Bırakın Dünyayı
Bir dünya bırakın biz çocuk kalmışlara.
İçinde, paramparça aşklara inat
dönmekten vazgeçmeyen bir dolap olsun,
Pembesinden mavisine,
cinsiyet belirleyen renklerle oynaşan kuşlar
ötüp dursun.
Annesinin; 'yemek hazır' demesinden sonra
acıktığını anlayan insanlar da olsun.
Olsun ki,
Mahremiyeti masumiyetle besleyen
kalplere baka baka
ortalığı kutsal ruhlar doldursun.
Bir dünya bırakın yalnız kadınlara ve adamlara,
Bir sevişme ritüelinin sonunda,
çocukluklarını yatağın ortasında bırakıp gitsinler.
Henüz olgunlaşan duyu organlarıyla
ney'in enstrüman olduğunu bilmesinler.
Soğuk sudan, sıcak suya geçmeyen elleriyle,
babalarının hatrına,
eşekleri beklesinler.
bütün ölümleri görsünler,
ama hiç ölmesinler.
Bir dünya bırakın hâlâ çocuk olanlara,
Onlar yağmuru çizsin sulu boyalarıyla,
Karlara pamuk yapıştırsınlar.
Duvarları karalasınlar,
Ata bakan Ali'nin hakkında ileri geri konuşmasınlar.
El ele tutuşan aile portrelerini hayata geçirsinler.
Bırakın dünyayı çocuklara.
Gülsünler, eğlensinler,
İstedikleri gibi çekip çevirsinler.
En masum halleriyle,
En büyük küfürlerini etsinler.
Offff...
Çok sıkıldım.
Adamlar, kadınlar, çocuklar...
Yalan da bir yere kadar.
Ne de olsa,
hepsi birgün o ulu çınarın boktan dalında,
Asılı kalacaklar.
Bırakın dünyayı,
Irzına geçmeye devam etsinler!
7on10 | 18:10
MerveCeylan.
(Üstüste bilmem kaç kez 'Emma Shapplin - La Notte Etterna' dinlemenin insan üzerindeki etkisidir biraz da.)