IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Felsefe (https://www.ircforumlari.net/felsefe/)
-   -   Ideoloji (https://www.ircforumlari.net/felsefe/192530-ideoloji.html)

YapraK 29 Mart 2009 05:12

Ideoloji
 
İDEOLOJİ

Eleştirel Teori
Raymond Geuss

“İdeoloji” terimi çok farklı anlamlarda kullanılır. Kısmen de olsa bunun nedeni toplum kuramcılarının ideoloji kuramlarını çok farklı sorulara cevap vermeye çalışırken geliştirmiş olmalarıdır.

Burada ideolojinin üç ayrı görünümü verilmektedir.

Alıntı.

YapraK 29 Mart 2009 05:13

Cevap: Ideoloji
 
BETİMSEL ANLAMDA İDEOLOJİ

Bu üç araştırma programından ilki, insan topluluklarının empirik olarak incelenmesi programıdır; buna ‘antropoloji’ diyelim. Verili bir insan topluluğu hakkında incelenebilecek çeşitli şeyler vardır.

Toplumsal insan gruplarının bazı özelliklerini ya da bunlarla ilgili olguları betimleme ve açıklama projesi içinde ortaya bir ideoloji teorisi çıkabilir. Burada ayırdığımız ilk anlamında ‘ideoloji’, bir insan grubunun toplumsal-kültürel sisteminin elverişli bir inceleme için bölünebileceği ‘parçalar’dan birine gönderme yapacak . Bölünmenin nasıl yapıldığına bağlı olarak grubun ‘ideoloji’si aşağı yukarı kapsayıcı olacak, ama tipik olarak grubun üyelerinin taşıdığı ;
-inançları,
-kullandıkları kavramları,
-tutumlar ile psikolojik eğilimleri,
-güdüleri,
-arzuları,
-değerleri,
-tercihleri,
-sanat eserleri,
-dinsel ayinleri,
-davranışları gibi şeyleri kapsayacaktır.
İdeoloji’nin bu geniş ve spesifik (özgül)olmayan anlamında her insan grubunun bir ideolojisi vardır; her grubun failleri bazı psikolojik eğilimlere sahip olacak, bazı kavramlar kullanacak ve bazı inançlar taşıyacaktır. Özellikle bu anlamda ‘ideoloji’ yalnızca bir grubun bütün üyelerinin paylaştığı inançları, alışkanlıkları, özellikleri kapsamaz. İnsan grupları çeşitlilik, ayrılık ve çatışkı içerirler. Verili bir grup için verdiğimiz açıklamanın ayrıntılı ve eksiksiz olmasını istediğimiz ölçüde, bu açıklama bu tür inanç, motivasyon, tercih, tutum, vb. farklılıklarının betimlemelerini içermek zorunda kalacaktır.
Bu tür salt betimsel anlamda bir ideoloji hem söylemsel hem de söylemsel olmayan öğeler içerecektir. ‘Söylemsel’ (ya da ‘kavramsal’ veya ‘önermesel’) derken kavram, fikir, inanç, gibi şeyleri; ‘söylemsel olmayan’ derken de karakteristik davranışlar, ritüeller, tutumlar, sanatsal etkinlik biçimleri, vb. ‘yi kastediyorum.’

Alıntı.

YapraK 29 Mart 2009 05:14

Cevap: Ideoloji
 
Söylemsel öğelerin belirtik veya örtük olabileceği açıktır —failler tikel bir inancı belirtik veya örtük olarak taşıyabilir— ama ‘belirtik’ ve ‘örtük’ arasındaki ayrım söylemsel olmayan öğelerin bir çoğuna uygulanamaz. Tikel bir melodi ya da davranışı burada kullandığımız anlamda ‘belirtik’ veya ‘örtük’ olarak adlandırmak ne anlama gelirdi, görmek zor. Yine de en azından bazı durumlarda belirtik ve örtük söylemsel olmayan öğeler arasında ayrım yapma imkanını açık tutmak istiyorum. Örneğin tutumların belirtik ya da örtük olduklarını söylemek çok garip olmayacaktır.’

