Kırık bir kemanmışçasına,
Dudaklarımdan gamlı
Notalar damlıyor
Her ‘imdat’ çığlığımda.
Sanki dikenli bir telim,
Dokunsan,
Kan dolacak avuçlarına.
Zamanın gri ve mat
O akıl almaz gölgesi
Islak bir duman gibi
Yapış yapış düşerken koynuma
Biraz daha şehit veriyorum
Ürkmüş çocuk yanlarımı
Seni özleten bir şarkının
Kurduğu haince pusuda
Yüreğini, hissizlik kuşatırken
Hiç düşündün mü,
Bana doğru gelmeyi
Yelkenlerini özlemekle doldurmuş
Işıkları titreyen bir gemi gibi.
Haberin olsun,
Burada kelimelerin kalbi kırıldı
En başı, sevmek çekiyor.
Haberin olsun,
Şiirler yoğun bakıma kaldırıldı,
Sana dair kelimeler can çekişiyor.
Ben seni özlüyorum,
Özlemim can çekişiyor.
Bundan haberin olmasın
Nasılsa,
Bensiz de yaşayabiliyorsun,
İşte bak,
Bunu kalbime söyleme sakın,
Bundan onun haberi olmasın.
Hepimiz ölürüz.
Hepimiz düşürülürüz kağıtlardan
Birer kelime fazlalığı gibi.
Avuçlarını sımsıkı kapa,
Hayatımın geri kalanı,
Avuçlarını sımsıkı kapa…
Rüzgâr geliyor,
Rüzgâr bilmediğim
Bir yönden esiyor.
Beni, onlara
Bı
Rak
M
a.