Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19 Şubat 2011, 10:39   #2
Çevrimdışı
Mara
Kullanıcıların profil bilgileri misafirlere kapatılmıştır.
IF Ticaret Sayısı: (0)
IF Ticaret Yüzdesi:(%)
Meleğin Dansı ~






Sana bugün bir tabla aldım
yüzümde izmarit izleri…

sana bugün bir tabla aldım
yarım içtiğimiz sigaralar için..
teypte meleğin dansı, belini kavramış bileğim ve boynumda soğuk öpüşlerin
aynı melodinin yüz yetmiş üçüncü tekrarında aynı hayal
aynı yüz
küflü kolye(n)
nem ve yaprak..
aynı ölümün tekrarında farklı bir intihar için
sana bugün yeni bir hayat aldım..

mutlu olabilirsin kırmızı mum var !
ve önümde bir yaprak yerine sırtımda terlemiş atlet..
peşin sıra ıslak adımlarla banyodan odana uzanan o ince koridorda
yumuşak dudakların için koşan bir adam…
devam et
şarap şişeleriyle sevişmeye
yelkovanın akrebini kefenlemeye
ve narkoz yemiş muhabbet kuşunu susturmaya..
teypte meleğin dansı nasıl olsa!
derinliğinde kaybolmuş hayal, gül yüzlü hayal, su berrağı hayal,
hatırla bir hayal vardı bizim olan.
pencereye yansıyan siluet
ve siluete tutunmuş göğüslerinde başucu şarkıları..
mutlu olabilirsin leke var mavi var kaçış var!
ve ölümün girdabında sancı,
biriktirdiğimiz..


sana bugün oyuncu bir bakış aldım
sahnede alkış, perdede kan..

sana bugün oyuncu bir bakış aldım
yazdığımız senaryolar için..
“adem” yazıp “havva”da yarım kalan bir çok buruşuk kağıt gibi
satır aralarına sığdırdığımız aşk kadar hüzünbaz
ve bir işçinin yüzündeki alçı tozu gibi beyaz
ve yorgun
ve ağır
ve aksak
ve hiç onure edilmemiş diyalektiklerimiz kadar
paramparça..
kalktığın şah
aştığın engel bendim.
mayıstım hazirandım
temmuzun ortasıydım
yarım bıraktığın senaryolarda yarım bastığın izmarittim ben
tablanda can çekişen duman kadar hissiz..


sana bugün
oyuncu bir bakış aldım.
ağustosu terk edip eylüle koşarken alkışlanacağın kuru kalabalığın olmak için..
omzuma dayadığın başına yumuşak bir göğüs
ve evcilik için doktor
kalbine kaçırdığım bir çuval cesaret olmak için
anlıyor musun?
bu kahrolası avuçlarında dinlediğin melodi bendim ben!

teypte meleğin dansı, kırmızı mum, oyuncu bir bakış, sahnede alkış, perdede kan, tablada izmarit..
birkaç boktan söz diziminde Tanrı
ve göğsüne iliştirilmiş buruşuk son : “yumuşak dudaklarında felçli bir aşkın saçlarını ateşe verdiler. senin göğüs uçların bunu anlamaya yetmeyecek..

Kaan Özer / 2006.


----------



Çöpü boylayan mektuplarımı yapıştırıyorsun eklem yerlerinden
Kemikleri kırık kâğıtlarda okunmaz halde kelimelerim
Harflerim bir bir düşüyor ellerinden
Sakın hafife alma çünkü yenilir yutulur değildir benim kalemim!

Hüzünlerimin ağzı var dili yok

Floresan buğusunu rakı sanıyor hala sarhoşluğum

Kolonya ikram ediyorum yangınlarıma
Perşembe günleri düzenli olarak kundaklanıyor çocukluğum
Can atıyorum uçurumlara
Uçurtmalarımı binlerce şiirdir anmıyorum
Annemin en sevdiği şarkıymış düşük yaptığı çığlıklar
Babamın göğsünde taşıdığı tek kurşunmuşum
Titremiş belli ki tetiğin ayazında çıplak parmaklar
O yüzden doğduğumdan beri kekeliyorum
Zulalarken dumanı üstünde düşlerimi yastığımın altına
Nevrolojik bulgular saptıyor rüyalarımda doktorlar
Uyanıkken gördüğüm hayal(et)inin geceliğinde sabahlıyorum
Bu deliler neden inanmıyorlar sence bana?
Ruhumu beyazlatmıyor işte dağ esintili deterjanlar
Mandallar yanaşmıyor ipuçlarıma
Vücudumu cinayetimin avlusuna asıyorum
Öyle çok ölü bulundum
Ve öyle çok tebeşirle çizildi ki cesedimin etrafı
Artık mezara bile koyulmuyorum
Cenazelerimde hep önlerde saf tuttu Tanrı
Beni mi soruyorsun? Ben yanaklarımdaki kör kuyuya
Toprağın gözyaşlarını gömüyordum
Sen mi? Ne mi yapıyordun?
Mezarımın kenarına esirgediğin dualarını iliştiriyordun
Evet meşguldün seni hiç suçlamıyorum
Her öpüştüğün adam yalan aşılıyordu dudaklarına
Midem kaldırmıyor ama anlıyorum!


Alıntı:
-Buraya kadar!
-Buraya kadar mı? Peki buraya nasıl geldik?


Panjurun boşluklarından sızan güneş teninde kifayetsiz

Gün ışığına çıkıyor bak klostrofobik sevişmelerimiz
Suyuma gidiyorsun patlıyor termometreler
Oda sıcaklığını koruyamıyor cıvası akan etlerimiz
Sonraki kışa üşüyoruz yazın ortasında
Yan yanayız birbirine deyiyor hatta gözlerimiz
Ardımızda imkânsızlıklar bırakmışız hatta
Hatta aramızda aşılamayacak yakınlıkta(!) mesafeler
Sen ufukta ayrılık görüyorsun ve Aşk o an itibariyle alabora
Gemini kurtarmak için muhtaçsın oysa küçümsediğin filikalara
Toplarken kesik/keskin nefeslerini yatağımdan
"Git desem de sen kalır mısın?" diyorum
Vazodaki güllerin tüyleri diken diken oluyor
Cevabını uzaklaşan adımlarında arıyorum!


Alıntı:
Avcumun içindeki nasırsın şimdi sen, kime dokunsam acırsın!


Özgür Gümüşsoy
.

__________________
Ey iki adımlık yerküre; senin tüm arka bahçelerini gördüm ben.
 
Alıntı ile Cevapla

IRCForumlari.NET Reklamlar
sohbet odaları reklam ver Benimmekan Mobil Sohbet