IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası
  sohbet

 Kayıt ol  Topluluk
Yeni Konu aç Konu Kapatılmıştır
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 02 Aralık 2011, 09:42   #1
Çevrimdışı
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Türkçenin Tarihi Gelişimi




Eski Türkçe
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin ele geçen ilk örnekleri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin metinleridir. Fakat bu metinler şüphesiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin ilk örnekleri değildir. Çünkü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ndeki dil yeni teşekkül etmiş bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak değil, çok işlenmiş bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin başlangıcını ele geçen bu ilk metinlerden çok daha öncelere çıkarmak gerekir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin sekizinci asırdan sonraki gelişmesi ile mukayese edilerek bir tahmin yürütülürse, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ndeki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nde hiç değilse bir kaç asırlık bir gelişme mevcut olduğuna kolaylıkla hükmolunabilir. Buna göre [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin başlangıcını Milâdın ilk asırlarına, hiç olmazsa [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nden bir kaç asır önceye çıkarmak doğru olur. Fakat [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nden daha eski bir metin ele geçmediği için bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ni ancak sekizinci asırdan itibaren takip edebilmekteyiz.
İşte nazarî olarak Milâdın ilk asırlarında başladığını kabul ettiğimiz ve ilk ele geçen metinleri sekizinci asra ait olan bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 12 – 13. asra kadar devam etmiş olup, bu devre [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin ilk devresini teşkil etmektedir. Bu ilk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devresi ayni zamanda müşterek bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devresidir. Yani bu yazı dili bütün [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tek [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak kullanılmış, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da geniş bir sahayı kaplayan Türklük âlemi asırlar boyunca hep ayni dille okuyup yazmıştır. O devirden kalma eserlerde görülen ufak tefek farklar ise saha ve zaman farklarından ileri gelen normal ayrılıklar olup tek bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin hudutlarını aşacak mahiyette değildir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın en çok beğendiği ve şivelerle karşılaştırırken “[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” diye adlandırdığı, Hakaniye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, yahut başka eserlerde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dili, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si adı ile anılan dil hep bu ilk [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dir. Bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devresinden gelen eserlerin büyük bir kısmı Uygur yazısı ile yazılmış olduğu için bu devreye Uygur devresi, bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne de Uygurca denilebilir. Fakat [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] öğretiminde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bu ilk devresi için bugün en uygun isim olarak “Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” tâbirini kullanmaktayız. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin ondan sonraki çeşitli gelişmelerinin kaynağı hep bu devreye çıkmakla, bugün geniş sahalarda ayrı kollara ayrılmış bulunan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bütün şekillerinin menşei bu devrede bulunmakta, kısacası, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bütün yapısı bu devre ile izah edilebilmektedir. Demek ki bu devre [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin ana [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devresi, ilk devresi, eski devresidir. Onun için bu devreyi “Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]” diye adlandırmak çok yerindedir. Bu kitapta biz de bu ismi kullanacağız.
O hâlde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin ilk devresi Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dir. Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]den daha önceki devir ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin karanlık devridir. O devir artık Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin Çuvaşça ve Yakutça ile, bunların da daha ileride Moğolca ile birleştikleri devirdir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarih boyunca iki gramer yapısına sahip olmuştur. Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devresi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin eski gramer yapısını temsil eder. Ondan sonraki devreler [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin yeni gramer yapısına sahip olan devrelerdir.

Kuzey-doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si
Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]den sonraki devre gelince, bu devirde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] karşımıza birden fazla yazı dili ile çıkmaktadır. Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin sonlarında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’daki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] âleminin parçalanarak büyük kütleler hâlinde Hazar Denizinin güney ve kuzeyinden kuzeye ve batıya yayılması, yeni kültür merkezlerinin meydana gelmesi, İslâm kültürünün Türkler arasına gittikçe kuvvetli bir şekilde yerleşmesi, yeni mefhumlarla birlikte yeni bir yazının kabulü gibi çeşitli dış sebeplerle beraber [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin içinde bir müddetten beri kendisini hissettiren tabiî gelişmeler neticesinde ortaya çıkan büyük değişiklikler [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] birliğini parçalayarak Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin ömrünü tamamlamış ve ayrılan Türklük kollarının yeni kültür merkezleri etrafında kendi şivelerine dayanan yazı dilleri meydana getirmeleri birden fazla yeni [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin doğmasına ve gelişmeğe başlamasına sebep olmuştur. Böylece 12-13. asırdan sonra biri Kuzey-doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, diğeri Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si olmak üzere iki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] meydana geldiğini görmekteyiz.

Kuzey [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, Doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si
Bunlardan Kuzey-doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si önce 13 ve 14. asırlarda, bir müddet, Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin tabiî ve yeni bir devamı olarak eski ve yeni arasında köprü vazifesi gören bir geçiş devresi hâlinde devam etmiş, sonra 15. asırdan itibaren Kuzey [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ve Doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si olarak iki yeni [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne ayrılmıştır. Son zamanlara kadar devam eden bu yazı dillerinden Kuzey [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sidir. Doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ise Çağatayca gibi yanlış bir isimle anılan ve Timur devrinde başlayarak 15. ve 16. asırlarda kuvvetli bir edebiyat meydana getirmek suretiyle en parlak çağını yaşadıktan sonra son zamanda yerini modern Özbekçe’ye bırakan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dir.

Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si
Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si’ne gelince, bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] 12. asrın ikinci yarısı ile 13. asrın ilk yarısında teşekküle başladığı anlaşılan, 13. asrın ikinci yarısından itibaren de metinlerini günümüze kadar aralıksız bir şekilde takip ettiğimiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dir. Selçuklulardan başlayarak bugüne kadar gelen ve devam etmekte olan bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], Türklüğün en büyük ve en verimli [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] durumundadır. Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin esasını [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şivesi teşkil eder. Onun için bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si de denilebilir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şivesi Hazar Denizinden Balkanlara kadar uzanan sahaya yayılmış bulunan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dir. Bu saha ise batı Türklerinin yaşadığı sahadır. Onun için [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine umumî olarak Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si adını vermekteyiz. Türkolojide Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si için bazen Cenup [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si veya Cenup Şivesi adı da kullanılmaktadır. Fakat bu Şimal [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine göre verilen bir addır ve şüphesiz Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si kadar uygun değildir.

Azeri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si

Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin içinde saha bakımından zamanla iki daire meydana gelmiştir. Bunlardan biri Azeri ve Doğu Anadolu sahasını içine alan doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]cası, diğeri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] sahasını içine alan batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]casıdır. Doğu ve batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]caları arasında ilk asırlarda çok küçük saha farkları dışında bir ayrılık mevcut olmamış, bu saha farkları yavaş yavaş genişleyerek ancak 17. asırdan sonra doğu ve batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ca dairelerini meydana getirmiştir.
Bununla beraber arada yine iki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olacak kadar fark mevcut değildir ve her ikisi de ayni şiveye, yani [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şivesine dayandıkları için Azeri ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]leri ancak tek bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin kardeş iki dairesi sayılabilirler. Esasen doğu ve batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]cası arasındaki farklar daha çok şivede yani konuşma dilinde kalmış, devamlı olarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kültür ve edebiyatının tesiri altında kalan Azeri sahasında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden konuşma dilindeki ile mukayese edilemeyecek kadar az bir ayrılık göstermiştir.
Azeri ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]leri arasında, daha çok şivede kalan bu ayrılığın sebeplerini doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]casına [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] dışı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şivelerinin, bilhassa zaman zaman kuzeyden gelen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlarının yaptığı tesir ile İlhanlılardan kalan bazı Moğol izlerinde aramak lâzımdır. Bunlardan birincisi doğu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]casını batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]casından bazı şekiller bakımından biraz farklı yapmış, ikincisi ise Azeri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde bazı Moğol asıllı kelimeler bırakmıştır.
Bilhassa konuşma dili bakımından birbirinden farklı olan Azeri ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasındaki başlıca ayrılıklar, kelime başındaki b-m, kelime içindeki q-ġ, h, ilk hecedeki e-i, kelime başındaki t-d ile akkuzatif ve bazı fiil çekim şekilleri etrafında toplanır. Bu ayrılıklar daha çok konuşma dilinde kaldığı, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne aksedenlerin ise ancak son devir Azeri [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde görülebildiği, Azeri sahasında yetişen başlıca edebî şahsiyetlerin bulunduğu 17. asırdan önce de doğu ve batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]caları arasında kayda değer bir ayrılık bulunmadığı için bu iki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si adı altında bir bütün teşkil ederler.

Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin Gelişmesi
Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin yedi asırlık uzun hayatında bazı merhaleler vardır. Bu merhaleler onun iç ve dış gelişme seyri içinde görülen çeşitli safhalardır. Gerçekten Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si uzun gelişme seyri içinde bugüne kadar iç ve dış yapısı bakımından muhtelif gelişmeler ve değişiklikler göstermiştir. İç yapı bakımından gösterdiği değişiklikler, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kök ve eklerde görülen bazı ses ve şekil değişiklikleri olup, doğrudan doğruya [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin tabiî gelişmesi ile ilgilidir. Dış yapı bakımından Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde görülen çeşitli safhalar ise, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bünyesi ile ilgili olmayıp, onun, içine karışan yabancı unsurlara göre aldığı değişik görünüşlerden ibarettir.
Demek ki Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’den başka bir de yabancı unsurlar vardır. Bu unsurlar çeşitli [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelime ve terkiplerdir. Türklerin İslam kültürü çerçevesine girmeleri dolayısıyla [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye sokulan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]den sonra, yeni yazı dilleri devresinde istilâya başlamış, bu istilâ bilhassa Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde korkunç bir gelişme göstererek bir kaç asır içinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi âdeta tanınmaz bir hâle getirmiştir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurların Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si içindeki durumu yedi asır boyunca hep ayni olmamış ve çeşitli safhalar göstermiştir. Bu sebeple Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si içinde hem [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından, hem de yabancı unsurlar bakımından birbirinden farklı bir kaç devre var demektir.

