Bu forumdaki linkleri ve resimleri görebilmek için en az 25 mesajınız olması gerekir.
Her şafakta süzülen ışıklar isyan edercesine yalnızlığıma
karışırdı tenime kokusu sinen mumların alevine
Nefesim varmazdı söndürmeye...
Bir avuç karanlığa değerdi kirpiklerim dolmadan sabah
odama,
Islak adımlarımı sayardım
Yüksünmeden aldırış etmeden kimliğimi yitirirken
Muhtaçdım sana ve sen`li yarınlara...
Keşke...
Dökülmeseydi damarlarımdan vasiyetin olan cam kırıkları
Ben ki..
cehennemde ateş gibi yalnızdım...
Adı sen olan yanımı hoyratça tüketmenin cesareti
Yokluğunda..
Cinnetin silüeti olarak ele veriyordu kendini
Lekelendik!.
Kirlendik!
Bembeyaz sayfalarla dertleşirken...
Aslında ölümü düşündüm kimsesizliğimde
Sonbaharın esaretindeki simsiyah yüreğimde
An be an çocuk belleğimde hala ürkekliğime meydan
okuyuşum.
Sığındığım limandın..
Yanılmışım...
Düşlerimdeki haritandı doğduğum tenin
Ve
Coğrafyamda pusulam sensizliği işaret ediyordu
Meleklerin ilahilerinin ağıt olduğu bir diyarda
Akşamların ruhumu emmesi gibi siliniyordum hafızandan
Prematüre umutlar tutanamadan yarına ölüyordu
avuçlarımda,
İçimden geçenleri çok sevmek değildi önemli olan
Senden nefret etmeliydim..
Bu bedeni uçurumun derinliğine bırakmadan...
Uçurumlar ses yutar
Ardımdan gecenin ağlayışını seyret
Son bir kere..
En müthiş yalanımı itiraf etmeliyim kendime
Kendi dilimce
Nefret ediyorum ediyorum senden işte...
Bedenim tutulacak
Gündüz vakti.
İçime çığlık dolacak,
Ben zaten sağır olacağım.
Sonra..
Gideceğiz....
Gözyaşı kalacak benden
Ve..
Adı sen olan yanımdan
Sana...
BARIŞ ÖZTÜRK