IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası

IRCForumları - IRC ve mIRC Kullanıcılarının Buluşma Noktası (https://www.ircforumlari.net/)
-   Türkçe (https://www.ircforumlari.net/turkce/)
-   -   Tabelalardaki Türkçe Yanlışları (https://www.ircforumlari.net/turkce/499504-tabelalardaki-turkce-yanlislari.html)

Sue 07 Ağustos 2012 12:27

Tabelalardaki Türkçe Yanlışları
 
Tabelalardaki Türkçe Yanlışları




Tabelalarla ilgili etkinlikler çoğunlukla “tabelalarda yabancı sözcüklerin kullanılmasını önlemek” amacına yönelik oluyor. Peki Türkçe yazılanlarda hiç sorun yok mu? Türkçe olduğu halde dilbilgisi kurallarına aykırı yazılanları ne yapacağız? Yoksa, “Aman, adamlar hiç olmazsa Türkçe yazmışlar. Dokunmayalım.” diyerek bu yanlışlıkları görmezden mi geleceğiz? Tabelalar hususunda bütün dikkat “Yabancı dilde yazılan tabelalara hayır!” söylemi üzerinde yoğunlaştığı için ne yazık ki Türkçe olduğu halde Türkçenin dilbilgisi kurallarını alt üst eden tabelalardaki yanlışlıklar gözden kaçıyor. Belki de daha kötüsü oluyor, bunlar görmezden geliniyor.

Kurum, kuruluş, dernek, vakıf, işyeri, tv ve radyo kanalları… gibi birçok oluşumun adı çoğunlukla belirtisiz ad tamlaması biçimindedir: Nüfus Müdürlüğü, İş Bankası, Dil Derneği, Gökçe İşhanı, Eylül Eczanesi… gibi. Bunlar tamlama kurallarına uygun örneklerdir.

Kural:
1. Türkçedeki tamlamalarda tamlayan önce, tamlanan ise sonra gelir.
2. Belirtisiz ad tamlamalarında tamlayan (birinci öge) “-in” ilgi ekini almaz. Tamlanan (ikinci öge) ise üçüncü tekil kişi iyelik ekini alır: "-i [ -ı, -u, -ü; -(s)ı, -(s)i, -(s)u, -(s)ü]." Örnekler: bahçe kapısı, çocuk odası, çay kaşığı, kravat iğnesi, masa örtüsü…

Yukarıda belirttiğimiz bu iki kural Türkçenin ayırtkan (karakteristik) özelliklerindendir. Böyle olduğu halde kimi tabelalarda bu kural çiğnenmektedir. İşin kötüsü bu tür kullanımların yanlış olduğu bilinmemektedir. Bunun temelinde yatan üç neden vardır: Birincisi, Türkçenin tamlama kurallarının bilinmemesi; ikincisi, İngilizcenin Türkçe üzerindeki olumsuz etkisi; üçüncüsü ise bu tür örnekler çoğaldığı için yanlışlıkların fark edilememesidir. (alışkanlık)

Belli Başlı Yanlışlıklar:
A. İlk öbekte ele alacağımız örnekler yukarıda 2. maddede açıklanan kuralın çiğnendiği örneklerdir. Özellikle kimi banka adlarında görülen bu yanlışlık giderek yaygınlık kazanmıştır. Belirtisiz ad tamlaması biçimindeki birleşik ad değerinde olan Akbank, Vafıfbank gibi örneklerdeki ilk yanlış “banka” yerine “bank” yazılmasıdır. Burada “banka” sözcüğü tamlayandır ve kural gereği üçüncü tekil kişi iyelik eki [–(s)i] almalıdır. Bu kuruluşların adı, Ak Bankası; Vakıf Bankası biçiminde olmalıydı.

Bunun gibi yüzlerce, binlerce örnek vardır. İngilizce tamlamalarda tamlayanın alması gereken bir ek yoktur. Yabancı dildeki bu özellik sanki Türkçede de varmış gibi düşünülerek kurallara aykırı yazımlar çoğaldıkça çoğalıyor: Çiçek Pastane, Doğan Otel, Yaprak Sokak, Güleryüz Kuaför, Bursa İşkembe… Bunlar “Çiçek Pastanesi, Doğan Oteli, Yaprak Sokağı, Güleryüz Kuaförü, Bursa İşkembecisi” biçiminde yazılmalıydı.

Kulak alışkanlığından ötürü bunların yanlış olduğu fark edilemiyor. “Çay kaşığı” yerine “çay kaşık”, “çocuk odası” yerine “çocuk oda”, “yemek tabağı” yerine “yemek tabak” dediğinizde buradaki yanlışlığı bir çırpıda fark edenler aynı yanlışın yapıldığı “Doğan Otel” sözünü doğru sanıyorlar ve bunu yadırgamıyorlar.

B. İkinci öbekte İngilizcenin olumsuz etkisinin daha da yıkıcı olduğunu gördüğümüz örnekleri ele alacağız. Yukarıda 1. maddede belirttiğimiz kurala göre Türkçe tamlamalarda tamlayan önce, tamlanan sonra gelir. İngilizcedeki “Radio Blue” gibi tamlamalardan örnek alınarak bu kural alt üst ediliyor; tamlanan öne, tamlayan ise sona alınarak bir ters yapı oluşturuluyor: Radyo Tatlıses, Radyo Birlik, Kanal D… gibi. Doğrusu: Tatlıses Radyosu, D Kanalı.

Böyle olunca taml*****n alması gereken ekin kullanılmadığı örnekler bir de tersine çevriliyor ve ortaya “katmerli yanlış” çıkıyor: Otel Doğan, Kuaför Güleryüz, Stüdyo Pazar… Bu örnekler her iki bakımdan da yanlış olanlardır.

Aynı olumsuz etki bugün yanlış olduğu fark edilemeyen örnekler de görülüyor: Kat 3, Daire 18, Bölüm 21, Sayfa 85… gibi. Burada ise sıfat tamlamalarındaki kurallar alt üst ediliyor. Türkçede sıfat her zaman addan önce gelir. Yukarıdaki örneklerde ise addan sonra gelmiştir. Yine Türkçenin ayırtkan bir özelliği çiğnenmiştir. Doğrusu: 3. Kat, 18. Daire, 21. Bölüm, 85. sayfa.

A öbeğindeki örnekleri sıralarken sözünü ettiğimiz alışkanlıklar burada da etkili oluyor ve bu tür örneklerin yanlış olduğu fark edilemiyor. Oysa, “masa örtüsü” yerine “örtü masa” dediğimizde ortaya çıkan yanlışlık (ve garipsenecek anlatım) “Radyo Tatlıses” sözünde de var. Ancak ikincisinin yanlış olduğu ne yazık ki anlaşılamıyor.

Türkçemizi yabancı sözcüklerin işgalinden kurtarmak için çabalarken bir de bunlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Türkçenin ayırtkan özellikleri çiğneniyor. Bu yanlışlıkların engellenmesinde de belediyelere çok iş düşüyor. Yalnızca tabelaların yabancı olup olmadığına bakılmamalıdır. Türkçe olanların da tamlama kurallarına uygun olup olmadığına bakılmalıdır. Yoksa bu yanlışlıkların sonu gelmeyecek, dilimiz daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacak. Bu kirliliğe artık "Dur!" denmelidir.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:48.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8 Beta 3
Copyright ©2000 - 2024, vBulletin Solutions, Inc.
Search Engine Friendly URLs by vBSEO
Copyright ©2004 - 2024 IRCForumlari.Net