Rabbim Zamanı Döv
Rabbim zamana kız, bağır ona
Son zamanlarda nedense kaplumbağa taklidi yapıyor bizim buralarda
Kötü yaz kaderini, benimkine benzet, kırılsın.
Akıp gitsin üzerimizden rabbim, ipek bir kumaş gibi
Ya da yokuş aşağı sürüklenen yağmur suları gibi
Şehirlere de bağır rabbim, hatta müsade et, ben küfredeyim
Kapitalizmin mecburiyetlerini Sigmund'un ergen çağına emanet edeyim
Yollar, Gun's N Roses dinlerken bitmiyormuş meğer, ben nereden bileyim
Sabah kışlıkların cebinden eski isyanlarımı, eski anarşistliğimi buldum rabbim
Satır arasında haber vereyim dedim.
Bileklerimi kessem, kollarım uzar mı rabbim?
Kollarım Bursa'ya değer mi?
Bu dağlar, bu denizler, birgün biter mi?
Ağzıma kadar Lâik'im rabbim, ama ayrılmasın dinden işleri devletin
Ben ayrılığa karşıyım, yoksa devleti de s**im...
Hep o kışlıkların cebindekiler yazdı bu şiiri, onlar adına özür dilerim.
Rabbim hasreti öldürecek son bir peygamber daha istiyorum,
Asayı yere vurduğu anda dağlar, denizler ortadan kalkacak
Bütün şehirler kucaklaşacak, bütün özlemeler bayram yeri
Vergisini veren, duasını eden bir vatandaşın olarak gör beni.
Çünkü rabbim, dua eden, vergi veren bir vatandaşın bunları arz ederdi.
Rabbim, doktorlar beni kızdırıyorlar, bana ilaçlar veriyorlar
Bana özleme diyorlar.
Belli ki rabbim, kışın soğuk akşamları da böyle istiyorlar, kalın elbiselerde
Kalın elbiselerin ceplerinden çıkanlarda.
Rabbim, Atatürk'e yumruk atmış gibi suçluluk var üzerimde,
Bu hasret koynumdayken sarıya boyasam kendimi,
Devasa bir anıt gibi, acayip benziyorum Sfenks'e.
Rabbim, şehr-i kebir'de bir evde saklanıyorum,
Çabuk getir şu şehri ya da çabuk götür,
Ölüyorum.
Şizofreni parmak atıyor, ben or*u değilim.
Dedde. |