İşte 13. asırdan günümüze kadar Batı Türklerinin [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ola gelmiş bulunan Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si iç ve dış gelişme ve değişiklikler bakımından şu üç devreye ayrılır:
1. Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si
2. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
3. Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si

Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si
Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si 13, 14 ve 15. asırlardaki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dir. Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin ilk devrini teşkil eden bu Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si bilhassa [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından kendisinden sonraki iki devreden çok farklıdır. Bu devreye Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin bir oluş, bir kuruluş devresi olarak bakmak yerinde olur. Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye bağlayan birçok bağlar bu devrede henüz kendisini iyice hissettirmektedir. Bu devreden sonraki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’de gördüğümüz birçok yeni şekiller bu devrede henüz Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]deki eski şekillerinin izlerini taşımaktadırlar.

Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si bir taraftan böylece Eski [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin izlerini taşırken diğer taraftan köklerde ve eklerde bazı ses ve şekil ayrılıkları göstermek suretiyle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden biraz farklı bir durum arzeder. Öyle ki Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si içinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından mevcut başlıca değişiklikler bu devre ile bundan sonraki iki devre arasındaki değişikliklerdir. Yani Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini yalnız [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından devrelere ayırırsak Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] – Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si diye ikiye ayırmamız icap eder. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından, Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın ilk devirlerine taşan bir kaç şekil dışında, bariz bir ayrılık yoktur.

Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si yabancı unsurlar bakımından denilebilir ki Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin en temiz devridir. Bu devirde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar girmeğe başlamıştır. Fakat bu unsurlar kesifliğini yavaş yavaş arttırmış ve ancak devrenin sonlarında geniş bir istilâ başlangıcı hâlini alarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın doğuşunu hazırlamıştır. Eski Anadolu metinlerinde görülen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimeler henüz çok fazla olmadığı gibi devrenin sonlarına doğru artan terkipler de henüz açık ve basit bir durumdadır. Yabancı unsurlar bakımından bu devirde manzum ve mensur metinler arasında da oldukça fark vardır.
Gittikçe artan yabancı kelime ve terkipler daha çok nazım dilinde görülür. Nesir dili ise çok temiz ve duru bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak devrenin sonunda bile [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimeler ve bilhassa terkiplerden mümkün olduğu kadar uzak kalmıştır. 15. asrın ortalarına doğru ikinci Murat devrinde geniş bir kültür hamlesinin ifadesi olarak meydana getirilen telif ve tercüme pek çok [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] eserin dili bunu açıkça göstermektedir. Nazım dilinde ise, şiirin Fars taklitçiliği üzerine kurulması ve vezin, şekil zaruretleri yüzünden duruluk çok muhafaza edilememiş ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’deki gelişmeler bakımından devre daha bitmeden, 15. asırda, basit de olsa terkipler ve yabancı kelimeler adam akıllı çoğalmış ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi sarmıştır. Bu yüzden asrın ikinci yarısı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın temelini atan, onun başlangıcını teşkil eden bir devir olmuş, Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] hususiyetleri bakımından devrini ancak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın başlarında tamamlamıştır.
Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin cümle yapısı ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin başlangıçtan bugüne kadar hep ayni kalan normal cümle yapısı dışına çıkmamıştır. Gerek nesirde, gerek şiirde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi bu devirde normal, sade, anlaşılan, unsurları yerli yerinde ve doğru cümle olarak kalmış, tercüme sadakati yüzünden nadir olarak kırıldığı yerler dışında, umumiyetle sağlam yapısını muhafaza ederek [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devrine girmiştir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin ikinci devri olup 15. asrın sonlarından 20. asrın başlarına kadar devam etmiş olan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dir. Dört asırdan fazla bir ömrü olan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], şüphesiz hep ayni kalmamış, baştan ve sondan geçiş devirlerinde ve ortada, hudutları kesin olarak çizilemeyen birbirine geçmiş çeşitli iç merhâleleri olmuştur. Fakat iç ve dış bakımından esas vasıfları itibariyle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ismi altında bu ismin çok iyi ifade ettiği bir bütünlük gösterir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da aşağı yukarı mühim hiçbir değişiklik olmamış, Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden sonra günümüze kadar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin başlıca şekilleri hemen hemen hep ayni kalmıştır. Yani gramer şekilleri bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasında belirli bir ayrılık yoktur. Yukarıda da söylediğimiz gibi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından ancak bu son iki devre ile Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasında belirli ayrılıklar vardır.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasında çok küçük şekil farklarına rastlansa bile bunlar zaman ayrılıklarına dayanan basit değişikliklerden başka bir şey sayılmamalıdırlar. Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin eski gramer şekillerini, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ise Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin yeni gramer şekillerini ihtiva eden devrelerdir. Yani, gramer şekilleri bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si arasında bir devre farkı yoktur.
Devrelerin birbirine geçişi keskin çizgilerle ayrılamayacağı için eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ile [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] arasında da uzun bir geçiş safhası olmuştur. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın başlangıcını teşkil eden ve 15. asrın ikinci yarısı ile 16. asrın ilk yarısını içine alan devirde eski gramer şekilleri, yerlerini henüz tamamıyla yeni şekillere bırakmış değillerdi.
Bu eski şekillerden bazıları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın içinde daha sonraları da kendisini muhafaza etmiş, bunlardan klişeleşmiş olarak Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine geçenler bile olmuştur. Bazı yeni şekiller ise oluşunu ancak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] içinde tamamlamış veya kullanış sahasına bu devirde çıkmıştır. İşte geçiş devrindeki normal gelişmeler, ondan sonraki küçük sızıntılar ve bazı yeni şekillerin ortaya çıkışı dışında, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ya [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından başından sonuna kadar bir durgunluk hâkim olmuş, 16. asırdan günümüze kadar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gramer şekilleri bakımından belirli hiçbir gelişme kaydetmemiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yı batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si içinde bilhassa Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden ayrı bir devre hâlinde tutan şey onun dış yapısıdır. İç yapı, yani [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından yalnız Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden farklı bulunan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], dış yapı, yani yabancı unsurlar bakımından Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden de, Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden de çok büyük farklarla ayrılan bir devre manzarası gösterir. Bu devre [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin yabancı unsurlar tarafından tam mânâsiyle istilâ edildiği, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurların son haddine kadar sardığı devredir.