Din topluluğun ideolojisinin bir parçasıdır; ritüel ideolojinin söylemsel olmayan bir parçasıdır. Ritüellerin uzun zaman yaşadığı düşünülürse ritüelin farklı tarihsel dönemlerde oldukça farklı ortak inanç ve tutum kümeleriyle bir , gelmiş olması muhtemeldir.

toplumda çoğu insanın naif bir biçimde bir araya getirdiği inanç ve tutumlar, toplumun sofistike üyelerinin kavramsal olarak yüklediği ve birbiriyle çatışan teolojik yorumlardan çok farklı olabilir Dolayısıyla bir uçta bir ritüel kümesi, ‘söylemsel olmayan’ bir ideoloji öğesi, diğer uçta belki de çok sofistike, belirtik bir teoloji —sistematik olarak birbirine bağlı bir önermeler bütünü— ve ikisi arasında da az ya da çok belirtik veya az ya da çok sofistike olan değişken inanç, tutum, alışkanlık, vb. türleri vardır.

Belli amaçlar bakımından, daha ileri bir inceleme için bir failler kümesinin sahip olduğu ya da kullandığı bütün inanç, tutum, kavram, vb. kümesinin belli alt kümelerini ön plana çıkarmak faydalı olabilir ya da arzu edilebilir.

‘Salt betimsel anlamda’ ideoloji olarak adlandırdığım şeyi meşru olarak daha küçük parçalara bölmenin tek bir yolu yokmuş gibi göründüğüne göre, bu tür bölmelerden çok sayıda olacak ve ideolojinin diğerlerinden ayırt edilen her parçaya tekabül eden daha dar ama tümüyle meşru ve betimsel bir anlamı olacaktır”

Böylece, ‘ideoloji’ ile ‘fikir’ (idea) arasında yakın bir ilişki görmeye ve ‘ideoloji’ terimini yalnızca toplum içindeki faillerin fikirlerine, yani (salt betimsel anlamda) ideolojinin yalnızca ‘söylemsel’ öğelerine gönderme yapmak üzere kullanmaya karar verebilirim.

Habermas’ın ideoloji tartışması, bütün faillerin inançları kümesini alt parçalara bölmek ve en dar anlamda ideoloji türlerini birbirinden ayırt etmek için iki ana yol gördüğünü telkin ediyor:

(1) ‘İdeolojiler’ (yani tüm inançlar kümesinin alt kümeleri) arasındaki ayrım, bu ideolojilerin ‘görünür içerikleri’” arasındaki farklılıklar temelinde, yani inançlar ne hakkındaysa o şeylerdeki farklılıklara göre yapılabilir Böylece insan davranışlarıyla ilgili standartları denetlediği ve dayattığı düşünülen insanüstü varlıklarla ilgili bir inanç kümesi bir ‘dinsel ideoloji’ olarak adlandırılabilir; öte yandan ekonomik mübadeleler hakkında konuşmak için kullanılan bir kavram kümesi bir ‘ekonomik ideoloji’dir.

(2) Bu çok dar anlamda ideolojiler arasında işlevsel nitelikleri bakımından ayrım yapılabilir. ‘İşlevsel nitelikler’ derken ideolojinin öğelerinin eylemi etkileme biçimini kastediyorum.” Dolayısıyla bu anlamda görünür içeriği ne olursa olsun ekonomik davranışı önemli bir biçimde etkileyen bir inanç kümesi bir ‘ekonomik ideoloji’ olarak, dinsel pratikleri önemli ölçüde etkileyen bir inanç ve tutum kümesi ise bir ‘dinsel ideoloji’ olarak adlandırılabilir.

Alıntı.

YapraK 29 Mart 2009 05:15

Cevap: Ideoloji
 
(..................)
‘Dünya görüşü olarak ideoloji’ kavramının ortaya atılmasını motive eden sezgi, bireyler ve grupların ‘sahip’ oldukları inanç, tutum, yaşam amacı, sanatsal etkinlik, vb. biçimlerinin sadece tesadüfen bir araya gelmiş demetler olmamasından kaynaklanır. Demetlerin genellikle bir tutarlılığı —bu tutarlılığın neden oluştuğunu söylemek genelde çok zor olsa da— vardır, demetin öğeleri karmaşık bir biçimde birbiriyle ilişkilidir, bir şekilde birbirlerine ‘uyarlar’ ve tüm demetin çoğu zaman dışardan bakan bir gözlemci için ayrıştırılabilir bir karakteristik yapısı vardır. Dolayısıyla ‘“dünya görüşü’ anlamında bir ideoloji” derken bununla grubun (salt betimsel bir anlamda) ideolojisini oluşturan inançların aşağıdaki özellikleri taşıyan bir altkümesi kastedilmektedir:

(a) altkümenin öğeleri gruptaki failler tarafından geniş anlamda paylaşılır

(b) bu altkümedeki öğeler birbirine sistematik olarak bağlıdır

(c) Quine’ın kullandığı anlamda ‘faillerin kavramsal şema’sın da merkezi bir yer tutarlar, yani failler bunlardan kolayca vazgeçmez”

(d) altkümedeki öğelerin, faillerin davranışları üzerinde ya da özel olarak önemli ya da merkezi bir eylem alanı üzerinde geniş ve derin bir etkisi vardır

(e) altkümedeki inançlar, insan yaşamının merkezi konularıyla ya da merkezi metafizik konularla ilgili olmaları (yani ölüm, çalışma ihtiyacı, cinsellik, vb. şeyleri yorumlamaları) anlamında ‘merkezi’dir.”


Her insan grubunun (her grubun salt betimsel anlamda bir ideolojisi olduğu biçimde) bir dünya görüşü olup olmayacağı kısmen bu beş özelliğin ne kadar katı bir biçimde yorumlanacağıyla, ama aynı zamanda insan gruplarının nasıl belirleneceğine ilişkin verilecek karara bağlıdır.

Alıntı.

YapraK 29 Mart 2009 05:16

Cevap: Ideoloji
 
‘İdeoloji’nin değerlendirmek istediğim son betimsel anlamı ‘programatik anlamda ideoloji’ olarak adlandıracağım şey. Bu anlam, Daniel BelI ve ‘ideolojinin sonu’ tezinin diğer savunucularının ideolojiyi kullandığı anlamla ilişkilidir. Bell ideolojiyi “fikirleri eyleme tercüme etme yolu’ olarak adlandırır ve bir ‘bütünsel ideoloji’yi ‘her şeyi içeren bir kapsayıcı gerçeklik’ olarak tanımlar. İdeoloji ‘içinde tutku olan ve bir yaşam biçimi tümünü dönüştürmek isteyen bir “inançlar kümesi’ dir Dolayısıyla bir ‘bütünsel ideoloji’;

(a)bir eylem programı ya da planıdır.
(b) toplumun nasıl işlediğine dair belirtik, sistematik bir model ya da teori üzerine kurulmuştur

(c)bir bütün olarak toplumun radikal olarak dönüştürülmesi ya da yeniden inşasını amaçlar

(d) teori ya da model için var olan kanıtın izin verdiğinden fazla bir güvenle (‘tutku’) benimsenir.




Bu listeye ‘(d)’nin eklenmiş olması, bu kullanımı artık ideolojinin betimsel ya da yargısal olmayan bir kullanımı olmaktan çıkarır ve yerici bir kullanıma dönüştürür.

Öte yandan, ‘(d)’ olmadan da tanım taraflılığını korumaktadır; çünkü’ (c)’nin varlığı Bell türü liberallerin bir ‘ideoloji’leri olduğunu hemfikir etmelerini (herhalde şu anda ABD ve Batı Avrupa ülkelerinde liberaller ‘bir bütün olarak toplumun radikal olarak dönüştürülmesi’ne taraftar olmadıkları için) yapay bir şekilde kolaylaştırır.

Bell’in ‘bütünsel ideoloji’sinin ‘(a)’ ve ‘(b)’ sini (‘(c)’ ve ‘(d)’ zorunlu bileşenler olmadan ‘programatik anlamda ideoloji’ olarak adlandıracağım.

Alıntı.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 08:19.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net