Her ten sen,
Her yeni koku, sen misafiri tenime…
Alıştırmıyor zaman inan!
İnadına bir başka tatla bastırıyor soluma.
Oysa kaç sevgili medet ummuştu ondan….
Tam olan yanlarımızı yıpratmadan bitirilmez mi bir ilişki?
Her defasında avuç içlerimizde mi saklamalıyız unuttuğumuz kalbimizi?
Kaç hırçın sevdaya daha peşkeş çekeceğiz bedenimizi?
Kadın!
Ağzım dilim aşk dolu!
Yokluğun Güneş kadar sıcak solumda
Varlığın cehennem ateşi sanki
Yanacağız!
Uzak tut ellerini aynadaki solgun siluet’ten!
Nasıl bir yalnızlıktır varlığın?
Git lütfen!
Çok yoruldum,
Çok özledi parmak uçlarım kirpiklerini.
Dudaklarında intihara yeltenmeyi özledi dudaklarım.
Avuç içlerimi ezberlemeyecek mi artık her bir saç telin?
Biliyorum,
Her ne desem unutturmaya teşebbüstür gitmelerin.
Ama olsun!
Benim tüm kaza süsü verilmiş cümlelerim yine sana ithafen.
Okyanusa salınmış bir şişe üstlenir yalnızlığımı,
Git, her şeye rağmen…
Ezgin KILIÇ