O[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devrinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi saran bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar, sayısız [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelime ve terkipler olup esas itibariyle isim sahası içinde kalmıştır. Fakat bu sahada o kadar ileri gidilmiştir ki bütün isim cinsinden kelimeler ve cümle içinde isim muamelesi gören bütün kelime gurupları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimelere ve terkiplere boğulmuştur. Bu müthiş istilâdan fiil kökleri bile yakasını kurtaramamış, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin basit fiil kökleri yerine [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimelerle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yardımcı fiillerden yapılmış birleşik fiiller kullanılarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], bugün de yaşamakta olan sayısız yabancı köklü birleşik fiil ile dolmuştur.
Fiil dışında kalan isim cinsinden bütün kelimeler ve isim muamelesi gören kelime gurupları sahasını böylece [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimelere, sıfat ve izafet terkiplerine kaptıran [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nde umumiyetle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak isim ve fiil çekimi ile cümle yapısı kalmıştır. Fakat cümle yapısı da, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kalmakla beraber, ağır darbeler yemekten kendisini kurtaramamış, birçok defa esas bünyesi yıkılarak bozuk bir kelime yığınından ibaret olmuştur. Hülâsa, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devrinde esas yapısı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olan fakat [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan meydana gelen üçüzlü, karışık ve son derece sun’î bir dil manzarası göstermiştir.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın devreleri
Yabancı unsurların durumu bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] içinde üç devre vardır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın 15. asrın sonu ile 16. asrın büyük bir kısmını içine alan ilk devresi Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne sokulmağa başlayan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurların [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi istilâ işinin çok sür’atlendiği devredir. Bu devre, Osmanlıların İstanbul’a yerleşmesinden sonra kurulan saray hayatı ile başlamış, bu saray etrafında gelişen edebiyat ve kültür hayatının Arap ve Fars kültür ve edebiyatının nüfuzu altına girmesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ne bambaşka bir istikamet vermiştir.
Bu devrede [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Eski Anadolu devresindeki duruluğunu kaybetmiş, yabancı unsurların kesafeti iyiden iyiye artmıştır. Fakat daha sonraki asırlara göre henüz nisbî bir sadelik göze çarpar gibidir. Yabancı kelime ve terkiplerin sayısı ve çeşitleri çok artmakla beraber terkip zincirleri henüz son haddine varmış değildir. Fakat iyice karışık dil yolunda çok sür’atli bir gidiş, çok kesif bir hazırlık vardır. Öyle ki devrenin sonu, yani 16. asrın sonları artık koyu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın tam bir başlangıcı hâline gelmiştir. Böylelikle ilk devir sona ermiş ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın yeni bir devri gelip çatmıştır.
Bu devre [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın ikinci devresi olup 16. asrın sonundan 19. asrın ortalarına kadar süren devredir ki başlıca 16. asrın sonu ile 17. ve 18. asırları içine alır. Bu devrede karışık dil, koyuluğunun son haddine varmış, yapısı güç halle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye benzeyen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar arasında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar âdeta görünmez olmuştur. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] böylece [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]likten çıkmış bir hâle geldikten sonra nihayet üçüzlü sun’î dilin en yüksek noktasından aşağıya doğru dönmeğe başlamış ve üçüncü devresine girmiştir.
O[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın ayni zamanda son devresi olan bu üçüncü devre, 19. asrın ortalarından başlayıp 20. asrın başlarına kadar gelen, yani Tanzimattan 1908 meşrutiyetine kadar olan devri içine alır. Bu devrenin son örnekleri 1908’den sonra da Cumhuriyete kadar, sür’atle ortaya çıkan yeni [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin yanında, gittikçe zayıflayarak bir nıüddet daha devam etmiştir. Bu üçüncü devre karışık dilin koyuluğunu yavaş yavaş kaybettiği devredir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bu devirde zaman zaman çok sun’î bir koyuluk göstermekle beraber umumî olarak bir çözülme yoluna girmiş durumdadır. Bu çözülme nihayet 20. asrın başlarında tamamlanarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın hayatı sona ermiş ve Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine geçilmiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın bu son devrini eskisinden ayıran mühim bir fark da batıdan gelen yeni mefhumlar dolayısıyla yeni yeni [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelime ve terkiplerin yazı diline sokulması ve uydurulmasıdır. Bu hususta bazen çok sun’î hareketler olmuş, lügat kitaplarına bakarak yazı yazanlar bile çıkmıştır. Fakat umumiyetle terkipsiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye gidiş temayülleri artmıştır. Eski devirde de koyu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın yanında görülen oldukça sade dil örnekleri bu son devrede umumî [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin yanı sıra sayılarını çok arttırmışlardır.
Bu devrenin sonları ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin aydınlığa çıkışının açık müjdeleri ile doludur. Öyle ki bu devir eserlerinin bir eli [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da, bir eli Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sindedir. Değişiklik bir neslin hayatı içinde ortaya çıktığı, daha doğrusu meyvelerini verdiği için, artık dili bazen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], bazen Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si, veya önce [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], sonra Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si olan şahıslar görülür. Hülâsa [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın sonlarında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yabancı unsurlar ve terkiplerden sür’atle temizlenmiş, böylece 20. asrın başlarında terkipli karışık dil tarihe karışarak yerini Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine bırakmıştır.

Nazım dili, Nesir dili
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın, kendi içinde yukarıda gördüğümüz şekilde üç devreye ayrılan uzun tarihi boyunca, nazım ve nesir sahasındaki görünüşü birbirinden farklı olmuştur. Bu fark, bir yabancı unsurlar, bir de cümle yapısı bakımından nazım ve nesir dili arasında görülen ayrılıktır. Şiirin, bilhassa divan şiirinin muhteva ve şekil bakımından muayyen Ölçülere bağlı bulunması nazım diline de tesir etmiş ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da umumiyetle tek bir çeşit nazım dili oluşmuştur.
Buna karşılık [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] içinde ilmi ve didaktik eserlerde ayrı edebi eserlerde ayrı bir nesir dili kullanılmıştır. ilmî nesir dili bir dereceye kadar sade ve basit bir dil, edebî nesir dili ise çok aşırı ve sun’î bir şekilde yabancı unsurlarla dolu, secili ve kelime gurubu silsilelerinden örülmüş bir dildi. Bu iki çeşit nesir dili [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da daima yan yana yürümüştür. Burada şu noktayı belirtelim ki adî nesirde edebî nesre göre bir sadelik ve basitlik vardı, yoksa umumî olarak o da yabancı unsurlarla dolu karışık bir dil, bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] idi. İşte umumiyetle bir çeşit olan nazım dili ile iki çeşit olan nesir dili yabancı unsurlar ve cümle yapısı bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] içinde farklı bir durumda bulunmuşlardır.
Yabancı unsurlar bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın ilk devresinde nazım ve nesir dili aşağı yukarı birbirine yakındır. yabancı unsurlar her ikisinde de çoğalmıştır. Daha çok nazım dilinde görülen terkipler, eski basitliğini muhafaza etmekle beraber bu devirde henüz fazla zincirleme hâlinde değildir. Umumiyetle nesir dili, nazım diline göre daha sade bir durumdadır. Fakat nazım dili pek değişmediği hâlde nesir dili gittikçe ağırlaşmaktadır devrenin sonlarında bu gidiş hızlanmış ve nesir dili nazım diline göre çok ağır bir dil hâline gelmiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın en koyu devri olan ikinci devrede ise bu koyuluk hem nazımda, hem nesirde görülür. Fakat nesirde çok aşırı bir durumdadır. Nazım dili ise eskiye göre o kadar ağırlaşmamış ve nesir dilinin yanında oldukça sade kalmıştır. Nazım dilinde eski basit terkipler yerini üçüzlü. dördüzlü ve daha geniş zincirleme terkiplere bırakmış nesirde ise ağırlık ve koyuluk içinden çıkılmaz bir hâle gelmiş, bilhassa edebî nesir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olmaktan büsbütün çıkmıştır. Üçüncü devrede ise nazım ve nesir dili birbirine yine yakındır ve her ikisinde de nisbî bir sadeliğe gidiş vardır.
Bu gidiş devre boyunca nesirde daha süratli olmuş, nazımda ise, koyu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] devrinde divan şiirinde de tek tük olarak görülebilen sade örnekler gittikçe artmakla beraber, bol yabancı unsurlu ve terkipli dilden kurtulmak daha güç olmuştur Devre bittikten sonra sonra da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si içine taşmaları daha çok nazım dilinde olmuş ve daha sonra tarihî hatıra olarak verilen tek tük [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] örnekler de hep nazım sahasında kalmıştır. Bu arada [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin yakasını en geç bırakan eski dilin resmî muhaberede ve mevzuatta kullanılan köhne nesir dili olduğunu da unutmamak lâzımdır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bugün bile yakasını bu kırtasiye dilinden tamamıyla kurtaramamıştır. Fakat bu, adî nesrin her devirde ağır olan çok hususî bir koludur ve umumî nesir diline ayak uyduramamasının fazla bir kıymeti yoktur.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nın nazım ve nesir dili asıl, yabancı unsurlar bakımından değil, cümle yapısı bakımından birbirinden çok farklı bir durumdadır. Divan şiirinde mânânın bir beyitte tamamlanması, bir beyit dışına taşmaması kaidesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesinin yapısı için çok hayırlı olmuştur. Zira mânânın bir beyitle tamamlanması demek, bir beytin hiç değilse bir cümle olması, bir cümlenin en çok bir beyit uzunluğunda bulunması demektir. Gerçekten divan şiirinde her beyit en çok bir cümleden, birçok defa da birden fazla cümleden müteşekkil olmuştur. Bu suretle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] şiirinde cümleler daima kısa, unsurları sade ve yerli yerinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümleleri olarak kalmış, nazım dilinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümle yapısı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bütün tarihi boyunca hiç değişmemiş bulunan normal karakterlerini muhafaza etmiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın bütün tarihi boyunca şiirde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi karşımıza daima sağlam olarak çıkar. Buna karşılık [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] nesrinde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi tam bir perişanlık içindedir. Bu bakımdan nazım dilinin daima [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kalabilmiş olmasına karşılık nesir dili çok az [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olabilmiştir Çünkü nesirde şiirdeki gibi belirli bir ölçüye sığmak mecburiyeti yoktur. Nesir, cümle unsurlarının tam bir serbestliğe kavuştuğu sahadır. Cümlenin bir bütün teşkil eden yapısını bozmadan o unsurları istenildiği kadar genişletmek mümkündür. İşte cümle unsurlarının nesir dilindeki bu serbestliği [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da tam bir başıboşluk hâline gelmiştir.
Yani, nesir dilindeki serbestlik istismar edilerek, bilhassa gerundium ve edat guruplarında olmak üzere, cümle unsurlarının çerçevesi de, sayısı da gelişigüzel bir şekilde genişletilmiş, bu yüzden uzun uzun cümleler içinde cümle unsurları, aralarında çok defa yanlış bağlar kurulmuş olarak bir araya getirilmiştir. Bu suretle [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesinin sağlam yapısı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] nesrinde umumiyetle bozulmuş ve cümleler çok defa büyük bir kelime yığınından ibaret kalmıştır. Cümle unsurları genişledikçe, cümle uzadıkça hâkim olmak güçleşir, Cümle büyüyünce hâkimiyeti elden kaçırmamak için dili iyi bilmek, onun kaidelerini iyice hazmetmiş olmak, onun yapısını teşkil eden örgü karşısında tam bir hassasiyete sahip bulunmak lâzımdır. Üç dilli bir dil olan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da ise yazıcılar maalesef [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi incitmeyecek bir nesir diline sahip olamamışlardır.
Bunda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın karışık dil olmasının çok büyük bir rolü vardır. Bu karışık dilin öğretimi sırasında esas emek ve dikkat daima [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] üzerinde toplanarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ihmal edildiği gibi, yazı yazarken de [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] terkipler yapmak hevesi [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye itina etmeğe vakit bırakmamıştır. Bu hususla, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye çevrilirken cümle unsurları [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesine uygun bir sıraya konmadan yerli yerinde bırakılan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan yapılmış tercümelerin de çok tesiri olduğunu unutmamak lâzımdır. Hülâsa, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın nesir sahasında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], bünyesine aykırı bir yapıya sahip cümlelerle bozuk düzen bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] manzarası göstermiştir. Bu bozuk düzenliği en çok [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın ikinci devresinde görüyoruz. ilk devrede tercüme tesiri çok hissedilmekle beraber Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden devralınan nesir dilinde cümle yapısı oldukça sağlamdır. Fakat ikinci devrede bu yapının [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olan tarafı kalmamıştır denilebilir.
Cümle yapısındaki bozukluğun nisbeti ise yabancı unsurların derecesi ile cümle uzunluğuna göre değişik olmuştur. Yabancı unsurları fazla ve cümleleri uzun olan yazılarda bozukluk çok olmuş, oldukça sade ve kısa cümleli olan yazılarda ise daha az olmuştur, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın son devrine gelince, bu devrede nesir dilinin kısa zamanda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümle yapısına kavuştuğunu görmekteyiz. Tanzimatla beraber nesirde artık [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi sağlam bir yapıya sahip olmuştur.
Bu devir cümleleri, eskisi kadar olmamakla beraber, yine bir hayli uzun olmuşlar, fakat yapılan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye aykırı düşmemiştir, Arada sırada bozuk cümlelere rastlanmakla beraber umumî olarak nesir dilinde cümle yapısının büyük bir selâmetle çıktığı açıkça görülmektedir. Bu devrede nazım dilinde ise cümleler eskisinden daha fazla uzun olmak yoluna girmişlerdir.
Yeni edebiyatla beraber mânânın bir beyitte tamamlanması mecburiyeti ortadan kalkınca bir cümle icabında bir kaç mısra içine yayılmış, böylece bilhassa devrenin sonlarına doğru uzun nazım cümleleri ortaya çıkmıştır. böylece cümlelerde nadir olarak bazen yapı sakatlıkları görülmekle beraber, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın bu son devresinde de, cümleler biraz uzadığı hâlde umumî olarak nazım dilinin cümle yapısı her zamanki gibi sağlam kalmış böylece [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın ömrü tamamlandığı zaman [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi hem nazım dilinde, hem nesir dilinde Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine sağlam bir yapı ile girmiştir.

Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]si
Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin üçüncü devresidir. Bugün de devam etmekte olan bu devre, 1908 meşrutiyetinden sonra başlar. Bu yeni devrenin 1908 meşrutiyetinden sonra başlayan ve Cumhuriyete kadar devam eden ilk safhası Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin başlangıç devri mahiyetindedir bu kısa devirde çok süratli bir şekilde ortaya çıkan yeni [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin yanında [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] henüz tamamıyla sahneden çekilmiş değildir. Fakat lam manasıyla son günlerini yaşamakta ve umumi dil olmaktan çıkarak muayyen kalemler tarafından tutulmağa çalışılan hususî bir dil durumuna düşmüş bulunmaktadır.
Hâsılı bu devir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın son örnekleri ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin ilk örneklerinin yan yana bulunduğu devirdir, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın bu son örneklerine yeni dil gittikçe fazla sokulduğu gibi, yeni dilin ilk örneklerinde de bazı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurlar, eskimiş bazı kelimeler, bazı terkipler görülmektedir. Yukarıda da söylediğimiz gibi değişiklik bir neslin hayatı içinde ortaya çıktığı için [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan yeni dilin ilk örneklerine bu şekilde ufak tefek taşmalar olmuştur. Fakat yeni dil bu küçük taşmalardan bu ilk devre içinde kendisini süratle kurtarmış, temiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin sayısız örneklerini vererek [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yı kısa zamanda gerilerde bırakmıştır Öyle ki Cumhuriyet deri başlarken [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] artık çoktan ölü bir dil hâline gelmiş ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin bütün ufukları Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine açılmış bulunuyordu.
Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan ayıran başlıca hususiyet onun yabancı unsurlar karşısındaki durumudur, Dilin iç yapısı, yani [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin bu iki devresi arasında bir devre farkı olmadığını, bu iki devrenin yabancı unsurlar bakımından ayrı devreler teşkil ettiğini yukarıda da açıklamıştık. Yabancı unsurlar bakımından bu iki devre arasında gerçekten çok büyük bir fark vardır. Bu farkın en ehemmiyetli tarafı terkipler bakımından olan ayrılıktır. Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si terkipsiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dir.
Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin en belirli vasfı budur. Bu bakımdan Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si Bütün [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin en temiz devridir, Az ve basit olmakla beraber Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde yabancı terkipler vardı. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tam mânâsıyla terkipli dil demektir. Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin bu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] terkiplerden kurtulmuş olduğu mesut devridir. Bir dil, yabancı bir dilin tesirinde kalabilir, Bu tesir, lügat hazinesinde. yani kelime sahasında kaldığı müddetçe ne kadar aşırı olursa olsun dil için bir tehlike teşkil etmez. Fakat kelime sahasını aşar ve kelime guruplarına, cümle sahasına el atarsa dilin yapısı tehlikeye girer. dilin gidişi çığırından çıkar.
Dilin, yapısını ayakta tutabilmek üzere bunlara mukavemet edebilmesi için çok sağlam bir bünyeye sahip bulunması lâzımdır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye korkunç bir nisbette karışan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] terkipler de bu şekilde kelime sahasında kalmayan, cümle sahasına giren yabancı unsurlardı. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bünyesi çok sağlam olduğu için bunlara asırlarca mukavemet edebilmiş ve zamanı gelince onlardan kolaylıkla silkinerek kendi yapısı ile baş başa kalmıştır.
Fakat bu yabancı unsurlar onun ifade kabiliyeti için çok zararlı olmuşlar, onun gelişmesine asırlarca çelme takmışlardır. İşte Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan ayıran en büyük vasıf, onun bu şekilde terkipsiz [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olmasıdır. Bu sebeple [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın sonları ile Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin başlarında karşımıza çıkacak örnekleri de bu kıstasa göre ayırmak icap eder. Elimizdeki örneğin dili, terkipsiz ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], terkipsiz ise Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sidir.
Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si terkipler dışındaki yabancı unsurlar bakımından da [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan çok farklıdır. Bir kere Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’daki yabancı çekim edatlarından, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] çokluk yapmak gibi yabancı kaidelerden de kurtulmuştur. Sonra yabancı kelime sayısı büyük ölçüde azalmış ve azalmaktadır. Fakat, bir kısmı konuşma diline de yerleşmiş olduğu için, Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde bugün hâlâ pek çok [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelime vardır.
Bu hususta Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin en temiz devri değildir. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile mukayese edilemeyecek kadar temiz bir durumda olmakla beraber, Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden daha çok yabancı kelime ihtiva etmektedir. Demek ki Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde yabancı unsur olarak yalnız çok sayıda [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kelimeler kalmıştır. Bu arada bazı terkipler de görülür, fakat bunlar tek kelime muamelesi gören klişeleşmiş şeyler olup, sayıları da çok azdır. Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin diğer devrelerden bir farkı da batı dillerinden bazı yabancı kelimeler almış olmasıdır.
Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde cümle yapısı da büyük bir aydınlığa kavuşmuştur. Bu devrede [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cümlesi eski devrelerdeki karışık ve mânâsız uzunluğun dan kurtulmuş, kısa, derli toplu yanlışsız cümle hâline gelmiştir.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine geçiş, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ni konuşma diline yaklaştırmak suretiyle olmuştur. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], konuşma dilinden çok uzaklaşmış derece sun’î bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] idi. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]ni daima temiz kalan konuşma diline yaklaştırınca [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] kolaylıkla [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’yi bulmuş ve sun’i [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] tarihe karışmıştır. Esasen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye sokulmuş olan yabancı unsurlar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] gibi gerek menşe, gerek yapı bakımından [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] ile hiç ilgisi bulunmayan bir Sâmi, bir Hind-Avrupa dilinden gelme idi.
Bu sebeple bu unsurlar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nin bünyesi içinde daima yabancı kalmış ve büyük sun’iliğe dayanan iğreti durumlar, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] konuşma dili kaynağına dönünce çabucak sarsılarak üçüzlü sun’î dil en kısa zamanda yıkılıp gitmiştir. Yazı dili konuşma diline yaklaştırılırken tabiî öteden beri kültür merkezi olarak [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından esasen [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin dayandığı konuşma diline sahip bulunan muhitin dili, yani İstanbul [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si esas alınmıştır. Bu sebeple bu gün [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] yani Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si hemen hemen İstanbul konuşma dilinin, İstanbul [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin aynidir. Yazı ve konuşma dili olarak ikisi arasındaki fark en aşağı bir derecededir.
Hülâsa, ana çizgileri ile başlıca vasıflarını belirttiğimiz Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si bugün tam bir özleşme, güzelleşme gelişme hâlindedir. Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si bu son devre ile çok hayırlı bir yola girmiş ve [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nin bütün gelişme ufukları açılmıştır. Kuvvetli bir [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olmak üzere gelişme yoluna giren Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin yürüyüş hızı devre boyunca memnunluk verici bir seyir göstermiş. 1928’de eski harflerin terk edilmesinden sonra ise büsbütün artmıştır. Bu devirde son zamanlarda bile arada sırada [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bazı şiirler yazıldığı da görülmektedir. Fakat ölü dille yazılmış olan bu bir kaç şiir şüphesiz ancak tarihi birer hatıradan ibarettir.

