Çevrimdışı

...Aşk olsun çocuk, acılar kırlangıcı, aşk olsun sana!
Kum soludun, kumlu rüzgar soludun;
Dizlerinden prangalı yılların çöllerinde eğilmeden yürüdün...
.
...Aşk olsun, taşta bilenmiş ışık, aşk olsun sana!
Buzda ayaz, yazda susuz soludun;
Yüreğinde çıralanmış günlerin alevinde çözülmeden büyüdün...
.
...Aşk olsun çocuk, dorukların duvağı, aşk olsun sana!
Güz soludun, güzün kırık hüznünü yıldan uzun soludun;
Filizinden yaralanmış dalların çığlığını sesten sese sürüdün...
.
Dağlandın çelik oldun, bağlandın yörük oldun,
Kan kuduzu pusularda gözlediler yolunu
Rüzgara kozalanıp dağların kozu oldun;
Aşk olsun sana, ömrün otağın olsun çocuk,
Korku günahın olsun!
.
Saz idin sözü sordun,
Seslerden izi sordun,
Acılar halkalanıp, çığlardan hızı sordun...
.
...Aşk olsun çocuk, külü şaşırtan duman, aşk olsun sana!
Kavısın, sağnağısın, candaki kopuşmanın, çiçeğe erişmenin
Seyrisin çocuk halktaki tutuşmanın , acıyla kapışmanın;
Alınası öçlerin sıyrılmış bıçağısın...

Nihat BEHRAM