Pencere buğusuna yazdığım ismini öpüyorum bu gece
Avuçlarımda ter tadında sen şiirlerim
Tuzlu
Gözlerimde yağmur biriktirmeyeceğim artık
Yüreğimde gök gürültüsü
Sen aşkın kalabalık kapısından çıktın
Benim suratıma tenha kapısı çarpıldı
Göğüs ucu kesilmiş bir fahişe haykırıyor
Ben erkeğimin ilk önce çocuğu olmalıyım
Bir kolu kırık bir bebek almalı önce bana
Hangi aşk durağında insem çingene kız bi diğer durağı işaret ediyor
Olmayan işaret parmağıyla
Hani senin en çok ''den'' halini seviyorum ya ben
Hani sen'i sen' den daha çok seviyorum ya
Türkçenin tüm hallerine küfür tükürüyor dilim
Yayını gerip fırlattığın fahişe şaşırmamalıydı hedefini
Ben çok iyi hazırlanmıştım
Mükemmel ölecektim
Şehrin tüm sularını kes Tanrım
Her su rengini onun gözlerinden
Ulan anan bile bana doğurmuştu seni
Sen sırf bana şiir yazdırabilmek için gittin...
Oysa Tanrı kutsal olan hiç bir kitaba
Hoşakal__la başlayan tek bir ayet indirmemişti