Netice
Bütün bu yukarıdan beri söylediklerimizi toparlayacak olursak, demek ki Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si kendi içinde birbirini takip eden ve birbirini geçmiş bulunan üç devreye ayrılmaktadır. Bu devrelerin birincisi olan ve iki asır devam eden Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si Selçuklular, Anadolu beylikleri ve ilk Osmanlıların yazı dilidir. İkinci devre İstanbul’un fethinden [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] İmparatorluğunun sonuna kadar imparatorluğun [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] olarak beş asra yakın bir Ömür sürmüş bulunan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]dır. Üçüncü devreyi teşkil eden Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin hayatı ise henüz yarım asrı geçmemiştir. Yani, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin en uzun devresidir.
Bu uzun devre Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin ayni zamanda en güç devresidir de. Bu devir metinlerin üzerine eğilirken üçüzlü [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]nde [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’den başka iki yabancı ortağın gerekli kaidelerini de bilmek lâzımdır. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’ye kendi kaideleri ile girmiş bulunan bu yabancı unsurlar, bir taraftan Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinde görünmeğe başlamış olduğu, diğer taraftan, kelime hâlinde de olsa, Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine de taşmış bulunduğu için bir dereceye kadar [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’dan önceki ve sonraki devreleri de ilgilendirirler.
[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’daki [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...], [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] unsurların mahiyetini öğrenmek ilk ve son devrenin yabancı unsurlarını da yakından görüp bilmek demektir. Yani, [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın yabancı unsurlarını kavramakla bütün Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin yabancı unsur durumu aydınlığa çıkmış olur. [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] bakımından ise [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sinden farklı olmadığı gibi, Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’sine de bağlıdır. Bu yüzden onun [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] cephesini ele alırken Türkiye [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’si ile Eski Anadolu [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini de ele almış oluruz. Hülâsa, Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sinin en karışık ve güç devri olan [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]’nın iç ve dış yapısını incelerken yalnız onun hudutları içinde kalmayarak bütün Batı [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]sini göz önünde bulundurmak lâzımıdır

 

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet
Alt 02 Aralık 2011, 10:39   #2
X
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: Türkçenin Tarihi Gelişimi




Konu acmadan once arama yapiniz, surekli konularinizi kilitliyoruz.

[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

 

Konu Kapatılmıştır

Etiketler
gelişimi, tarihi, türkçenin


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Kapalı
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Arama Motorlarının Tarihi Gelişimi YaRGuCi Alternatif Arama Motorları 0 28 Kasım 2011 20:16
Türkçenin Tarihi Gelişimi ve Devirleri Ezgi Türkçe 0 10 Kasım 2011 20:14
Divan Edebiyatının Tarihi Gelişimi Ruj Divan Edebiyatı 0 16 Aralık 2010 05:09
Jeopolitiğin Tarihi Gelişimi YapraK Türkiye'nin Coğrafi Bölgeleri 0 30 Nisan 2009 20:45
Atom Modellerinin Tarihi Gelişimi YapraK Fizik 0 29 Nisan 2009 20:55