Bir Şey Beklemeden
Bir Şey Beklemeden
Telaşsız seviyorum seni
Bir şey beklemeden.
Sesini duyuyorum
Işığını tutuyorum
Biraz sokulup yanına
Sanki bir şey söyleyecekmiş gibi
Sıcaklığını alıyorum
Koklamaya korkak
Ve seviyorum seni yine
Hiçbir şey beklemeden.
Küsmüyorum yaşama
Sevmek öyle güzel ki
Hele de seni sevince..
Unutuyorum
Gözlerinde okuduğum sıradanlığımı
Herhangi biri gibi yanında olmak
Yetiyor sevdama
Çünkü seviyorum seni.
Her gün bir gül alıyorum
Bir çocuğa veriyorum
Bazen bir ihtiyara
Bir gün sana verebilirim umudu taşımadan.
Şakalaşmalarını seyrediyorum
Öyle güzel gülüyorsun ki
Seni ne kadar sevdiğimi hatırlıyorum
Gülümsüyorum ben de
Kimse neye gülümsediğimi bilmezken
Ben sevdama gülümsemeler gönderiyorum.
Gittiğin sinemaya gidiyorum
Bir kez daha seyrediyorum
Bakışlarının değdiği her kareyi
Rast gele bir koltuğa oturuyorum
Tesadüf hep senin sıcaklığının olduğu koltuk,
Hep senin kokunun dolduğu yere oturuyorum
Sinema sıcaklığınla,
Kokunla dolmuş..
Uyuyorum gecenin bir vakti
Uykumda düş yok
Sevişmelerse yasak cennet meyvesi
Yine de seviyorum seni.
Sabah uyanıyorum
Sesini yine duymanın heyecanı,
Sevdana uyanmanın sevinciyle..
Seni göreceğim her yeni gün
Yenilenmedir kendi içimde
Umudu sorma
Umut bir yasaklı düşünce
Bir tek sen varsın
Umutsuz,
Sevişmesiz,
Yarınsız,
Yine de seviyorum seni
Hiçbir şey beklemeden...
---------- Sonsuz Aşk
Dalga ile kıyının aşkını bilir misin?
Öncesizden başlayıp sonsuza giden
Dalga hep aşka kavuşma özlemiyle atılır kıyıya
Dalga seven, kıyı sevilendir
Dokunur parmaklarının ucuyla sevdiğine dalga
Ve döner hep geriye
Bilir kavuşamayacağını ama hep koşar kıyıya
Her bir dokunuşunda aşkına verir bedenini hesapsızca
İşte ben de seni böyle severim yar.
Ya bilir misin dağ başında açan uçurum çiçeklerini?
Bilirler görünmeyeceklerini..
Sevilmeyeceklerini..
Koklanmayacaklarını..
Okşanmayacaklarını..
Ama inatla açarlar aşkla.. sevgiyle.. özlemle..
Hep beklerler gelmeyecek sevgilinin onu kucaklamasını
İşte ben de seni böyle beklerim yar.
Ya bilir misin günebakanın güneşe olan aşkını?
Hiç kucaklayamayacağı bir sevgilinin peşindedir
Bir bakışına verir ömrünü
Bir bakışının özlemindedir sevgiliden gelecek olan
Ve güneşin her batışında boynu bükük kalır
Sarıya boyanır yüzü sevgiliden aldığı ilhamla
Bilse de kavuşamayacağını
Her doğan günü umutla bekler sevgiliye kavuşmak için
Ben de seni böyle beklerim yar.
Ya ipek böceğini bilir misin?
Onun kozasının içinde ördüğü o ipliğe olan aşkını
Bilir o ördüğü ipliğin kendisinin ölümü olacağını
Ama aşkına feda eder kendini
Öyle verir kendini yarenine korkusuzca
İşte ben de kendimi böyle veririm sana yar.
Ya ağaç ile meyvesinin aşkını bilir misin?
Meyvesini vermelidir ağaç yeniden doğmak için
Öyle zorludur ki ayrılmaları..
Verir meyvesini ağaç
Meyve tohum olur,
Tohum kök olur..
Ve yeniden doğar ağaç kendi meyvesinden
İşte ben de böyle yar
Yok olmayı göze aldım tekrar sende doğmak için … |