Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25 Nisan 2010, 17:12   #1
Çevrimdışı
Süslü
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Cariyelerin gizli yazıları




Topkapı Sarayı Müzesi'nin, ''sırlarla dolu mekanı'' olarak dikkati çeken ''Harem Dairesi' kapılarını açtı. Haremin içinden birçok sır çıktı.
Haremde ilk dikkati çeken duvardaki cariyelerin yazılarıydı. Haremdeki kızlar, ''ağızlarının sıkı olması, haremdeki hayat ile ilgili hiçbir bilgiyi dışarıya anlatmamalarıyla'' ün kazanmışlardı. Ancak harem duvarlarındaki bazı yazılar, haremdeki çekişmeler ve bazen haksızlığa uğramanın verdiği çaresizliğin yazıya dönüşmüş hali olarak dikkat çekiyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Haremde valide dairelerinin altında bodrum kısmında bir odanın duvarında yer alan yazıda cariyelerden biri bir hırsızlıktan bahsediyor:

''(İki yek kuruşluk ayna kayboldu/Bunda oturanı hırsız tuttu, bu asrın ademleri)


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Diğeri ise içini şöyle dökmüş: 'Bağrı yanık Dilferib, Allah Garip, Allah Garip Aman Aman'

Yazıdan cariyelerden birinin diğer harem sakinleri tarafından bir şey çalmakla suçlandığı, diğerinin haksız yere iftiraya uğradığı anlaşılıyor. Bu yazılardan cariyelerin okuma ve yazma bildikleri de anlaşılıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


MEŞK ODASI:

Haremde ilk kez görüntülenen bir diğer yer ise 3. Selim'in "Meşk Odası"ydı... Islahatları ile bilinen, müzisyen ve şair Sultan 3. Selim, haremde annesi Mihrişah Sultan'a bir has oda inşa ettirdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.



Mihrişah Sultan'ın oldukça ince ve kıvrımlı süslemeleri olan duvarlar ve ahşap doğramalara sahip odasında, batılı ressamların yaptığı duvar resimleri de dönemin İstanbul Boğazı'ndan görünümleri yansıtıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Hemen bu odanın birkaç basamak yukarısında ud ve ney ustası bestekar Sultan 3. Selim'in müzik çalışmalarını yaptığı ''meşk odası'' bulunuyor. Bu salonda da yine görkemli Türk rokoko tarzında mimari işlemeler göze çarpıyor.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Haremin en büyük salonu Hünkar Sofası, bayramlaşma gibi bütün törenlerin yapıldığı yerdi. Bu törenlerde Harem sakinleri bir araya gelirdi. Salonda bir tarafta padişah, diğer tarafta valide sultan oturur, bayram tebriklerini kabul ederdi.


Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.


Salonun 5 kapısı farklı kişilerin girmesi içindi. Biri hünkara, biri valide sultana, biri gözdeye ve biri padişaha ilk erkek çocuğu veren hasekiye ayrılan kapılardan diğeri saray sakinlerine aitti.Salonun hemen üzerinde yer alan balkonda kadınlar müzik icra ederdi. Bu balkona çıkan merdivenler ana salondaki bir aynanın arkasında bulunuyor. Ayna bir kapı gibi aralanarak merdivenlere açılıyor. Gizli kapının kullanılmasının sebebi olarak ise salonun mimari estetiğinin bozulmaması gösteriliyor.

Osmanlı'da sarayda iç örgütlenme ve burada bulunan üniversite seviyesindeki yüksek okul olan ''Enderun''un karşılığı olan haremde, kadınlar nasıl davranmaları gerektiğini öğrenir, özellikle müzik konusunda eğitim alırlardı.
Cimilli'nin verdiği bilgilere göre, harem sanılanın aksine bir eğitim kurumuydu. Haremde yaşayan kadınlar çok küçük yaşlarda buraya gelirdi. Kırım, Rusya ve Çerkezistan başta olmak üzere buraya gelen kızlar, sarayda eğitim alır, 9 yıl hizmetten sonra ''Itıkname'' denilen özgürlük belgeleri ile güzel bir çeyiz alarak saraydan ayrılabilirlerdi.Bunların içerisinde çok az kişi ''padişahın eşi'' olma sıfatını kazanabiliyordu. Zaten aile yaşantısı gereği bunların büyük bir kısmı padişahı göremiyor, bir kısmı hizmetli olarak çeşitli hizmetlerde çalışıyorlardı. Bunlar saraya ilk geldiklerinde kendilerine farklı isimler veriliyordu.
Kendilerine İslam geleneğinde yaşamanın kuralları öğretiliyor, buna göre kişilikleri ve zarafetlerine göre Şehnaz, Gülnaz, Nazgül ve Şeminur gibi güzel isimler verilirdi. Bunlar arasında dikkat çeken Nakşidil Sultan'ın ismi de ''gönüller süsü'' anlamına geliyor.
Padişahın gözdesi olmayanlar ise evlenmek isterlerse saraydaki uygun kişilerle evlendirilirlerdi. Ellerine her ay 9-30 akçe gibi bir maaş verilirdi.
''Çok gizli bir yer'' olan harem için tarihçi Tursun bey, ''Eğer güneş, Farsçada aldığı sıfatıyla erkek olsaydı, onun bile kesinlikle içeri girmesine izin verilmezdi'' demişti.

Alinti.


__________________
Rakı geçmişe, bira şimdiye, şarap geleceğe içilir..
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet