Dil; bir milletin/devletin/insanın en hakiki gerçeğidir. Her milletin her devletin her insanın kendine ait bir kişiliği duruşu hiyerarşisi olduğu gibi birde tatışılamayacak
Ana dili vardır.
Dil, tıpkı bir inanç gibi yada tarih gibi bir kö
prüdür.
Bu mantıkta özentilik, şekilcilik kabul edilemez.
“
Dil bağı öyle bir bağdır ki; vatanın hudutları koptuğu zaman bile kopmaz. Hudutlar aşırı olsa da, dil yine bizi birbirimize bağlı tutar. Türkçenin çekilmediği yerler vatandır. Ancak çekildiği yerler, vatanlıktan çıkar. Vatanının kendi gövde ve ruhu Türkçedir. Bu bağ uzak coğrafyalardaki milyonlarca Türk'ü birbirine bağlar" diyen, imparatorluk dili Türkçemizin vatan şairi
Yahya Kemal, ne güzel dile getirmiş gerçekleri.
"
1984" adlı kitabın yazarı Gorge Orwell, 1930'lu yıllarda, Dil konusunda şunları söylemiş : "
Milletler dil yoluyla çökertilir, ve bir takım sürüler haline gelir.. Böylece birbirleriyle anlaşmaları ya da, belirli sloganlardan başka bir şey anlamaları imkansız hale gelir bu kalabalıkların. Kütleleşmiş bu kalabalıkları bir değnekle istenilen yola götürmek mümkündür."
Bu tehlike bugün de kapımızda durmaktadır. Evlatlarımızın isimlerinden tutunda, 3 kelimelik muhabbet için girdiğimiz şu forumda bile kullandığımız kelimlerden yola çıkarak Türkçe'mizin ne kadar büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu anlayabiliyorum. ''Tarih tekerrürden ibarettir.''
Sağcısı, solcusu, faşisti, komünisti, ülkücüsü, sosyalisti..
Hiç bir görüşün bu dili yanlış kullanmaya bahaneleri olamaz.
Teşekkürler.