Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Mart 2010, 19:45   #1
Noyan
Guest
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
İnsan Psikolojisinin Ekonomi Üzerindeki Etkisi




İnsanların yeryüzünde hayatlarını idame ettirebilmesi için belli başlı etkenlerin üzerinde hesaplar ve planlar yapması gereklidir. Bunların başında hepimizin aklına ilk olarak sağlık ve gıda sektörleri gelir. Genelden özele doğru giderek bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu örneklerin birbiriyle benzeşen ve ayrışan yönleri vardır. İş hayatının insanlar tarafından yönetilmesi ve yön verme usulleri hemen her alanda benzeşmektedir. Fakat ayrışan kısmı ise insanoğlunun bir robot gibi sabit bir proglamlama ürünü olmadığı gibi sektörlerin başarı durumlarının genellikle insan psikolojisine bağlı olarak paralel çalıştığıdır.

Günlük hayatında insanın kendi psikolojisinin o anki durumu önce kendisine ve sonra en yakın çevresinden başlayarak iş hayatının en son noktasına kadar ulaşabilir. Bu durum etkisini zaman kavramına bağlı olarak er yada geç olumlu veya olumsuz neticelerle gösterir. İnsan psikolojisinin birçok nedenden ötürü değişkenlik gösterebileceğini göz önüne alacak olup zamanla geniş kitlelerin de bundan etkinelenebileceğini düşünürsek ve bir döngü halinde olan dünya ekonomisini bununla bağdaşlaştırırsak ortaya çıkan sonucu tahmin etmek zor olmasa gerek. Çünkü yapılan bütün bu hesaplar sonucunda üretilen ve tüketilenlerle beraber iş hayatının bütün dengeleri önce insan ve insan performansına sonra ise bu performanstan gelen ekonomiye bağlıdır.

İnsan psikolojisi; iş hayatı, özel hayat ve yeryüzünde bulunduğu koordinatların genel ve özel iklim şartlarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Ülkemiz halkının iş ve özel hayatı yapılan bütün araştırmalar ve tarihteki ekonomik krizler de göz önünde bulundurulacak ve örnekler çıkarılacak olursa iyi ve orta hallerdedir. Dünya üzerinde sahip olduğumuz coğrafi konum ılıman iklim kuşağı etkisi altındadır. Psikolojiyi direk ve en çabuk etkileyen bu baş faktörler geçmişten günümüze kadar Türkiye ekonomisinin orta halli seyir izlemesinde önemli roller üstlenmiştir. Ülkemiz yeryüzünde hem coğrafi hemde siyasi olarak önemli bir konuma sahiptir. Coğrafi konum ile siyasi konumun yararları ve faydaları farklı alanlarda olsa bile kimi zaman ortak noktaları ekonomi alanında birleşmektedir. Düşünün ki yüzyıllar boyunca dünyanın merkezi olup yönetildiği yer olan Topkapı Sarayı'nın o zamanlarda siyasi açıdan önemi neyse şimdilerde bu önemini çoğrafik ve turizmsel olarak devam ettiriyor. Fakat önemi ne olursa olsun bir noktadan sonra ekonomiyle olan bağlantısı mutlaka göze çarpmaktadır.

Ülkemiz akarsular, göller, denizler, ormanlar, madenler ve turistik yörelerimiz gibi nice zenginliklere sahiptir. Fakat bazen bu zenginliklere sahip olmak yetmiyor. Akarsu vardır ve milli bir değerin içerisinde bulunur. Uluslararası şirketler gelir ve bu değeri hiçe sayıp santraller kurmaya çalışır. Ekonomiye can vereceğim politikası uygulanmak isterken ekonominin diğer bir canını yok etme girişiminde bulunur. Petrol kaynaklarımız vardır, bırakın onu çıkarıp işlemeyi yokmuş gibi davranırsınız. Doğal gazınız size yer yer 1 (bir) metre uzaktadır. Fakat çeşitli etkenler sebebiyle yer yer bin (1000) kilometre ötesinden temin edersiniz. Karadeniz'de belli bir derinliğin sonrasında yaşam yoktur. O derinliklerde en ufak bir yaşam belirtisi bulamazsınız. Nedeni ise metan gazının neredeyse o derinliklerde tam kapasiteyle yoğun olmasıdır. Bu kaynakların yabancı şirketler aracılığıyla değerlendirilmesi ekonomiye sadece bitkisel can katar. Bu tıpkı bitkisel hayata girmiş insana benzer.

Bu kaynakların her açıdan yanlış değerlendirilmesiyle oluşan ekonomi açığını ve işsizlik oranını tarım, turizm ve diğer üretim alanlarıyla biraz olsun kapatmaya çalışsak da bunun yeterli olmadığı aleni. Bütün bunlar yine coğrafi ve siyasi konumun yanlış kullanımının vermiş olduğu olumsuz sonuçlardır. Sanıldığı gibi oluşturulması ve bozguna uğratılması çok da zor olmayan ekonomi; ilk olarak insan psikolojisine ve performansına, sonrasında ise ekonomiye haiz zenginliklerin ve imkanların nasıl kullanıldığına bağlıdır. Ne kadar zengin kaynaklara sahip olunursa olunsun yanlış yönde kullanılıyorsa yukarıda da anlatıldığı gibi ekonomiye günlük ve bitkisel hayat vermekten öteye gidilemez. Fakat imkanlarınız ne kadar kısıtlı olursa olsun kullanmayı ve sonuca gitmeyi biliyorsanız ekonomi ve gelecek sizindir..


Noyan Şehitoğlu


Konu Noyan tarafından (25 Ağustos 2010 Saat 02:01 ) değiştirilmiştir.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet