Eskimiş bir katar gibi kayıp gidiyor ayaklarımın altından hayatım.
Yarı dumanlı, yarı yaralı, bir parça aksak.
Sevilmeye muhtaç yıldızlar gibi parlamaya çalışırken,
'hey, ben de buradayım' diye,
Bir karadelik uzatıyor yakama şefkatsiz parmaklarını.
Anne, canım yanıyor...
Kemanlar daraltırken göğüs kafesimi,
Amfetamini yüksek sularda hüznümü boğuyorum,
Sentetik ölümler yarattım anne
Sahici gibi.
Görebiliyor musun?
Anne, beni üzüyorlar senden uzakta,
Ciğerlerimi kanatıyor yalnızlık,
Yoklukla inatlaşır gibi varlığın gölgesinde
Ben bir ağlıyorum annem,
Yağmurun da ötesinde.
Yetmiyor tanrının elleri yüzümü karanlıktan gizlemeye.
Benim bağımı kopart,
Adımın baş harfleri yazsın,
Umutlarla arası açık bir şairin kötürüm güncesinde.
Beni sakla anne,
Bir yağmur damlasına bindir beni,
Eriyip toprağa karışacağım,
Cenin halde harakiri yapan bebeklerin olsun yaşama haklarım.
Anne, vakit geldi, öpüyorum...