Birisi...
Kim... Ah bir bilsem, bir bilsen! Bu soru öyle çok yakıyor ki içimi. Biriktirdiklerim kirletti gözlerimi! Şimdi. Keşke birisi o'nun gibi tutsa ve bırakmasa beni. Avucuna vereceğim tertemiz/el'siz yüreğimi... Ama yok... Yok işte! Sormasın bana kimse. Bil(e)miyorum. Yok lugatımda ismi, zedelendi gidişinde. Tanınmaz bir halde. Köşe başındaki çöp tenekesinde... Keşke, keşke birisi o'nun gibi sevse gözlerimi. Ama s'onu(nu) hiç bilmese kimse, ben bile... Şimdi gitti... 14 dakika içerisinde! Ve a(r)dında bir şair bıraktı. Gözyaşlarını köşe başında üç kuruşa satan! Yalancıktan ayağı kırılmış gibi yapan. Fakat aslında, her dem yüreği kanayan! Keşke birisi çıksa ve dese ki: Gel "sev" de hiç pişman olmayacasın! Ama yok işte... O yok. Ve böyle birisi de hiç olmayacak benim zihnimde. Kurulması na'imkanlı bir istenmedik hayal. Aşk'kapı çalınan kalbimde! Türk Dil Kurumu'nda karşılığı olmayan... |