şimdi sen, denizi de yazmışsındır
beni beter edeceksin ya
martılarını ve simidini,
İstanbulun
göznurum
suyun çiçeğe çimene yürüdüğü bir mevsimde
bana umudu yazmana ne hacet...
Hadi biraz
şehrin şarkısından ve arkadaşlardan bahset!...
Mektubun geldi arkadaşım Haziran da geldi...
gönderdiğin gibi duruyorum burada
hiç ağlama
ağlamak yakışmıyor..
Haziranda adama
iyi yanları da yok değil ama
bak erken kalkıyorum...
Mesela
gökyüzüne bakabiliyorum arada sırada,
Arada sırada koymuyor değil
koyuyor hasretlik onca kahrıyla,
ama arada
hadi çocuklardan bahset
herkes iyi diye!..
Bir yalan yaz mesela
pazar günleri onları güneşe çıkar,
Ellerinden tut götür uzak bir limana
sevgili karıma da bir gül diziyorum,
Boncuktan
mahsus selam ediyorum,
Bütün arkadaşlara..
Mektubun geldi arkadaşım Haziran da geldi...
Kimin aklına gelirdi ki
aşkın ve Sevdanın hatrına
bir menekşe büyüteceğim!...
İki ranza arasında
sonra türküler öğreneceğim
zulümün,
Ayrılığın ve turnaların adına
gönderdiğin kitapları da okuyorum...
Elin değerse ve zor değilse
biraz çimen taze bir gül yaprağı
karımın sesinden çocuklarımın gülüşünden de koy!..
Bir daha ki mektuba
arkadaşların yüreğini de unutma!...
Mektubun geldi arkadaşım Haziran da geldi...
yağmur da yağıyor mu
ıslanıyor musunuz?.
eskisi gibi
eskisi gibi anıyor musunuz arkadaşınızı
hiç unutmadığım,
Adlarınızı
adımın yanına yazıyor musunuz?..
Bu pazar açık görüş var
çocuklarımı,
karımı ve arkadaşlarımı istiyorum...
Konuşuruz ordan burdan
elleriniz elime yüreğiniz yüreğime dokunur
tamam,
Biraz da ağlarız
ağlarız işte nolur
mapusluk mevsiminde o kadar olur...
Mektubun geldi arkadaşım Haziran da geldi...
Gönderdiğin gibi duruyorum burada
hiç ağlama
ağlamak yakışmıyor...
Haziranda adama
iyi yanları da yok değil ama
bak erken kalkıyorum...
Mesela
gökyüzüne bakabiliyorum arada sırada...
Arada sırada koymuyor değil
koyuyor hasretlik...
Onca kahrıyla, ama arada...
Mektubun geldi arkadaşım Haziran da geldi....
İBRAHİM SADRİ