Kan sızmadı henüz...
Yüreğim(iz)in lal dudaklarından hücrelerimize...
Yüzümün çizgilerine basmadan kendim de yürüyebilirim.
Sen git, ben oyalarım yaralarımı(zı)...
[ Su alıyor yürek kayığı(m), kaçak var kıyıya doğru!
Hadi daha hızlı kulaç at, aşksızlığa...
Küreklerimi kıran yalancı kaptan, yüzmesini bilmiyordum ki ben!
Aslım batıyor, derinlere. Geri dönüp, kurtar/ma ne olur?]
Merak etme beni, sancımasın sol yanın...
Ben her yazımın satır başlarında bulacağım seni.
Gözlerim karanlığım(-ız)a göz kırparken...
Paslanmış yüreğim, dilsiz sevmelerin edepsizliğinde gülümseyecek terkettiğin yarınlara...
Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Azrail ismimi verecek;
Azrail'e kundaklayacağım masumiyetimi!
Sen merak etme beni...
Coğrafyandım ya senin! Ütopyalarımı unuttum.
Nehirlerimin akıntısına kapıldı umutlarımın harfleri…
Gölgelerinde üşüdü çiçeklerim. Yıktın şehirlerimin içinde ki minarelerimi.
Göğe açılmıyor artık, sen’li düşlerimin elleri!
[ Hangi uyağa sığdırabilirim şimdi seni?
Hangi kemanın kopuk tellerinde aşkın devrik bestesini yapabilirim? ]
Red edilmeye hazır; oyuncakları kırılmış, kimsesiz arka sokakların çocuklarının günlüklerinde saklandı sen'li cümlelerim.
Onlar kadar yıkık!
[ Biliyor musun? Gülümsüyorum yine de, kirpiklerime rağmen...
Tabiatın şapkasından yıldızları çalmaya hazırlanıyorum yine.
Çocukluğumdan miras kalan saflığımla, vedaların kuyruklarına takacağım...]
Bak, yıldızlar getirdim sana...
Yüreğimin batık kayığından tek kişi kurtuldu ve o ben değilim...
Kanama başladı...
Sızıyor ömrüm(-üz)e...
Kanıyor...
Kanayacak daima...
Kaç, benim gibi acı(ma)sın canın!
Ben oyalarım yaralarımı(zı)...
Elveda...