..
İlkbaharın yalancı sıcağında kavrulurken seninle beklenmedik bir yağmur altında sırılsıklamdı/k yâr.
Ben senin için saçlarımı yaptırmıştım sen o çizgili gömleğini annene ütületmiştin bu sefer..
Nar kırmızı dudaklarım uzanırken sinek kaydı yanaklarına..
Pürüz'süzdün.. Keşke olabilseydi her şey böylesine saydam..
Aşılacak çok engel var, yürünecek çok yol, ağlamaya sebep çok, ağlayacağım omuz?
Yok işte yok..
Son kez düşerken omuzlarıma saçlarım, ve yüzüme düşen kara perçemim..
Sen bir hamleyle saçları attın geri ve eğildin..
Sanacaktım ki öpeceksin, oracıkta öleceğim..
Ahh bu bir rüya Leonardo, bir serap bu..
İşte o zaman uyandım..
Yorgana sarılarak..// sen kokan gecelerin sabahına..
Deniz /..
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
...Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Nazım Hikmet Ran.