IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 31 Mart 2018, 05:45   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Platonun Toplum ve Devlet anlayışı II




Platon Devlet’in II. kitabında ‘’toplumu oluşturanın insanın tek başına kendi kendine
yetememesi’’ olduğunu söyler. Her insan bir eksiği için başkasına, başka eksikleri için de
başkalarına başvurur. Böylece birçok eksiklikler birçok insanın bir arada yaşamasına yol açar.
Toplumsallaşma böyle başlar.
Dolayısıyla şu sonuç çıkarılabilir: Toplum en temelinde bir iş bölümü ağıdır. Herkesin kendi
işi, rolleri vardır ve bu rollerin özü başkası için çalışmaktan oluşur. Bu roller, başkalarına
karşı sorumluluklarımız ve yükümlülüklerimizle içeriklendirilir. Herkes işini başkaları lehine,
yararına yapar. Örneğin doktorun işi hastaları iyileştirmek, annenin rolü çocuğuna bakmaktır.
Sokrates’in toplum tasarımında bütün roller güçsüz, eksik, yoksun olanın lehinedir.
Yöneticilik rolü de öyledir.
Yönetici – yönetilen ilişkisi, güçlünün güçsüz olanın güçsüzlüğünü daha çok azaltması için
değil, artırması için oluşturulur.
Buradan hareketle hırsızlık, dolandırıcılık, kiralık katillik gibi eyleme biçimlerinin neden
meşru birer toplumsal rol haline gelemediğini anlayabiliriz. Çünkü bu eylemler muhatabının
lehine, yararına değildir. İnsanlar kendi çıkarlarına göre eyleyen kişilerin yaptıklarını meşru
saymazlar. Toplumsal yaşam, güçsüzün lehine olanı meşru sayar. Meşru saymadıklarının rol
haline gelmesine izin vermez.
Sokrates toplumu, bireyleri iyi, erdemli olmaya yönlendiren bir ortam olarak tasarlar. Toplum,
oluşturduğu, meşru kabul ettiği rollerle insanları sürekli başkaları lehine iş yapmaya
yönlendirir. İnsanların toplumsal yaşamı benimsemesi için zaten kendilerinin yapıları gereği
iyiliğe eğimli olması gerekir. Aksi olsaydı birlikte yaşamaları mümkün olmazdı.
Glaukon ve Thrasymakhos’un akla bakışıyla Sokrates’in akla bakışı arasında fark vardır.
Glaukon ve Thrasymakhos eğri kişiyi akıllı sayıyorlar. Sokrates ise akıllılığın ancak
doğrulukla birlikte var olacağını düşünüyor. Thrasymakhos’a göre akıllı kişi, kendisi için en

__________________
Kuşlar , Ağaçlar , Böcekler .. La La La La Laaaa
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 31 Mart 2018, 05:46   #2
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Platonun Toplum ve Devlet anlayışı II




fazla yararı en kısa zamanda elde eden kişidir. Yani kendi yararını başkalarından çalan kişi
akıllı kişidir. Başkalarının elinden alan kişi, başkalarının ayağını kaydıran kişi en iyi kişi olur.
Thrasymakhos aklı, kişiyi kendi yararına götürecek araçları bulduğu bir yeti olarak görür.
Dolayısıyla aklı insan bencilliğinin bir silahı olarak düşünür. Doğru kişiyle eğri kişi iş yaparsa
sonunda hep eğri kişi kazanır. Eğri kişi her zaman daha mutlu olur çünkü her istediğini elde
eder.
Sokrates’in Thrasymakhos ve Glaukon’u mutlak bir biçimde, her bakımdan, her
söyledikleriyle haksız saydığını düşünmemek gerekir. Toplumsal adaletten söz edemediğimiz
sürece, adaletli insandan da söz edemeyeceğimizi o da düşünmektedir. Adaletten de ancak
toplumsal yaşam düzleminde söz edilebilir. İnsanların başkasını gözetmesi için başkaları
tarafından kendilerinin gözetileceğine inanması lazım.
Bu farkındalıkla, Sokrates, adalet/doğruluk/erdem hakkındaki tartışmayı tekil bir birey
üzerinden yürütmenin bir sonuca götürmeyeceğini görerek, tartışmayı adil bir toplumun
yapısına kaydırır. Bireyin ancak içinde yaşadığı toplum ölçüsünde adaletli olabileceğini ima
eder bu nesne değişikliği.
*
Sokrates, bir insan nasıl adaletli ve doğru olabilecekse, toplumun da ancak o şekilde adaletli
ve doğru olacağını söyler. Toplum tasarımını, insan ruhu tasarımında hareketle oluşturur:
İnsan ruhunda üç yan vardır:
1) Düşünen yan
2) Öfkelenen /taşkın yan
3) Arzulayan yan
1) Düşünen Yan: Erdemi Bilgeliktir.
İyi–kötüyü, yararlı-zararlıyı, doğru-yanlışı ayırt etmemizi sağlar. Bunların bilgisini akıl ortaya
çıkarır. Bunlardan hareketle de eylem ilkelerini belirleriz. Ancak akıl eyleyen yanımız
değildir; düşünür. Eylemde bulunmak, öfkelenen ve arzulayan yanımızın ürünüdür.
2) Öfkelenen Yan: Erdemi Cesarettir

