Şizofren günlükleri ( Sesler)
sesler acımasız bir öfkeyle düşerken kentin üzerine,
ağız dolusu susuyorum.
Geceden kalma düşler sızarken yüzüme
bir hüzne tanıklık ediyor bakışlarım.
tükenişin kıyısında duruyorum,
bir kırlangıç sürüsü kanat çırpıp geçiyor yanıbaşımdan.
gökyüzü lacivert bir türkü söylüyor
ve
çiçek ölülerine basmadan yürümeye çalışıyor çingeneler.
kalabalık sesler doluşuyor ansızın beynime
uğultular içinde gözlerim geliyor aklıma
gözlerimin rengini düşünüyorum
kahretsin!
hatırlayamıyorum...
kimse inanmıyor bana.
kuytularda düşürdüğüm düşlerimi anlatıyorum uzun uzun.
Meryemin oğlu İsa beni seviyor diyorum,
kovuluyorum bütün kapılardan lanetlenerek birer birer.
gitmeliyim buradan..
peru’lu liman işçilerinin türkülerine eşlik etmek için.
bir kurşunun,
puslu bir çatışmada şakaklarından öperken devrimci gencin
son sözlerini duymak için gitmeliyim.
ellerindeki taş izlerinin acısına aldırmayan filistinli bir kızla
haykırmak için kutsal sözleri gitmeliyim...
__imlasız bildiriler gibi savruluyor sesler... duyuyormusun....
__ biliyormusun? sakladıklarının utancı bir gün öldürecek seni.
yaşamın ,
üçüncü sayfasına düşecek herhangi bir gazetenin.
__ gebermeni diliyorum hepsi bu sadece...
__________________ Lucifer dediler bana, kötülüğü anlatmak için. Halbuki, ışık ve güzelliği anlatırdı Lucifer. Ben kötüyüm bu düzen için; ama değilim asla kötülük. |