Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18 Mart 2010, 21:46   #7
Nickolas
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cevap: TRT de yandaşlık gömleğini giydi..




kUzAh Nickli Üyeden Alıntı
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Bence burada mesele Genelkurmayın böyle bir nakilden Emniyeti haberdar etmemesi ve Emniyetin de kamyondaki astsubayın elindeki emir yazısına rağmen ihbarın gerçekliğine inanarak arama yapıp aracı Emniyete çekmesi. İki taraf da birbirine güvenmiyor. Ortalık zaten toz duman. Biri taa Amerika'dan bir ihbar mektubu gönderiyor, kimdir, necidir bilinmemekte.

Burada Emniyet makamları da suçlanamaz. Malum bir sürü ihbar ve ele geçen mühimmat, belge söz konusu. Talihsiz bir olay diyelim.

Evet kesinlikle... Fakat elinde kesin bilgi olmadan yayımlamakta dediklerimden öteye geçemiyor. Örnek?

Alıntı:
TRT 'nin Kamyonu: Sürat Felakettir.

Çocukluğumda hastası olduğum bir çizgi roman vardı Doğan Kardeş dergisinde.

Adı “Sihirli Kramponlar”dı.

Yanlış hatırlamıyorsam Manchester’da yaşayan, içine kapanık, yalnız ve futbolda kendini gösteremediği için arkadaşlarının sürekli mavrasına maruz kalan bir çocuğun hikâyesiydi.

Çocuk bir gün evlerinin çatı katında eski eşyalar arasında bir çift krampon buluyordu.

Geçmişteki bir futbol yıldızına ait olan bu kramponları giydiği andan itibaren hayatı değişiyordu.

Ayakkabılar onu sahada durması gereken yere koşturuyor ve çocuk birden okul takımının en büyük yıldızı oluyordu.

Her bölümünü defalarca okuduğum o çizgi romanı her çocuk gibi futbola olan tutkuma bağlamıştım uzun süre.

Ama seneler sonra idrak ettim ki, aslında müzmin bir tembel olarak çocuğun ayağına kadar gelen kısmetin hastasıyım ben.

Hayatta beni doğru yere kendiliğinden götürüp, golü atmamı sağlayacak sihirli kramponlarım olsun istiyorum.

Tamam, biliyoruz, hayat acımasız; çatı katında da tozdan başka bir halt yok.

Ama yine de insanın ayağında sihirli kramponlar olduğunu hissettiği anları oluyor.

Ben onlardan birini geçen sene bir gece kanepemde miskinlik yaparak TRT-1 izlerken yaşamıştım.

“Hrant Dink ve arkadaşları Maraş katliamının sorumlusudur” diyen o talihsiz belgeselden ve ertesi gün yazdığım, tartışma yaratan yazıdan söz ediyorum.

Gündemin başköşesine kurulan, bomba taşıyan malum kamyon vakasıyla ilgili gelişmeler sırasında da TRT-2 ’nin karşısındaydım.

Kramponlar bu kez sihirli kumanda kılığına girmişti.

Çünkü uzaktan kumanda aleti eğer canı isteyince çalışmayıp, neyi uygun görürse onu izlememi sağlamasa kesinlikle TRT-2’nin yayınını izlemezdim.

Saat 19.30’a geliyordu.

Önce şöyle bir flash haber verdi TRT-2: “Büyük operasyon. Ankara’da patlayıcı ve silah yüklü kamyon ele geçirildi.”

Merakla beklemeye başladım.

Aradan en fazla 15 dakika geçmişti ki bu kez kanal olay yerindeki muhabirine telefonla bağlandı. Muhabir yukarıdaki bilgilere ek olarak kamyonun sivil plakalı olduğunu ve Ankara Emniyeti’ne götürüldüğünü söyledi.

Baktım olay giderek esrarengiz bir hal alıyor, uzaktan kumandaya küfredip kanalları televizyonun üzerinden değiştirerek diğer yayınlara göz attım.

Haber kanallarındaki ilk bilgiler aynıydı ve dikkatli bir dil kullanılıyordu.

Saatler 19.50’ye yaklaşırken,NTV Ankara’daki muhabirine bağlanıp kamyonun TSK’ya ait olduğunun belirlendiğini duyurdu.

O sırada kanaldaYorum Farkı programını sunan ikiliden Emre Kongar bu haber üzerine muhabiri kutlayıp, memleketin başına yeni bir dert açılmadı diye derin bir “oh” çekti. Fakat 15 dakika sonra TRT-2 şöyle bir alt yazı geçti: “El bombalarının seri numaralarının kazınmış olduğu belirlendi.”

İddia olarak değil, kesin bir dille verilen bu haber alt yazı olarak ekranda dönmeye başladı.

15 dakika daha geçtiğinde ekranda kamyonun görüntüsü verilirken telefondaki muhabir ısrarla bombaların seri numaralarının silindiğini söylüyordu.

Arada dönüp baktığım diğer haber kanalları kamyonun içinde görevli iki asker olduğunu ve aracın görev belgesi olduğunu duyururken, TRT-2 ’ye döndüğümde spiker kamyonda asker olmadığını, görev belgesi de olmadığını söylüyordu. Ayrıca aracın Özel Kuvvetler’e ait olmadığı sık sık vurgulanıyordu.

Bu sıralarda diğer televizyonlarda ise tamamen farklı bilgiler veriliyordu.

TRT-2 bu minvaldeki yayınını yaklaşık bir saat daha sürdürdü.

Ancak 21.30’da aracın TSK’ya ait olduğunu kabul etti, görev belgesinin bulunduğunu söyledi. Ama bombaların seri numaralarının silindiği iddiasından geri adım atmadı.

Böylece Sabih Kanadoğlu gözaltında haberi, Ankara’da daha kazı başlamadan çıkan silahların dökümünü vermesi, Çetin Doğan henüz gözaltına alınmadan, gözaltına alındığını duyurması gibi bir son dakika bombasına daha imzasını attı TRT.

Daha önceki haberlerde yapılan eleştirileri TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, “Bizim hızımızı kıskanıyorlar” minvalinde cevaplamıştı.

Son vukuat madem bir kamyonla ilgili, o zaman Şahin’e “Sürat felakettir” hatırlatmasını yapmak racona uygun olur.

İçinizdeki haber canavarını kullandırtmayın lütfen!

Demiray Oral


 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet