Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26 Aralık 2010, 01:28   #1
Çevrimdışı
BaRoN
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Küfür Ocakları, köy Enstitüleri...




Küfür Ocakları, köy Enstitüleri...


‘Köy Enstitüleri 17 Nisan 1940 tarihinde kuruldu.
Amaç ‘tek parti diktatöryası’nı köylerde oluşturulan barikatlarla kavileştirmekti.
Adı üstünde,köylü çocukları alıp yetiştirecek, ‘aydın’ sıfatıyla cumhuriyet totalitarizminin bekçiliğine memur edecekti.

Zira Köy Enstitüleri,istisnalar hariç,mürekkep yalamış cahil üretmiştir.
Buradaki eğitim sistemi,halkçı geçinen ve ilericilik babında mangalda kül bırakmayan,ama aslında ne halk ne de aydın olan ‘vasat’ ordusunu oluşturmuştur.

Zaten cüret,cehaletten geldiği için de,Enstitülü zevatın ‘ileri’ kültürü,kasaba meyhanelerinde ‘sol’ nutuk çekmek;asla edebi ve beşeri değeri olmayan anti-Amerikancı kitap yazmak veya sanki çok matah bir şeymiş gibi Müslüman kimlikli Türkiye halkına domuz eti yemeyi öğütlemekle sınırlı kalmıştır.
Onların aydınlı yarı cehaletin en tehlikeli karanlığını oluşturmuştur.’
(Ahmet Kekeç, Yurtta Sus, Cihanda Sus, Emre Yy. Sh.103-104)

Köy Enstitüleri,Tek Partili Dikta’nın köydeki mutemet bürokratlarını yetiştirmek istiyordu.Bu okulların açılışı,tedrisatı,verdiği neticeler,taraftarları tek tek incelendiğinde yeni dönemin birçok hususiyeti tesbit edilmiş olur.Köy enstitüleri,öğretmenlerin Cumhuriyet imamlığı yapmalarını istiyordu.
‘Ahmed Ağaoğlu ‘Cumhuriyet başlı başına bir dindir’ diyordu ve yakınıyordu:
‘Fakat bu dinin henüz kitabı yazılmadı’
(R.Şükrü Apuhan, İhanetin Türküsü s.57, Timaş Yy.)

Halbuki kitabı zikredenler de vardı:
‘Yaratan,kuran ve yaşatan Atatürk,İnkılabın ve Türk Milleti’nin mukaddes kitabı olan Nutuk’ta şöyle diyordu…
(Tan,İkinci Teşrin 13.1938)

1940’da Savaştepe Köy Enstitüsü’ne giden İsmet İnönü bir çocuğun çantasında Sophokles’in Antigonesini bulunca sevinir.Çocuk, ‘Efendim,bütün okul okuyor’ dediği zamanda gözleri yaşarır…
(20 Ekim 1984 Cumhuriyet)


Köy Enstitüleri farkımız olmasın diye bütün farklılıklarımızın kesilip atıldığı bir fikir mezbahası olarak kullanıldı.

İsmet İnönü, 1 Kasım 1925’de Meclis’i açarken Osmanlı İmparatorluğu’nu ‘Her manası ile bir ortaçağ kurumu’ olarak suçluyordu.

Köy Enstitüleri’nin havası işte buydu.
Bazı kız öğrencilerin diploma yerine bebekle çıktıkları bu okullar,bütün mukaddeslerimizin altında alev alev yanıyordu.Sovyetler Birliği’ndeki parti okulları ile ancak mukayese edilebilecek olan bu okullar da köylerinden koparılmış gençler birer dinsiz olarak yetiştiriliyorlardı.

Hasan Ali Yücel,Maarif Teşkilatı’na gönderdiği bir tamimimde ‘Cumhuriyet öğretmeni,partimizin temel fikirlerinin ilk yayıcı,aydınlatıcı ve koruyucusudur’ demekteydi.
(Nejdet Sancar,İsmet İnönü ile Hesaplaşma s.117)

Osman Yüksel Serdengeçti,bu enstitülerin peygamberi olarak bilinen İsmail Hakkı Tonguç’un bir enstitü ziyaretini şöyle anlatır:

‘Bakar ki kızlar-oğlanlar ayrı ayrı.Öfkelenir,Enstitü idarecilerine çıkışır.Nedir bu haremlik-selamlık vaziyeti?Nedir bu ayrılık?
Sonra öğrencilere döner: ‘Karışın çocuklar..Sevişin çocuklar..’
Talebeler karışırlar.
O sırada müdür Tonguç’un kulağına eğilir: ‘Aman efendim böyle demeyiniz,iyice şımarırlar.İçlerinde çocuk düşürenler bile var.’
Tonguç gazaba gelir,yüksek sesle bağırır: ‘Olsun efendim!Biraz da bu işi karakızlarla Karaoğlanlar yapsınlar!’
(Sakin Öner,Köy Enstitülerinden Eğitim Enstitülerine İst.1979 s.51)

Milli irade bütün sıkıntılarına rağmen bu okulları tarihe gömmeye muvaffak olunca Temel fikirlere sıkı sıkıya bağlı bir zat:
‘Köy Enstitüleri,İmam Hatip okullarına,Kur’an kurslarına,ortaçağımsı gerici kuruluşlara feda edildi diyecektir.’
(Nadir Nadi, Ben Atatürkçü Değilim,s.99)

Devam edeceğim...

 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları sohbet odaları Benimmekan Mobil Sohbet