alacayalnızlık
yumuşak bir hüzün sancısı yine
nöbet nöbet
sensizlik istiyorum
kanlı bıçaklı demler zorluyor
tereddütlerimi
bir terennüm bu, öldüren
aklıma yine aşk düşecek
öfkesi
burnunda her sabır direnişi
kaçıncı ‘'yok''a dikleşen inat
söz
verip
cayıp
kayıp gidiyor
umuda yontuyor en olmazı
alacayalnızlık
aklımın oyaları dökül...ürken boşluğa
savrulan kaldırım taşları
korkulu
ses
nasıl çöker
korkakça ve hep yalan
her dilsiz söz
kayıpsız
ayıpsız
tenine
dokunurum usulca ölümün
tuzunu bırakırım çatlak dudaklarımın
sessizce
en
çok
acıya çoğalırken mi ölüme yarendir aşk |