__________________
Kuşlar , Ağaçlar , Böcekler .. La La La La Laaaa
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Alt 31 Mart 2018, 05:47   #3
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Platonun Toplum ve Devlet anlayışı II




Varlığımızı tehlikeye sokan, rahatımızı rahatsızlığa çeviren şeylere, kişilere öfkelenerek
varlığımızı zararlardan korumamıza hizmet eder. Akılla işbirliği içerisinde olduğunda, bize
zarar verebilecek olanlardan nasıl kaçınacağımızı gösterir.
3) Arzulayan Yan: Amacı Haz almaktır.
Arzulayan yanımız ihtiyaçlarımızı, eksiklerimizi, yoksunluklarımızı bize bildirir. Varlığımızı
sürdürmek için gereken maddi eksiklikleri bildiren bir uyarı sistemi gibi düşünülebilir. Bu yan
ihtiyaçlarımızı bildirir, akıl da ihtiyacımızı neyle karşılayacağımızı söyler.
Doğru insan, bu iki yanı aklın denetimine vermiş insandır. Bir kişide bu iki yan aklı alt
ediyorsa, o kişi doğru/adil değildir. Bu kişi özgür kişi de değildir. Özgür kişi aklın egemen
olduğu kişidir. Özgür kişi kendi kendisinin efendisi olmuş kişidir. Yani ruhunun iki yanını
akla vermiş kişidir.
Sokrates’e göre toplumda da ruhumuzdaki bu üç yapının karşılığı vardır;
1) Yöneticiler
2) Koruyucular (Bugün için asker ve polisleri düşünebiliriz)
3) Halk (yönetilenler)
1) Yöneticiler
Yönetici olmak belirli vasıflar gerektirir. Yönetici, doğru ve yanlış, iyi ve kötü ayrımını
yapacak yetiye, yani akla en üst düzeyde sahip olmalıdır.
2) Askerler
Askerlerin bu düzeyde akıllı olması gerekmiyor. Ancak akıl sahibi olanı dinlemeye
yatkın olmalı. Aklın belirlediği eylem ilkelerine korkusuzca uyması, bu ilkeleri
bozmaya kalkacaklara karşı savunması gerekir.
3) Halk
Halk, akıl yanı da cesaret yanı da çok gelişmemiş, zevklerine göre yaşamak isteyen
insanlardan oluşur.
Sokrates’e göre insanlarda bu üç yandan biri baskın olur. Akıllı kişiler yönetici, aklı
dinlemeye yatkın olan koruyucu olur, aklı dinlemek için bir zora ihtiyaç duyanlar da halkın
içinde yer alır. Bir toplumun adaletli olması bu üç kısmın hak eden kişilerle doldurulmasına
bağlıdır. Her insan kendi özüne uygun sınıfta bulunmalı. Adalet, bu bağlamda, herkesin kendi
işini yapmasıdır.

__________________
Kuşlar , Ağaçlar , Böcekler .. La La La La Laaaa
Kullanıcı imzalarındaki bağlantı ve resimleri görebilmek için en az 20 mesaja sahip olmanız gerekir ya da üye girişi yapmanız gerekir.
 
Alıntı ile Cevapla

Cevapla

Etiketler
platon, platondevletkitabı2, platonundevletvetoplumanlayışı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Platonun Devlet ve Toplum Anlayışı I Funda Felsefe 5 31 Mart 2018 05:40
Osmanlı'da Devlet Anlayışı Rüzgar Tarih 0 16 Mayıs 2012 00:31
Toplum Temelli Bakım Anlayışı Ecrin Makale - Araştırma - Ve Bilimsel Yazılar 0 07 Mart 2012 22:07