mantığını kurar.

Bateson Balinaisler’in ulusal karakterini böyle tanımlar.Balinais kültürünün incelenmesi Balinaisler’in kendilerine her türlü saldırganlık ve kızgınlıktan kaçınmalarını öğreten eğitimlerinin etkisini taşıdıklarını gösterir. Yetişkin Balinaisler’in davranışları nihai amacı, kuralları ve tahditleri olan stratejik bir oyunun kurallarına uyar gibidir. Toplumsal davranışlar oyununun nihai amacı istikrarı en üst düzeye vardırmak olacaktır. Bu nihai amaç şu türden bir ilke ile ifade edilebilir,: “Her şeyde ölçü olmalıdır.” Stratejik oyunun tahditleri, ihlal edildikleri zama dışlanma ve dolayı toplumsal ölüme yol açan toplumun normlarına duyulması gereken saygıdır. Oyunun kuralları kurulu hiyerarşiye, dinsel törelere ve köy meclisinin kurallarına duyulan saygıdır. Bu stratejik oyun içinde Balinais kültürünün mantıksal örüntüsü sadece, istikrar arayışının ve her türlü aşırılıktan kaçınma isteğinin etkisini taşıyan ifadeleri içerebilir. Bu nedenle, Balinaisler’ in hiçbir kültürel anlatım türünde -müzik, tiyatro, diğer sanat biçimleri..- yücelim noktası yoktur. Anlaşmazlıklar herhangi bir taşkınlığa yol açılmadan, çatışmadan kaçınmayı sağlayan geleneksel davranış kalıplarına başvurularak çözülür. Söylev sanatı gibi toplumsal etkinlik tekniklerine Balinas kültüründe hiç mi hiç rastlanmaz. Bireyin bir başkasıyla yarışmasının düşünülebileceği hiçbir bağlam yoktur. Birey toplumsal kuralları ciddi bir biçimde ihlal ettiği zaman (örneğin ensest), toplum kurallarının ihlali evrenin doğal düzeninin bozulması anlamını taşır. Suçlu sadece budalalık ve gaf yapmakla suçlanmakla kalmaz “bedbaht bir kişi” olarak da görülür, öyle ki böyle bir felaketin herkesin başına gelebileceğinin somut örneği olarak görülür. 1200 Balinais heykelinden oluşan bir kolleksiyonun yarattığı izlenimi yorumlayan Bateson, sanatçıların denge sorununa verdiği önemin üzerinde durur. Beyaz adamın gelmesinden önceki dönemi tanımlamak için Balinaisler’in kullandığı deyim şudur: “Dünya istikrarda iken...”

Bir toplum düzeyinde, birbirinin aynısı ya da birbirine yeterince benzeyen kültürel koşullar bütününün, toplumun bütün üyeleri arasında şeyleri aynı şekilde görme ve bazı tipik durumlarda aynı şekilde davranma özelliği yarattığını kanıtlama görevi,.küitüralist okula (R. Linton, M. Mead, A. Kardiner, K Benedict, E. Erickson, G. Bateson...) düşer.

Aynı kültürle yeterince “aşılanmış” bireylerin ortaklaşa paylaştığı bu türde bir kültürel kişilik temel kişilik terimiyle adlandırılır. Temel kişilik bir bakıma, bütün Komançiler’in Komançi, Fransızlar’ın da Fransız gibi düşünmesini. ve tepki göstermesini sağlayan ortak inanışların bütünüdür. Kardiner (1945) temel kişiliğin “bir toplumun mensuplarına özgü ve bireylerin kendi özel durumlarıyla süslediği bir yaşam tarzı şeklinde kendini gösteren özel bir psikolojik biçimlenme olduğunu, bu biçimlenmenin bireysel karakter çizgilerinin içinde geliştiği matrisi oluşturduğunu” söyler.

Bateson (1972) Balinaisler örneği üzerinde denge isteğinin nasıl “çocukluklarından beri karakterlerinin yapısına girdiğini gösterir. Burada kültürel koşullar eğitim ve toplumsal koşullarıdır. Gerçekte bir Balinais’nin çocukluğu sırasında, tahrike kapılan, kızgınlığa kapılan, eğiticiler tarafından önemsenmeyerek reddedilir. Bu noktadan hareketle, o sırada çocuğun aklında kalan ye yetişkin insanda mahrem bir kesinlik (kesin doğru) olarak kalacak şu psikolojik yargıya ulaşılır: “Her şeyde ölçü gerekir.” Eğitsel niteliği olan bu öncül, sanatsal ifadeleri ve davranışları yönlendirecektir.

Kültüralist antropologların genel yöntemi içselleştirilmiş kültürü dış düzeyin kültürünün anlaşılmasını sağlayan bir öncüller bütününe indirgemektir. Bu yöntem kültürün oluşumu üzerine ampirist bir yaklaşıma dayanan (kültür bir edinimdir, doğuştan bir veri değil) çok rasyonalist bir yöntemdir. Bu yöntem kuşkusuz bizim kendi çağdaş bilimsellik normlarımızla ilgilidir. Bu normlar şu tiptedir: Bu olguları açıklayan olguların gerisinde, sistemler vardır (yapısalcılık), bu sistemler olguların rasyonel olarak açıklanmasını sağlar (rasyonalizm), kültürel olgular ise yaşanmış deneylerin sonucudur (ampirizm).

Alıntı.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:05.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net